"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/348 E., 2022/759 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/76 E., 2021/393 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; kök mirasbırakanı ...’a ait 104 ada 8 ve 10, 111 ada 3 ve 14, 162 ada 7 ve 14, 122 ada 60, 142 ve 153, 179 ada 86, 187 ada 5 ve 188 ada 130 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş; yargılama aşamasında 104 ada 10, 111 ada 3, 122 ada 142 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/91 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...’a ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf yoluna başvurması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 23.10.2020 tarihli ve 2020/792 Esas, 2020/1236 Karar sayılı kararı ile; taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olup taraf teşkili sağlanmadan davada esastan hüküm kurulamayacağı, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtları incelemesinde davalılar dışında başka tapu maliklerinin bulunduğu, bu nedenle davalılar dışındaki maliklerin, ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilmesi, bu kişilere usulüne uygun şekilde dava dilekçesi, duruşma günü bildirir davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 104 ada 10,111 ada 3 ve 122 ada 142 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, 104 ada 8, 111 ada 14, 122 ada 60 ve 153, 162 ada 7 ve 14, 179 ada 86, 187 ada 5 ve 188 ada 30 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, davacının mirasbırakanı ... ’ın dava konusu taşınmazlardaki haklarını davalıların mirasbırakanı ...’e sattığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 13.09.2018 tarihli duruşmada davalılar ..., ... ve ...’ın taşınmazların diğer davalı ... tarafından amcalarından satın alındığına dair beyanlarda bulunduğunu, ...'ın davalıların amcası olup ... tarafından davalılara satış yapıldığına dair herhangi bir yazışmanın davalılar tarafından Mahkemeye ibraz olunmadığını, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, tanık beyanlarının davalı beyanları ile çelişkili olduğunu, davalılar tarafından taşınmaz paylarının amcalardan satın alınma olgusunu destekleyen yazılı herhangi bir belge sunulamadığı gibi davalıların özellikle kendi mirasbırakanı ...'ın paylarını da satın aldıklarına dair herhangi bir beyanlarının da söz konusu olmadığını, kararda belirtilen davanın konusu ve hangi hukuki nedene dayalı olarak açıldığına dair herhangi bir bilgi ve tespitin söz konusu olmadığını, Mahkemenin ret kararının davalıların savunmaları ve usulden bozulan önceki kararı ile örtüşmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/348 Esas, 2022/759 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, Mahkemece yapılan keşifler ve uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın davacının iddia ettiği kök mirasbırakan ...'den kaldığının ispatlanamadığı, davalıların taşınmazların kök mirasbırakandan kaldığına ilişkin açık bir kabullerinin bulunmadığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak bir kısım parseller yönünden bir çok kayıt malikinin bulunması nedeniyle taraf teşkilinin sağlanmasında sıkıntı olacağından bu parseller yönünden davadan feragat ettiğini, Mahkemece önce dava konusu taşınmazların kök mirasırakan ...’den geldiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle anılan parseller yönünden davanın reddine karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ise taşınmazların kök mirasbırakandan geldiğinin kabul edildiğini, ancak bu taşınmazlardaki davacının mirasbırakanı ... ’ın miras haklarını davalıların mirasbırakanı ...’e sattığı kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince de davalıların cevaplarının ve açık olarak kabul ettiği olguların gözardı edildiğini, davalıların 04.01.2021 tarihli dilekçelerinde dava konusu taşınmazların 1969 yılında toplam 90.000 TL bedelle kök mirasbırakan ...’in çocukları ..., ... ve ...’dan satın alındığını beyan ettiğini, bu beyanın aslında taşınmazların evveliyatının kök mirasbırakan ...’e ait olduğunun kabulü içeriğinde olduğunu, ancak davacının babası ...’a ait payların davalılara satılmadığını, davalı ...’in beyanlarından satın alma işleminin sadece Kemal ’ın paylarına ilişkin olduğunun anlaşılacağını, tanık beyanlarının davalı beyanları ile çelişkili olduğunu, davalıların süresinde davaya cevap vermediklerini, mahalli bilirkişilerin çoğu taşınmaz hakkında bilgilerinin olmadığını, taşınmazlardaki payların satıldığına dair herhangi yazılı bir delil sunulmadığını, kaldı ki davalıların, davacının mirasbırakanı ...’ın paylarının satın alındığına dair beyanları bulunmadığını, taşınmazlardaki payların satın alındığı savunmasının davalılarca ispatlanması gerektiğini, davalılarca bu hususun da ispatlanamadığını, tüm bu nedenlerle, dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...’e ait olduğunun açık olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Kadastro çalışmaları sonucu, Ordu ili, Mesudiye ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 7 ve 14, 188 ada 30, 104 ada 8, 187 ada 5, 179 ada 86, 122 ada 60 ve 153, 111 ada 14 parsel sayılı taşınmazların, ... oğlu ...’in ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen 20 yılı aşkın zilyet ve tasarrufunda olduğu, ...’ın 1973 yılında öldüğü, ancak mirasçılarının bilinmediği belirtilerek belgesizden ... adına tespit edildiği, kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, daha sonra ... mirasçılarına intikalinin yapıldığı, 10.10.2016 tarihinde mirasçılar arasında yapılan pay temlikleri ile taşınmazların davalılar ... ve ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.