"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/630 E., 2022/591 K.
HÜKÜM/KARAR : Red/Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/100 E., 2021/399 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Merkez ... Mahallesi ...Mevkiinde, doğusu ırmak, batısı ... ve..., kuzeyi yol, güneyi...a ait arazilerle çevrili olan ve üzerinde üç ev ile müştemilatı bulunan tarla ve fındıklık vasfındaki taşınmaz yaklaşık altmış yıldan beri nizasız ve fasılasız iyi niyetli ve malik sıfatı ile imar-ihya ederek mahsulünü toplamak suretiyle zilyet bulunduğunu, adı geçen taşınmazın gerek Hazine gerek orman idaresi, köy, mahalle ya da belediye ile bir ilişkisinin bulunmadığını, özel mülkiyete konu yerlerden olduğunu, esasen söz konusu taşınmazın davacı adına tescil edilmesi için müvekkili tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/1741 Esasında açılan tescil davasının aynı Mahkemenin 12.10.1977 gün ve 1977/1316 Karar sayılı kararı ile kabul edildiğini, ancak tescil kararının infaz edilmeyerek bekletildiğini ileri sürerek yaklaşık yirmi dönümlük taşınmazın Medeni Kanun'un 713 üncü maddesi gereğince davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mülkiyet hakkını kazanmadığını, dava konusu 15 dönümlük ana taşınmaz ile sonradan edinilen 5 dönümlük komşu taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanun'u kapsamında mera niteliğine sahip bir yer olup mera yaylak kışlak kütüğüne kayıtlı olduğunu, meraların zilyetlik vs sebeplerle iktisabinin mümkün bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 5 dönümlük kısmı için 1977 yılında tescil davası açıldığını fakat mahkeme ilamının 10 yıl içinde infaz edilmediğinden hükmün kalktığını, taşınmazın bulunduğu mahallede kadastro tespit çalışmaları yapılırken davacının tescil talebinin kadastro çalışmaları esnasında tutanağa geçirilebileceğini, kadastro çalışmaları bittikten sonra 10 yıl içinde Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılabileceğini, bu sürelerin hak düşürücü süreler olduğunu beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2013/100 Esas, 2021/399 Karar
sayılı kararıyla; kadastro tespitinin 1988 yılında kesinleşmesi ve işbu davanın 3402 sayılı Kanun'un 12 inci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması; tespit sonrasındaki zilyetliğin ise TMK'nın 713/1 inci maddesine göre sadece tapu kütüğüne kayıtlı olmayan taşınmazların olağanüstü zamanaşamı yolu ile iktisabının mümkün olup mera vasfı ile kamu orta malı olarak tapuya kayıtlı taşınmazların anılan madde hükmüne göre tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.05.2022 tarihli ve 2022/630 E., 2022/591 K. sayılı kararıyla; kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması ve tespit sonrasına ilişkin olarak taşınmazın mera vasfında oluşu sebebiyle TMK'nın 713 üncü maddesine yönelik Mahkeme değerlendirmesinin yerinde bulunduğu" gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki hususlar tekrar ileri sürülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera parseli hakkında sınırlandırmanın iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü ve 14 üncü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, ... İli, Merkez İlçesi,... Köyü çalışma alanında bulunan 3550 (yeni 3196/1) parsel sayılı taşınmaz ile aynı yer 3547 (yeni 3191/15) parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı ile kullanımı mümkün olmadığından, belgesizden kamu orta malı mera vasfıyla tespit edildiği, askı ilânlarının 23.09.1988 - 24.10.1988 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilân süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitin kesinleşerek taşınmazın özel sicile kaydedildiği, eldeki davanın ise on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.03.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 189,15 TL harcın temyiz edenden alınmasına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.