Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6941 E. 2023/3331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ve buna bağlı olarak tapu iptal-tescil veya tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanılması durumunda dahi, vekil ile sözleşme yapan üçüncü kişinin iyiniyetli olması halinde sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılacağı, davalı üçüncü kişinin iyiniyetli olduğunun mahkemece kabul edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, 583 parsel sayılı taşınmaz müvekkillerinin kök mirasbırakanı ...’a ait iken, davalı ... Altunay’ın kendisini vekil tayin ettirmek suretiyle taşınmazı davalı ...’e temlik ettiğini, taşınmaz bedelinin davalı ... ve kardeşi Sevgi’ye ödendiğini, davalıların taşınmaz bedelini mirasbırakana vermeyerek diğer mirasçılardan mal kaçırdığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında müvekkilleri adlarına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, taraflar ile mirasbırakan arasındaki iç ilişkiyi bilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalılar ... ve ... vekili, devrin mirasbırakanın talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiğini, satış bedelinin de mirasbırakanın isteği üzerine müvekkillerine ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2016 tarihli ve 2014/173 E. 2016/78 K. sayılı kararıyla davalı ... yönünden husumet yokluğundan, diğer davalılar bakımından ise kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 16.09.2019 tarihli 2016/11758 E., 2019/4618 K. sayılı kararıyla“...bilindiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303/1 maddesinde düzenlendiği üzere bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Ne var ki, eldeki dava ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/786 Esas sayılı davasının dava sebeplerinin aynı olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 24.02.2020 tarihli ve 2019/4880 E., 2020/1250 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2021 tarihli 2020/68 E. 2021/108 K. sayılı kararıyla tapu iptal ve tescil isteminin davalı ...'nin iyiniyetli olduğu gerekçesi ile reddine, terditli bedel isteminin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile kabulü ile 45.000,00 TL'nin davalı ...'ten tahsiline, davalı ... yönünden de husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar, bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 18.11.2021 tarihli 2021/2378 E., 2021/6938 K. sayılı kararıyla “...Somut olayda, dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri 187.000-TL olup, davacıların miras paylarına isabet eden toplam değer 62.333,00 TL'dir. Eldeki davada, davacı taraf, 45.000,00 TL değer üzerinden davayı açmış, aşamada 406,00 TL tamamlama harcı yatırarak davayı 68.773,00 TL üzerinden harçlandırmış ve tapu iptal-tescil istemleri kabul edilmez ise, davalı ...'nin ödediğini ifade ettiği 180.000,00 TL'den miras paylarına isabet eden 60.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Bu durumda terditli olarak talep edilen bedel istemi yönünden davacı tarafın ayrıca bir ıslah dilekçesi vermesine gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, asıl alacak olarak 60.000,00 TL bedele hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda tapu iptal ve tescil isteminin davalı ...'nin iyiniyetli olduğu gerekçesi ile reddine, terditli bedel isteminin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile kabulü ile 60.000,00 TL'nin davalı ...'ten tahsiline, davalı ... yönünden de husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayandıklarını, miras paylarına ilişkin taleplerinin dinlenemeyeceğini, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın talimatı doğrultusunda satıldığını, satış bedelinin mirasbırakanın isteği doğrultusunda davalılar arasında paylaştırıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

... Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.

6098 s. ... Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.

Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nın 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'da daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'da benzer alanda ... ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.

Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.

Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 2.993,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.