"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2021 tarihli ve 2020/339 E., 2021/148 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 25.04.2022 tarihli ve 2021/1682 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararı ile davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacılar tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın, atalarından intikal ettiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde kendi büyüklerine ait mezarlar bulunduğunu, buna rağmen kendilerine ait taşınmazın bir bölümünün davalı adına tescil edildiğini belirterek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi kullanımlarında olan taşınmaz bölümünün yine kendi adlarına tescilli olan 107 ada 11 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar...., ... cevap dilekçesinde; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar stinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar istinaf dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın davacıların zilyetliğinde bulunduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 25.04.2022 tarihli ve 2021/1682 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 02.12.2008 tarihinde kesinleştiği, açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçeleri ile davacıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kadastro öncesinde de sonrasında da kendi zilyetliklerinde bulunduğunu, davaya cevap veren davalılar dışındaki tüm davalıların davayı kabul ettiklerini, taşınmazın kendi aile mezarlıkları olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 02.12.2008 tarihi ile davanın açıldığı 24.09.2020 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
3.3.3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 20.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.