Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6964 E. 2023/4837 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve bu süre geçtikten sonra kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/398 E., 2022/1022 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/İstinaf Başvurusunun reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/648 E., 2019/102 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip

gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... ile asli müdahiller ... ve ...; kadastro öncesi harici satın almaya dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlar; Mustafa Aslanın aşamada ölümüyle, mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., hak düşürücü sürenin geçtiğini de belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının 17.04.2001 tarihinde kesinleştiği, Kadastro Kanunu’nun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği; davacıların terditli talepleri olan tazminat isteği yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeleri benimsenmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda; temyizen incelenen çekişme konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağının 17.04.2001 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 21.12.2015 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği; diğer taraftan, hak düşürücü sürenin geçmesiyle hakkın özünün ortadan kalktığı, anılan hakka dayanılarak ileri sürülen diğer taleplerin de dinlenemeyeceği gözetilerek asıl ve terditli talep yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.