"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'in bedelini bizzat ödemek suretiyle üçüncü kişiden satın alarak maliki olduğu 1083 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 7 no.lu bağımsız bölümü evlilik dışı birlikte olduğu davalı ... adına tescil ettirdiğini, söz konusu işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı dava dışı bir başka taşınmazını satarak aldığı para ile iktisap ettiğini, alım gücünün bulunduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu bağımsız bölümün önceki malikinden satın alındığı, murisin bu taşınmaza hiçbir zaman kayden malik olmadığı, dolayısıyla muris muvazaası ile taşınmazın devri söz konusu olmadığından tapu iptali ve tescil isteminin dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı, terditli tenkis talebi yönünden ise; murisin davalıya, taşınmaz bedelini ödemek suretiyle taşınmaz kazandırdığı iddiasının ispatlanamadığı, mirasbırakanın tasarruf anında saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla hareket ettiğinin ispat edilemediği, tenkisin yasal koşullarının mevcut olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazı kendisine ait olan başka bir taşınmazı satmak suretiyle satın aldığını savunduğunu ancak buna ilişkin Mahkemeye hiçbir delil sunulmadığını, Mahkemece davalının yerine geçilerek savunma geliştirilmiş olduğunu, dava konusu taşınmazın muris...isimli kişiden 245.000 TL karşılığında satın alındığını, satış bedelinin 100.000 TL'sinin nakit ve 145.000 TL'sinin de ... karşılığı ödenmiş olduğunu, ...arasında gerçekleştirilen daire alım satımına ilişkin 07.10.2016 tarihli sözleşmenin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, her ne kadar dava konusu taşınmazın bedeli muris tarafından ödenmiş ise de; davacıların söz konusu taşınmazdan pay istememeleri için evlilik dışı birlikte olduğu davalı ... ... adına tescil ettirdiğini, amacın mal kaçırmak olduğunu, tanıkların beyanları ile iddialarının sabit olduğunu, Mahkemenin gerekçesinde açıkladığı üzere bu husus menkul bağışı şeklinde kabul edilecekse TMK madde 565/3 gereğince sağlararası kazandırmalardan olup tenkise tabi olduğunu, murisin ölmeden önce edindiği tek malvarlığının dava konusu taşınmaz olup bu taşınmazı birlikte yaşadığı ... ...'in üzerine tescil ettirmesinin adet üzere verilen hediyeler dışında kalan bağış niteliğinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların dava konusu taşınmaz bedelinin muris tarafından ödenmesine rağmen kendilerinden mal kaçırma kastıyla davalı adına tescil edildiğini ileri sürdükleri, davalının da taşınmazın alımında ödenen peşinata ilişkin 40.000,00 TL'nin kendisi tarafından ödendiğini savunduğu, dosyaya celp olunan ... Bankası hesap hareketleri incelendiğinde 07.10.2016 tarihinde 42.000,00 TL nin davalı tarafından çekildiği, diğer deliller ile de murisin davalıya, taşınmaz bedelini ödemek suretiyle taşınmaz kazandırdığı iddiasının ispatlanamadığı, öte yandan tasarruf tarihi nazara alınsa bile, mirasbırakanın tasarruf anında saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla hareket ettiğinin de ispat edilemediği bu sebeplerle tenkisin yasal koşullarının mevcut olmadığı, İlk Dereceli Mahkemece davacıların tenkis taleplerinin de reddine dair karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. Diğer yandan, 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki kayıtlı taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.09.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
4. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 179,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.