Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6922 E. 2023/7075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı lehine verdiği karar, taşınmazların geçmişteki durumu, kullanım şekli, davacıya intikal şekli ve diğer mirasçıların varlığı gibi hususların yeterince araştırılmaması, ayrıca taşınmazların baraj gölü altında kalması hususunun değerlendirilmemesi nedeniyle eksik inceleme gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/119 E., 2022/568 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kendisine ait ekli krokide sınırları belirtilen Şırnak ili Güçlükonak ilçesi ... köyü ... mezrasında bulunan arazisinin kadastro sırasında birkaç parsele bölünerek 105 ada 6 parsel ile kısmen 108 ada 1 parsel ve kısmen 108 ada 2 parsel olarak davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın çok uzun yıllardır babası tarafından ekilmek suretiyle kullanıldığını, daha sonra kendisinin evlilik yaşı geldiğinde bu araziyi babasından satın aldığını, yaklaşık 30 yıldır söz konusu araziyi malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız malik olarak kullandığını, daha sonra arazinin bir kısmının askeriye tarafından işgal edildiğini, kadastro çalışmaları sırasında taşınmaz başında olmadığından bu şekilde bir kayıt yapıldığını, dava konusu taşınmazın davalı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, araziyi buğday, arpa vs. ekimi için kullandığını, ancak bölgede terör olaylarının yoğunluk kazanması sebebiyle köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını ileri sürerek davanın kabulü ile Şırnak ili Güçlükonak ilçesi ... köyü ... mezrasında bulunan ekli krokide sınırları gösterilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 07.01.2020 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı, Hazine temsilcisi, dava konusu taşınmazın niteliği gereği özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olduğunu, imar ve ihya edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda orman arazisi olarak Hazine adına tescil edildiğini, orman arazisi olan yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2014 tarihli ve 2013/226 E- 2014/704 K sayılı kararıyla; çekişmeli 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (1/A) olarak gösterilen 2.733,73 metrekare, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (2/A) olarak gösterilen 3.573,47 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 03.11.2016 tarih ve 2015/7005 E- 2016/8739 K sayılı kararıyla; " ...Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kabule karar verilen bölümleri üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğunun belirlenebilmesi bakımından tespit tarihinden öncesine ait hava fotoğraflarından yararlanılmamış, ziraatçi bilirkişi de raporunda taşınmaz niteliğini tam olarak açıklığa kavuşturmamış; mahkemece taşınmazlara komşu 108 ada 3 parselin tespitine esas 08.07.1974 tarih 38 nolu tapu kaydı getirtilip dava konusu taşınmaz yönlerinin ne olarak okunduğu belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik incelemeyle karar verilemez...." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya arasında bulunan Jeodezi ve Fotogrametri bilirkişisi Resul Gören tarafından düzenlenen 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda krokide (1/A) ve (2/A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazların 1984, 2008 ve 2010 yılları hava fotoğraflarında ekonomik amaca uygun olarak kullanımlarının bulunduğu, talep edilen alanların imar-ihya gören yerlerden olduğu, dinlenilen mahalli bilirkişilerin beyanları ile dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından miras yoluyla davacıya intikal ettiği, davacının da kesintisiz ve nizasız olarak 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyetliğini devam ettirdiği ve ekonomik amaca uygun kullanımın mevcut olduğu, böylelikle davacı lehine mülkiyet edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme neticesinde hatalı karar verildiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiğini, TMK'nın 713/2 nci maddesinde belirtilen olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleşmediğini, Mahkemece sırf tanık veya mahalli bilirkişilerin soyut olması muhtemel beyanlarına dayanarak verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davacının adına tescilini talep ettiği yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve Maliye Hazinesine ait yerlerden olup olmadığının araştırılması gerektiğini, alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; dava konusu Şırnak ili, Güçlükonak ilçesi, ... köyünde bulunan 108 ada 2 parsel sayılı 22.035,10 metrekare yüz ölçümlü, ''Jandarma karakolu binaları ve arsası'' vasıflı taşınmazın 14.10.2001 tarihinde Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, diğer dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı, 4.326,92 metrekare yüzölçümlü ve 105 ada 6 parsel sayılı 2.933,51 metrekare yüzölçümlü taşınmazların ise ''ham toprak'' vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, söz konusu tespitlerin 30.09.2003 tarihinde kesinleştiği, davacının miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile eldeki davayı açtığı, yargılama aşamasında 07.01.2020 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.

2. Mahkemece çekişmeli taşınmazlar yönünden davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Şöyle ki; Jandarma karakol binası vasıflı 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından nasıl kullanıldığının belirlenmediği, tanıklar ve mahalli bilirkişilerin bu konuda yeterli ve aydınlatıcı beyanlarda bulunmadıkları, davacının dava konusu taşınmazları babasından ne şekilde edindiği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı gibi davacı dışında başka mirasçıların bulunup bulunmadığının da tespit edilmediği, öte yandan bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların hali hazırda Baraj Gölü altında kaldıkları belirtilmesine rağmen Mahkemece bu husus üzerine durulmadığı görülmektedir.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazları kapsayan eski tarihli (kadastro tespitinden 20 yıl öncesini de kapsar şekilde kadastro tespit tarihine kadar olan ve bulunabilen tüm) hava fotoğrafları getirtilip dosyaya konulduktan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraatçi , jeodezi bilirkişiler ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak eski tarihli hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle tanık ve yerel bilirkişilerden dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zamandan beri ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, karakol binası olan yerin ve çevresinin nasıl kullanıldığı, dava konusu taşınmazları davacının, babasından ne şekilde edindiği, babasının başkaca mirasçıları bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümü üzerindeki bitki örtüsünü, zeminde hangi amaçla kullanıldığını, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğini ve kullanım şeklini açıklayan ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişine ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor hazırlatılmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmeli, karar verilirken dava konusu yerlerin sular altında kaldığının bildirildiği gözetilerek hüküm kurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.