Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7057 E. 2023/3908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının, yargılamanın iadesi yoluyla iptali talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi davasında, dava dilekçesi ile nispi harcın yatırılması gerektiği halde, davalı tarafından harç yatırılmadığının gözetilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/539 Esas, 2016/84 Karar sayılı ilâmının iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini isteyen davalı ... ... , ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/539 Esas,2016/84 Karar sayılı dosyası ile maliki olduğu 120 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımlarına ilişkin tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verildiğini, ancak dava konusu taşınmazlar hakkında aynı hukuki nedene dayalı olarak daha önce kesinleşen ... Tapulama Hakimliği’nin 1963/226 Esas , 1967/127 Karar sayılı kararının bulunduğunu, bu hususun yargılamanın kesinleşmesinden sonra öğrenilmesi nedeniyle , yargılama sırasında öne sürülemediğini, mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/539 E., 2016/84 K.sayılı kararının yargılamanın iadesi yoluyla bozularak yeniden yapılacak yargılamayla kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davacı, ... vekili, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2021 tarihli, 2020/578 Esas, 2021/102 Karar sayılı kararı ile ; Tapulama Hakimliği tarafından verilen kararın mülkiyete ilişkin olduğu, mahkemece verilen ve yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği kararın ise 04.04.1990 tarihinde kabul edilen 17.04.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3621 sayılı Kanuna dayalı olarak açıldığı, dava konusunun farklı bir sebebe dayandığı, bu durumda ilk verilen kararın kesin hüküm oluşturmayacağı, HMK.nın 374.vd. maddeleri gereği yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.02.2016 tarihli 2014/539 E,2016/84 K.sayılı kararı ile davacının maliki olduğu 120 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesi ile tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verildiğini, anılan hükmün derecattan geçerek kesinleştiğini, kesinleşen karardan sonra aynı taşınmaza ilişkin daha önceden verilen bir kesin hüküm olması sebebiyle davalı tarafından yargılamanın yenilenmesinin talep edildiğini, yapılan ilk yargılamada davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmazlar yönünden 1967 tarihinde ... Tapulama Hakimliğince verilmiş bir kesin hüküm bulunduğunu, mahkemece kesin hüküm niteliğinde olan ... Tapulama Hakimliğinin kararının hukuksal olarak yanlış değerlendirildiğini, konusu ve taraflardan birisinin aynı olduğu dava konusu taşınmazlara komşu olan ve davacının kardeşine ait olan 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/353 E.2017/295 K sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada ... Tapulama Hakimliğinin kararının kesin hüküm kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, bu kararın da onanarak kesinleştiğini, birbirine bitişik iki taşınmaz hakkında farklı karar verilmesinin hukuka ve adalete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 29.06.2022 tarihli ve 2021/1677 E. 2022/968 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tapu kaydının 331 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla 27.06.1969 tarihinde oluştuğu,331 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ise Hazine’nin de taraf olduğu ... Tapulama Hakimliği’nin 08.11.1967 tarih 1963/226 Esas,1967/127 Karar sayılı ilamıyla oluştuğu,bu haliyle Hazine’nin de taraf olduğu mahkeme kararı ile özel mülkiyete elverişli olduğu belirtilerek kişiler adına tescile karar verilen taşınmaz yönüyle taşınmazın özel mülkiyete tabi olduğu yönünde kesin hüküm bulunduğu,dava konusu taşınmazlara komşu 120 ada 10 parsel sayılı taşınmaz için de aynı iddia ile açılan davada mahkemece kesin hüküm nedeniyle ret kararı verildiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, tüm bu nedenlerle mahkemece davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile 23.09.2020 tarihinde kesinleşen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/539 Esas, 2016/84 Karar sayılı ilâmın iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak , yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/539 Esas, 2016/84 Karar sayılı ilâmının iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmaza ilişkin kesin hüküm olduğu belirtilen dava ile yargılama yapılan eldeki davanın konusunun aynı olmadığını, önceki hükümde kıyı kenar çizgisi yönünde bir araştırma yapılmadığını, sadece taşınmazın orman olup olmadığı yönde araştırma yapıldığını, bu nedenle Tapulama Mahkemesince verilen kararın kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, kararın onanarak kesinleştiğini, derecattan geçerek kesinleşmiş bir kararın istinaf mahkemesi tarafından iptal edilemeyeceğini, idarenin belirlediği kıyı kenar çizgisinin kıyı mevzuatına uygun bir şekilde belirlendiğini, yine bilirkişilerce taşınmazın kıyıda kaldığının da belirlendiğini, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, daha önce 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan davada verilen kesin hükmün yargılamanın iadesi yoluyla iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılamanın iadesi sebepleri" başlıklı 375. maddesinde, "- (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:

a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.

b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.

c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.

ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.

d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.

e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.

f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.

g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.

ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.

h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.

ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.

i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.

(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir."

2. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesinde ; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.”hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1.Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın iadesi talebi, ayrı bir dava olarak açılır ve incelenir. Başka bir deyişle, diğer davalarda olduğu gibi harçlandırılmış bir dava dilekçesi ile açılır. Hakkında yargılamanın yenilenmesi istenilen davanın devamı niteliğinde olmayıp bilâkis yeni bir davadır.

2.Bilindiği üzere; yargılamanın iadesi davası, yargılamanın iadesi nedenleri ve bu davalarda izlenecek usul 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Yasanın 375. maddesinde; dava dilekçesinde yargılamanın iadesini haklı gösteren sebeplerin açıkça gösterilmesi ile davanın ayrı bir dava olduğu gözetilerek nispi karar ve ilam harcının da alınması gerektiği düzenlenmiştir.

3.Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde somut olay incelendiğinde; yargılamanın iadesini isteyen davalı ... ... tarafından herhangi bir harç yatırılmadığı, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözardı edildiği açıktır.

4.Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmazlardaki çekişmeli kısmın değerlerinin yargılamanın iadesi talebinde bulunulduğu tarih itibariyle belirlenmesi,bu değer üzerinden harç alınması, sonra davanın esasına girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yasal gereklilikler yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371’... maddesi , 1-ç bendi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.