Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6965 E. 2022/6899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : AKÇADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Akçadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.10.2019 tarihli ve 2018/232 Esas, 2019/127 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 23.05.2022 tarihli ve 2020/383 Esas, 2022/901 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın, kadimden beri kendi zilyetliklerinde bulunduğunu, kadsatro sırasında tespit harici bırakılıp daha sonra mera olarak sınırlandırıldığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili ve davalı ... Başkanlığı vekili cevap dilekçelerinde; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazın niteliğinin mera olduğunu ve zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde; davada husumetin Akçadağ Belediye Başkalığına düştüğünü, taşınmaz üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının babası Hamza Kodaş tarafından taşınmaza ilişkin Kadastro Mahkemesinde dava açıldığını, yargılama sırasında görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dosyanın gönderildiğini, yargılama sırasında davacının babası Hamza'nın vefat ettiğini, davayı takip edemediğini ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının taşınmazdaki kardeşlerinin payını satın aldığını, taşınmaza ilişkin hakkında mera parseline tecavüz ettiği iddiasıyla şikayette bulunulduğunu, Akçadağ Kaymakamlığı'nca meraya tecavüzün engellenmesine dair hakkında karar verildiğini, ayrıca Yargıtay’ın yerleşik kararlarında Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulanabilmesi için murisin tespit tarihinden önce ölmüş olmasının gerektiğini, murisin önce ölmesi halinde mirasçılar 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, fakat kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra ölenlerin mirasçılarının 10 yıllık hak düşürücü süreye takılmadan davalarını “her zaman” açabileceklerini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 23.05.2022 tarihli ve 2020/383 Esas, 2022/901 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.11.1979 tarihinde kesinleştiği, açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde; isitinaf dilekçesini tekrar etmiş, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman mera olarak kullanılmadığını ve kendi zilyetliğinde bulunduğunu belirtmiş, Böge Adliye Mahkemesince verilen ret kararının gerekeçesinin yerinde olmadığını beyan ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 27.11.1979 tarihi ile davanın açıldığı 04.12.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

3.3.3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 20.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.