"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/408 E., 2022/790 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Usulden ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/293 E., 2021/238 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... dışındaki davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, ... ili...ilçesi,...Köyü 101 parsel sayılı taşınmazın 150-200 yıldır arpa, buğday gibi ürünler ekilmek suretiyle kullanıldığını, mirasbırakan babasının taşınmazı 1973 tarihinde muhtar onaylı senet ile satın aldığını, babası ölene kadar taşınmazı kullandığını, ölümü ile de mirasçılarının kullandığını, köylerinde mera tespit çalışmaları yapıldığını, dava konusu tarlalarının köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini tutanağın 24.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, Mera Kanunu’na göre beş yıl dava açma hakkı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada diğer mirasçılar davaya dahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı Köy Tüzel Kişiliği adına muhtar duruşmada, taşınmaz kamu orta malı gözüküyor ise de davacıların babalarından kaldığını bildirmiştir.
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, taşınmazın eğrek yeri vasfı ile kamu orta malı olarak tescil edildiğini, zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli ve 2017/165 Esas, 2017/468 Karar sayılı kararı ile, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 14.09.2018 tarihli ve 2018/1108 Esas, 2018/1057 Karar sayılı kararı ile davada yer almayan diğer mirasçıların davaya katılmalarının veya TMK'nın 640 ıncı maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanmasını sağlanılması ve Hazinenin davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilerek hükmün kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın eğrek yeri olmadığı, kadimden beri tarım arazisi olarak kullanıldığı ve imar ihya edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine istinaf isteminde özetle; dava konusu taşınmazlarla ilgili tapulama çalışmalarının kesinleşmiş olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... dışındaki davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... dışındaki davacılar vekili temyiz dilekçelerinde özetle, davadaki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, ... ili...ilçesi,...Köyü 101 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastro tespitinin 13.09.1984 tarihinde yapıldığı ve Komisyon kararı ile testip 11.09.1986 tarihinde kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 31.05.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... hariç davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.