Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6918 E. 2023/5434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından sehven yanlış parsel belirtilerek açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ıslah talebinin kabul edilip edilemeyeceği ve hak düşürücü süreye ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz ile ıslah edilmek istenen taşınmazın farklı adalarda bulunması, maliklerinin farklı olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/642 E., 2022/652 K.

HÜKÜM/KARAR : Red/Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/359 E., 2021/178 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ...in yasal mirasçısı olduğunu, ...vefat ettikten sonra diğer mirasçıların miras kalan arazilerin bir kısmını kendi aralarında böldüklerini, fakat bu bölünme sırasında diğer kardeşler tarafından ...ili ...ilçesi ...köyü Malik Mezrasında bulunan 340 ada 10 parsel sayılı taşınmazın babası ...ve üvey annesi Hidayet Çelik'in hasta olması ve davacı tarafından bakım ve ihtiyaçlarının giderilmesinden ötürü davacıya bırakıldığını ileri sürerek dava konusu 340 ada 10 nolu parselin tapu kaydının davalılardan iptali ile davacı adına tapuya tesciline kararı verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ... ve ... cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın 2009 yılı kadastro tespiti sonucu babaları Salih Genç adına tapuya kayıt edildiğini, babalarının vefatından sonra kendilerinin adına tapu kaydının yenilendiğini, söz konusu taşınmazın dedeleri Hakkı Genç'ten miras olarak babalarına kaldığını kadastro tespitlerinde bir hatanın söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli ve 2017/477 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararıyla davacı tarafça keşif mahallinde gösterilen taşınmazın dava dilekçesinde belirmiş olduğu taşınmazdan farklı olarak dava dışı ...İli ...İlçesi ... Köyü 338 ada 14 parsel sayılı taşınmaz olduğu tapu kaydının incelenmesi sonucunda davada taraf olmayan ..., ... Rifat Turhan, ... ve ... adına kayıtlı bulunduğu yargılama sırasında da taşınmazın dava dışı ...'e satışının yapıldığı ve hali hazırda ... adına kayıtlı olduğu, husumetin doğru kişiye yöneltilmediği gerekçesiyle davalılar ..., ..., ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; davalılardan ... yönünden yapılan değerlendirme de ise, "dava dilekçesinde husumetin bu davalıya yöneltildiği göz önünde bulundurulduğunda ve keşif icrası sırasında alınan mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları incelendiğinde dava konusu taşınmazın evveliyatında tarafların kök mirasbırakan Mehmet Çelik'e ait olmakla, kendisinin vefatından sonra mirasçılarından ... ve eşi ... tarafından dava konusu taşınmazın kullanılmaya devam edildiği, üzerindeki binada da birtakım değişiklikler yapıldığı çalışan işçilerin sadece dosyamız davalısı ... ve eşi ... ile muhatap oldukları, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde asli olarak zilyetliğinin ve mülkiyetinin bulunmadığı, davalı ... ve eşi tarafından taşınmazın asli zilyet olarak kullanıldığı, mirasbırakan Mehmet Çelik'in mirasçıları arasında ve yapılan miras paylaşımı doğrultusunda taşınmaza davalı ... ve ... tarafından malik sıfatıyla zilyet olunduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden de davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Kaldırma Kararı

... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 11.11.2020 tarihli ve 2020/526 Esas, 2020/503 Karar sayılı kaldırma kararında; yargılamaya 338 ada 14 parsel yönünden devam olunmasına ve dava tarihinden sonra taşınmazın devrolunduğunun anlaşılmasına rağmen, HMK'nın 125 inci maddesine göre davacıya seçimlik hakkının hatırlatılmaması ve davacının açık talebine rağmen dava konusu parsel maliki ...'in davaya dahil edilmemesi kendi içinde çelişkili olup açıklanan hususlar göz ardı edilerek davaya devamla eski malik ...'a karşı yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan" davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a.(4) üncü maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar

Kaldırma kararı sonrası taşınmazın yeni maliki davaya dahil edilmiş ve İlk Derece Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli ve 2020/359 Esas, 2021/178 Karar sayılı kararıyla; davacı dava dilekçesinde 340 ada 10 parsel sayılı taşınmazı dava ettiği halde yargılama sırasında, hiç dava konusu edilmeyen 338 ada 14 parsel sayılı taşınmazı ıslah yoluyla davaya dahil ettiği, dava konusu edilmeyen taşınmazın hukuken dava konusu edilen taşınmaza nazaran başka bir müddeabih olması nedeniyle ancak ayrı bir davaya konu teşkil edebileceği; öte yandan dava konusu 338 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespitinin kesinleştiği 29.05.2009 yılı ile ıslah tarihi olan 21.09.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği gerekçesiyle ... yönünden davanın usulden reddine; davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

E. Kaldırma Kararı Sonrası İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

F. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili 18.12.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 340 ada 10 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtilmiş ise de asıl dava konusu etmek istedikleri taşınmazın 338 ada 14 parsel sayılı taşınmaz olduğunun belirlendiğini, söz konusu bu taşınmazların aynı mevkide olması ve kök mirasbırakan ile maliklerinin aynı kişiler olmasından dolayı dava açılırken sehven dava konusu taşınmaz hakkında maddi hata yapıldığını, maddi hatanın Mahkemece kabul edildiğini ve yargılamaya ...İli ...İlçesi ... Köyü Mahik Mezrasına kayıtlı 338 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinden devam edildiğini ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden bahisle davanın usulden reddedildiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

G. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli ve 2022/642 E., 2022/652 K. sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların farklı adalarda yer alıp aralarında fiziki mesafe bulunmasına, yine her iki taşınmazda tek ortak malik ... olup diğer hissedarların tümüyle farklı kişiler olmasına, bu haliyle dava konusu taşınmazın maddi hata nedeniyle değiştirilmesinin mümkün bulunmamasına ve tüm dosya kapsamına göre mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili tarafından istinaf sebepleri tekrarlanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun; 12/3 üncü ve 14 üncü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın ... Köyü 340 ada 10 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtmiş ise de icra edilen keşif mahallinde gösterilen taşınmazın dava dilekçesinde belirtilen taşınmazdan farklı olarak ... köyü 338 ada 14 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili de maddi hata yapılıp dava konusu taşınmazın yanlış bildirildiğini beyan ederek maddi hatanın kabulü ile yargılamaya 338 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinden devam edilmesini talep etmiştir.

3. Kadastro sonucunda, ...İli, ... İlçesi ... Mahallesi, 338 ada 14 parsel sayılı taşınmazın, ahşap samanlık ve bahçe vasfıyla zilyetlik nedeniyle belgesizden ... kızı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 20.04.2009-28.05.2009 tarihleri arasında yapılarak askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından tutanağın 29.05.2009 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın tapuya tescil edildiği, daha sonrasında ... mirasçıları lehine intikal işlemlerinin yapıldığı ve ...,..., ... ..., ... adına kayıtlı iken dava tarihinden sonra 13.10.2017 tarihinde satış suretiyle ... adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.