"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/111 E., 2022/297 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... köyü çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın satın alma, takas ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendi adına tapuda kayıtlı olan 124 ada 54 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu yerin davacı adına tespit ve tescilinin köy içindeki diğer taşınmaz maliklerinin yol hakkının engellenmesine sebep olacağını, taşınmazın kamunun ortak yararlanması amacı ile tescil harici yol boşluğu olarak tespit edildiğini, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, taşınmazın umumi yol olup herkes tarafından kullanıldığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2016/13612 Esas, 2019/7966 Karar sayılı kararıyla, " Ziraat bilirkişisinden taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı rapor alınmamış ve ziraat bilirkişisinin raporuna eklenen fotoğraflardan dava konusu yerin halen zeminde yol olduğu anlaşıldığı halde güncel ortofoto görüntüleri ile tespit gününe en yakın tarihli uydu fotoğraflarından istifade edilerek çekişmeli bölümün yol olarak kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmemiştir. Öte yandan kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/4-5 inci maddeleri uyarınca zorunlu olan yasal ilanlar yaptırılmadığı gibi Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadimden beri kullanılan yol olup olmadığı, bu yerin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve taşınmaz üzerinde davacının ekonomik amaca uygun bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı da yöntemince araştırılmamış ve komşu parsel tutanakları getirtilip karar aşamasında değerlendirilmemiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu edilen kısmın yol niteliği ile hiçbir zaman kullanılmadığı, bu kısmın herhangi bir yolla iki taraflı bir bağlantısının olmadığı, taşınmazın hep tarım arazisi olarak kullanıldığının anlaşıldığı, taşınmazın kamu orta malı vasfında olmadığı, zilyetlikle kazanıma uygun nitelikte olduğu, geçmiş yıllara ait hava fotoğraflarının incelenmesinde yol boşluğu şeklinde bir görünümün bulunmadığı, çevresindeki parseller ile bütünlük arz ettiği, 124 ada 54 parsel sayılı taşınmaz malikleri lehine zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının gerçekleştiği, dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarından (B) ve (C) harfleri ile adlandırılan kısımların 55 ve 56 parseller ile bütünlük arz ettiği, bu kısımların davacı ve kardeşleri ile yapılan taksim neticesinde davacının kardeşlerine isabet ettiği, bu nedenle bu kısımlara ilişkin davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakılan ve 05.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A1) harfi ile gösterilen 67,68 m²' lik ve (A2) harfi ile gösterilen 43,78 m²' lik kısımlarının 124 ada 54 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlara ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, toplanan delillerin yanlış değerlendirildiğini, yetersiz inceleme ile hüküm tesis edildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümünün 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu vasfı ile tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
15.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.