Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6955 E. 2023/5542 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili ve tespit istemlerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zilyetliğe dayalı tescil taleplerinin imar uygulaması sonucu oluşan parselasyon planını etkilemeyeceği, dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarına ve toplanan delillere göre davacıların zilyetliklerini ispatladıkları değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 05.07.2022

SAYISI : 2014/131 E., 2021/2 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret

Taraflar arasındaki tescil-tapu iptali tescil ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve davalılar vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.02.2022 Çarşamba günü, duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat Ulviye Sarp, davalı ... vekili Avukat ... ve katılma yoluyla ...Belediye Başkanlığı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı.Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi.Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ... ili, ...ilçesi, Elvan Köyünde bulunan, yüz ölçümü 75.000 m² (75 dönüm)'den fazla olan tarlayı 1961 yılından bu güne kadar kendilerinin çekişmesiz ve aralıksız olarak ekip biçmekte olduklarını, davacı ...’in 1959 yılından başlayarak daha önceden ekilmeyen, tarımsal ürün elde etmenin mümkün olmadığı araziyi emek ve para harcayarak ekilebilir hale getirdiğini, diğer davacı ...'nin de ergen yaşa geldikten sonra babası ile birlikte bugüne kadar taşınmazı malik sıfatı ile ekip biçmeye devam ettiğini, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı gibi kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden de bulunmadığını, bu nedenlerle 1961 yılından bugüne kadar önce davacılar tarafından malik sıfatıyla aralıksız ve çekişmesiz zilyet olarak tarımsal faaliyet yürütüldüğünün (ekilip biçildiğinin) tespitine ve tesciline hak kazandıkları bu taşınmazın sınırları içinde kalan ve davalılar adına tapuda kayıtlı olan 46123 ada, 46133 ada, 17592 adaların sınırları içerisindeki kısımlarının tapularının iptal edilerek adlarına tesciline, taşınmazın tapuya kayıtlı olmayan kısmının ise adlarına doğrudan tesciline karar verilmesini istemişler; yargılama aşamasında 24.08.2014 tarihinde davacı ... ölmüş, geriye mirasçısı olarak diğer davacı ... ve dava dışı eşi ve çocukları kalmış, dava dışı mirasçılar Mahkemeye sundukları 11.11.2016 havale tarihli dilekçeleri ile bu davada miras haklarını mirasçı Sezai'ye devrettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... Belediye Başkanlığı, dava konusu yerin Hazine'nin mülkü olup tapulu yerler hakkında Kadastro Kanunu'nun 17 inci ve 14 üncü madde hükümleri uygulanamadığından davacının imar ihya yolu ile söz konusu parsel üzerinde hak talep etmesinin mümkün olmadığını, davalı Hazine, dava konusu taşınmazla ilgili yapılan inceleme neticesinde Harita Genel Müdürlüğünce 1978 yılında üretilen 1/5000 ölçekli fotoğrametrik uçuş paftası üzerinde herhangi bir kullanımın gözükmediğini, davalı alanın boş olduğunun tespit edildiğini, davacıların Kadastro Kanunu'nun 17 inci ve 14 üncü madde hükümlerine göre 20 yıllık malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetlik şartını gerçekleştirdiğinin söylenemeyeceğini; diğer davalı ..., ... ili ...ilçesi Elvan Köyünde bulunan yaklaşık 75.000 m²lik taşınmazın yeni yasa ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları içine alınarak mahalle statüsüne dönüştüğünü, 5216 sayılı yeni Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 31 inci maddesine göre belediye hudutları içerisinde kalan arsaların genişleme ve planlama kapsamındaki arsalar olup zilyetliğe konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.03.2013 tarihli ve 2011/294 E- 2013/78 K sayılı kararıyla; açılan davadan önce, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu yapılıp kesinleşen parselasyon planları çerçevesinde imar parsellerine dönüşmesi nedeniyle imardan önceki hakka dayanılarak imar uygulaması nedeniyle imar parsellerine dönüşen taşınmazla ilgili zilyetlikten tescil talebine dayalı olarak açılan tescil davası dinlenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 08.10.2013 tarih ve 2013/6163 E- 2013/9595 K sayılı kararıyla; " ...Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davada, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenlerine dayanıldığı açıktır. Anılan imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği anda mülkiyet hakkının doğacağı da tartışmasızdır. Nitekim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/5 inci maddesinde “mülkiyetin, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği anda kazanılmış olacağı” hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, böylesi bir durumda mahkemenin vereceği karar inşai (yenilik doğurucu) değil açıklayıcı nitelikte olacaktır. Öte yandan, tespit harici alanların gerek ihdas yoluyla idareler adlarına tescilleri, gerekse imar uygulamalarına tabi tutularak imar parsellerinin oluşturulması kazanılmış hakları etkilemez. Hal böyle

olunca, imar uygulaması öncesi hakka dayanılarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescil davası açılamayacağı yönündeki Mahkeme gerekçesi yasal değildir. O halde, iddia ve savunma doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, soruşturmanın noksansız tamamlanması, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması ve sonucuna göre işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın kısmen kabulü ile; ... ili, ...ilçesi, Elvan Mahallesinde bulunan; 46123 ada 1 parselin fen bilirkişi Özcan Polat'ın 25.06.2018 tarihli raporu ve ekli krokide gösterilen 3860,59 m²'lik kısmının Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile "tarla vasfı ile" davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; Fen bilirkişi Özcan Polat'ın 25.06.2018 tarihli raporuna ekli krokide gösterilen 1876,39 m²'lik park A, 353,46 m²'lik park B, 2907,16 m²'lik yol, 127,56 m²'lik park 1, 1081,71 m²'lik park 2, 795,45 m²'lik yol 1, 982,10 m²'lik yol 2, 2503,99 m²'lik yol 3 isimleri ile belirtilen taşınmazların mülkiyetinin davacı ...'a ait olduğunun tespitine; Fen bilirkişi Özcan Polat'ın 25.06.2018 tarihli raporu ve ekli krokide gösterilen 48142 ada 1 parsel, 48013 ada 8 parsel, 48022 ada 1, 2, 3 parseller, 48023 ada 1, 2, 3, 4, 5 parseller, 48024 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7 parseller, 48334 ada 4, 5, 6, 7 parsellere isabet eden toplam 18.610,29 m²'lik kısma ilişkin tescil ve tespit taleplerinin reddine; (Bu kısmın dava dışı üçüncü kişiler adlarına kayıtlı olması ve bu parsellerin tapu kaydına dayanak oluşturan imar uygulaması iptal edilmedikçe iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle) Fen bilirkişi Özcan Polat tarafından düzenlenen 25.06.2018 tarihli raporlar ve eklerinin kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesinde taşınmazın imar uygulaması gördüğü ve bir kısmının üçüncü şahıslar adına tescil edildiği belirtilmek suretiyle davanın kısmen reddine karar verildiğinin belirtildiğini, ancak verilen bu kararın hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların hukuken iptalinin mümkün olup olmadığının irdelenmesi gerektiğini, tapu kaydının iptalinin hukuken mümkün olmadığının anlaşılması halinde ise mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerektiğini, bu konuda kanaat oluşmaması halinde ise HMK'nın 125 inci maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğini, davanın reddedilen kısmının tefrik edilip yargılamaya bu kısım üzerinden devam edilebilecekken bu yönde işlem yapılmamasının da hatalı olduğunu, Mahkeme gerekçesinde taşınmazlar Hazine adına tescil edildiği için yasal hasım olmaktan çıkıp yargılama giderlerinden davalıların sorumlu olacağı belirtilmesine rağmen müvekkillerinin yargılama giderlerine mahkum edilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin olağanüstü zamanaşımı veya başka bir yolla iktisabının mümkün bulunmadığını, alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, yine 46123 ada 1 parselin krokide gösterilen 3860,59 m² lik Hazine adına kayıtlı kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın imar ihya ile kazanılması için öncelikle tapuda kayıtlı olmaması gerektiğini, Hazine aleyhine yargılama giderleri ve harca hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili ...ilçesi Elvan Köyü'nün, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında ... Büyükşehir Belediyesi sınırlarına alınarak mahalle statüsüne dönüştüğünü, dava konusu yerlerin zilyetliğe konu edilemeyeceğini, dava konusu yerlere ilişkin olarak hazırlanan parselasyon planının idare Mahkemesince iptal edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, dava konusu alanların imar parselleri içinde kaldığını, kendileri yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, tapusuz taşınmazın tescili ve tespit istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu edilen taşınmazların davacıya ait 379 parselin devamı niteliğinde bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu yerin 2 parçadan oluştuğu, 1 numara ile belirtilen kısmın 11543 m2, 2 numara ile belirtilen kısmın ise 24101 m2 yüzölçümüne sahip olduğu, böylece taşınmazın toplam alanının 35644 m2 olduğu, 1 nolu tescili istenen alanda ...Belediye Başkanlığınca 1995 yılında imar uygulaması yapıldığı ve söz konusu alanın 9998 parsel numarası ile ihdasen Hazine adına tescil edildiği, 2 nolu tescili istenen alanda ise imar uygulamasının 2003 yılında yapıldığı ve söz konusu alanın 9006 parsel numarası ile ihdasen Hazine adına tescil edildiği, daha sonra dava konusu yerlerde DOP kesintisi uygulanarak taşınmazların imar ada ve parsellerine şuyulandırıldığı, bir kısmının yol ve park alanlarında kaldığı, bir kısmının ise farklı parsel numaraları alarak dava dışı şahıslar adlarına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Davalı ... Belediyesi ile ...Belediyesinin temyiz dilekçelerinin incelenmesine gelince;

4.1. Dairenin 16.02.2022 tarihli geri çevirme kararı ile davalı ... Belediyesi'nin nispi temyiz harcı yatırması gerektiğinin belirtildiği, geri çevirme kararı sonrasında ... Büyükşehir Belediyesine muhtıra çıkarıldığı, söz konusu muhtıranın usulünce tebliğine rağmen nispi temyiz harcı yatırılmadığı için 05.07.2022 tarihli ek karar ile ... vekilince temyiz kanun yoluna başvuru yapılmamış sayılmasına karar verildiği, ek kararın 11.07.2022 tarihinde e tebliğ yolu ile adı geçen davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak ek kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

4.2. Öte yandan; ...Belediye Başkanlığı vekilinin ise diğer davalı Hazine'nin temyizine karşı katılma yoluyla temyiz talebinde bulunduğu, oysa katılma yoluyla temyiz talebinin ancak karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği üzerine yapılabileceği anlaşılmakla; davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinin de reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

2.Davalı ... Belediyesi ile ...Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,

Diğer davalılar ... Büyükşehir Belediyesi ile ...Belediyesinden alınan peşin harçların istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine,

20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,

20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.