Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6925 E. 2024/671 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakanın davalıya yaptığı taşınmaz devirlerindeki bedel ile taşınmazların gerçek değeri arasındaki oransızlık, mirasbırakanın diğer mirasçılarını mirastan yoksun bırakmak amacıyla hareket ettiği ve terekesinde başka malvarlığı bulunmadığı hususları değerlendirerek devirlerin muvazaalı olduğunu kabul etmesi ve davacı mirasçının payına düşen taşınmazların tesciline karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunmuş ise de, davalı üzerinde ipka edilen pay miktarı ve davacı tarafından yatırılan peşin harç tutarında maddi hata yapıldığı tespit edildiğinden, bu hususlarda düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1642 E., 2022/2006 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/104 E., 2022/176 K.

Taraflar arasındaki tapu-iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra duruşma talebi değerden reddedilerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin mirasbırakan ...’nin ikinci eşi olduğunu, davacı ile mirasbırakanın ilk eşinden olma çocukları arasında husumet bulunduğunu, alzheimer ve diyaliz hastası olan mirasbırakanın ölümüne yakın elindeki tüm malvarlığını kardeşine ve oğullarına devrettiğini, terekesinde başka malvarlığının bulunmadığını, bu kapsamda davaya konu 7 parça taşınmazın (100, 126, 651, 463, 1235, 1237, 1238 parsel sayılı taşınmazlar) da mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalı ...’a devredildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde saklı payın tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraflar arasında husumet bulunmadığını, satışların gerçek olduğunu, mirasbırakan hakkında çok sayıda icra takibi bulunduğunu, davalının taşınmazları hacizli olarak satın aldıktan sonra alacaklılara ödemeler yaparak taşınmaz bedellerini fazlasıyla ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece; mirasbırakanın borçlarının davalı tarafından ödendiği, salt bedeller arasındaki oransızlığın muvazaanın kanıtı olmadığı ve mirastan mal kaçırma amacının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, peşin karar ve ilam harcı yatırılmaksızın yargılamaya devam olunamayacağı, kabule göre de davalı tarafça mirasbırakanın borcuna mahsuben ödenen tutar ile davalıya devredilen taşınmazların değeri arasında fark bulunduğu, mirasbırakanın diğer oğlu ve kız kardeşine devrettiği taşınmazlar hakkında da dava bulunduğu ve mirasbırakanın terekesinden hiçbir malvarlığı çıkmadığı da dikkate alınarak esas hakkında bir karar verilmesi gereğine değinilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın mirasbırakanın icra borçlarını ödediği, icra dosyalarının muvazaalı olduğunun ispat edilemediği, bu hususların tanık beyanlarıyla desteklendiği, taşınmazların davalıya borca karşılık olarak devredildiğinin anlaşıldığı, borcu olan mirasbırakanın ödeme güçsüzlüğü ve taşınmazların hisseli oluşu nedeniyle düşük bedelle devretmesinin olağan olduğu, mal kaçırma amacının ispat edilemediği, davacı adına evlilik birliği içerisinde alınan başka taşınmazlar bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mirasbırakanın 32 adet taşınmazının hiçbirisinin terekede bulunmadığını, mirasbırakanın çocukları ile ikinci eşi arasında husumet bulunduğunu, mirasbırakana ait diğer taşınmazlar hakkında da dava açıldığını, ödendiği iddia olunan borç ile davaya konu taşınmazların değerleri arasında fahiş fark bulunduğunu, mirasbırakanın ayrıca kira gelirlerinin de bulunduğunu, taşınmazların değerlerinin düşük olabileceğine dair Mahkeme gerekçesinin isabetsiz ve dayanaksız olduğunu, davalının ileri sürmediği kayıt ve delillerin hükme esas alınamayacağını, davacı adına tescil edilen taşınmaz bulunduğuna yönelik gerekçenin de yerinde olmadığını, tenkis talebi yönünden hüküm kurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça mirasbırakanın borcuna mahsuben ödenen tutar ile davalıya devredilen taşınmazların değeri arasında fark bulunduğu, mirasbırakanın diğer oğlu ve kızkardeşine devrettiği taşınmazlar hakkında da dava bulunduğu ve mirasbırakanın terekesinden hiçbir malvarlığı çıkmadığı, devirlerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığının açık olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile yenileme kadastrosu ve toplulaştırma işlemleri sonucunda oluşan parsel numaraları ve pay durumu dikkate alınarak mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde ipkasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; yapılan satışın gerçek olduğunu, borçları nedeniyle mirasbırakan hakkında tazyik hapsi kararının bulunduğunu, bu hususların dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin mirasbırakanın borç altına girmesini gerektirir bir hususun ispat edilemediği yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, icra dosyalarında tespit edilen taşınmaz değerlerinin eldeki davada tespit edilen değerlerden düşük olduğunu, bilirkişi raporlarına da bu doğrultuda itiraz edildiğini, icra dosyalarına ödenenler dışında mirasbırakanın borçları için farklı ödemeler de yapıldığını, taşınmazlar satın alındıktan sonra iyileştirmeler yapıldığını, taşınmazların hacizli ve hisseli olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma amacının bulunmadığını, yurt dışında yaşayan davalının alım gücünün bulunduğunu, ayrıca toplulaştırma sonucu oluşan güncel paylara göre yapılan hatalı oranlamaları kabul etmediklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinden; mirasbırakan 1941 doğumlu ...’nin 09.09.2015 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma çocukları davalı ... ve dava dışı ...,...,... ile 13 yıl evli kaldığı ikinci eşi olan davacı ...’yi terk ettiği, mirasbırakanın ölümünden 2 ay önce 10.07.2015 tarihinde tarla vasfındaki 126 parsel, 463 parsel, 100 parselin ifrazından oluşan 1235 parsel, 651 parselin ifrazından oluşan 1237 ve 1238 parsel sayılı 5 parça taşınmazdaki paylarını toplam 19.900,00 TL bedelle davalı oğlu ...’a devrettiği, taşınmazların devir tarihindeki toplam rayiç değerinin 383.055,00 TL olarak hesaplandığı, mirasbırakanın farklı icra dosyalarındaki borçları için davalı tarafından 67.000,00 TL ödendiği, mirasbırakanın dava dışı 20 parça taşınmazının 17.05.2012, 12.06.2012, 16.08.2012 tarihinde kardeşi ...’ye, 2 parça taşınmazının ise 31.07.2007 tarihinde diğer oğlu ...’ye devredildiği, bu kişiler hakkında da muris muvazaasına dayalı olarak açılan davaların kabulüne karar verildiği, temlik dışı taşınmazının bulunmadığı, davaya konu 126 parselin yenileme sonucunda 168 ada 9 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü ve davalının taşınmazda 1/3 payının bulunduğu, 463 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonucunda 136 ada 7 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü ve davalının 7723/31685 payının bulunduğu, 1235 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonucunda 102 ada 14 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü ve davalının 5201/22862 payının bulunduğu, 1237 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonucunda 122 ada 6 parsel ve 136 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara dönüştüğü ve davalının sırasıyla 3372/13610 payının ve 397/31685 payının bulunduğu, 1238 parsel sayılı taşınmazın yenileme sonucunda 166 ada 1 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü ve davalının 1/6 payının bulunduğu anlaşılmıştır.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Kabule göre, 102 ada 14 parsel sayılı taşınmazda davalı üzerinde ipkası gereken pay miktarı 15603/91448 iken maddi hata sonucunda 15613/91448 payın ipkasına karar verilmiş olması isabetsizdir.

4. Ayrıca, davacı tarafından farklı tarihlerde yatırılan peşin karar ve ilam harcı toplam 2.614,40 TL tutarında iken maddi hata yapılarak bu tutarın 1.614,40 TL olduğunun kabulü ile harca hükmedilmesi de doğru değildir.

5. Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a. (2-a) numaralı bendinin 102 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 4 üncü paragrafında yer alan “15613/91448” ibaresi çıkartılarak yerine “15603/91448” ibaresinin yazılması,

b. (2-d) numaralı bendinde yer alan “1.614,40 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “2.614,40 TL” ibaresinin yazılması, “8.843,20 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “7.843,20 TL” ibaresinin yazılması,

c. (2-e) numaralı bendinde yer alan “1.614,40 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “2.614,40 TL” ibaresinin yazılması, “4.222,40 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “5.222,40 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.