Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6912 E. 2023/7157 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, mirasbırakanının mülkiyetinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın kadastro sırasında hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras payına yönelik tapu iptali ve tescil talebinde bulunmasının, davalıların mirasbırakanının davacıya göre üçüncü kişi konumunda olması nedeniyle aktif dava ehliyetinin olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/180 E., 2022/202 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Kararın kaldırılarak dava usulden ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Araklı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/80 E., 2020/44 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı,çekişme konusu 190 ada 66 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakanı ... tarafından üçüncü kişiden satın alındığını ve eşi olan ... adına tescil edildiğini, ancak kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak taşınmazın 1/2 payının davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’nin taşınmazla hiç bir ilgisinin bulunmadığını, ...’nin ölümü ile de taşınmazın davalılara intikal ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davacının kök mirasbırakanı ... ile annesi ...’nin kardeş olduklarını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının mirasbırakanı ...’in dava konusu taşınmazda hiç bir zaman zilyet olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2017/80 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararı ile; keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişilerin davacının iddiasını aydınlatır beyanlarda bulunmadıkları, ayrıca davacı tarafın süresinde tanıklarını hazır etmediğinden tanıkların dinlenilemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, re'sen araştırma ilkesinin genellikle kamu düzeninin ön planda olduğu uyuşmazlıklarda uygulama alanı bulduğunu, eldeki dava bakımından da tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunduğunu, bu nedenle mahkemece re'sen araştırma ilkesinin uygulanması gerektiğini, bilirkişilerin arazinin ... ait olduğunu, gerek vefatından önce gerek vefatından sonra davalı veya çocuklarının araziye hiç gelmediklerini, araziyi toplama işlemini ... ve çocuklarının gerçekleştirdiğini, kadastro tutanaklarındaki kayıtların gerçek hak sahipliği hususunda bir kesinlik teşkil etmediğini, mahalli bilirkişilerin dosya kapsamında bilgisi olmadıklarını dile getirdiklerini, bilgisi olan mahalli bilirkişiler tespit edilerek dinlenilmesi gerekirken bu yönde de bir işlem yapılmadığını, kadastro tutanaklarında ismi geçen bilirkişilerin dinlenilmediğini, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 24.02.2022 tarihli ve 2022/180 Esas, 2022/202 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça çekişmeli taşınmazın dedesi kök mirasbırakan ... tarafından üçüncü kişiden satın alındığı ve taşınmazda kendisine intikal eden miras payının bulunduğu ileri sürülerek miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davanın açıldığı, davalı tarafın davacının dedesi kök mirasbırakan ...'nün terekesine göre üçüncü kişi konumunda olup davacının talebinin de miras payına yönelik olduğu, bu durumda davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak, taşınmazın tamamının davacının kök mirasbırakanı ... ’a ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak taşınmazın 1/2 payının ...’nün kızkardeşi ... adına tescil edildiğini, yapılan bu hatalı işlem ile davacının miras payının ihlal edildiğini, eldeki davada mirasçıların birlikte hareket etme zorunlulukları bulunmadığını, miras payı ihlal edilen davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, bununla birlikte İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, taşınmazın tamamının davacının kök mirasbırakanı ... ’a ait olduğunu, ...’nün taşınmazı ... ’tan satın aldığını ve eşi ... adına tescil edildiğini, davalıların mirasbırakanı ...’nin taşınmazla hiç bir ilgisinin olmadığını, mahalli bilirkişilerin de bu yönde beyanlarda bulunduklarını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702 inci ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda, Trabzon ili, Araklı ilçesi Yiğitözü Mahallesi çalışma alanında bulunan 190 ada 66 parsel sayılı 2.740,01 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden 1/2 payının davalıların mirasbırakanı ..., 1/2 payının ise davacının mirabırakanı ... mirasçıları adına tespit edildiği, askı ilanlarının 15.02.2007 - 20.03.2007 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, ... adına kayıtlı hissenin 21.10.2015 tarihinde, ... mirasçıları adına kayıtlı hisselerin ise 08.03.2017 tarihinde intikal işlemine tabi tutuldukları, taşınmazın 505,98 m2'lik kısmı hükmen yol olarak kamulaştırıldığı, taşınmazın halen ... ve ... mirasçıları adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.