Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7063 E. 2024/1164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanlarından kalan taşınmazların paylaşımı konusunda anlaşmazlığa düşen mirasçılar arasında, davacının, bazı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescilini talep etmesiyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazların devrinin takasa dayalı olduğu ve davalı tarafça taahhüdün yerine getirilmediği iddiasını ispatlayamaması ve 127 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açtığı davanın da reddine karar verilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/235 E., 2016/341 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 144 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına, 113 ada 163 parsel sayılı taşınmazın davacı dışındaki mirasçılar adına ve 113 ada 162 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazların taraflarının ortak mirasbırakanı ...'dan kaldığını, mirasçılar arasında sadece tarlalar için taksim yapıldığını, köy içerisindeki ve çevresindeki taşınmazlara yönelik herhangi bir taksim yapılmadığını, 113 ada 162 parselin davacı adına tespit edildiğini ancak hata ve hile sonucunda davacının taşınmazı davalı ...’e temlik ettiğini, karşılığında dava dışı 127 parselden daha büyük bir pay alacağının kararlaştırıldığını ileri sürerek, 113 ada 144, 113 ada 163 ve 113 ada 162 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların mirasbırakan ...'nın veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları adına tesciline, olmadığı taktirde davacının payı oranında davacı adına tesciline, 113 ada 162 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin davacıya ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmesini talep etmiş; cevaba cevap dilekçesinde 113 ada 162 ve 163 parsellerde davacıya isabet eden kısımların 4 katı kadar yerin 127 parselden verilmesinin kararlaştırıldığını, 16.04.2010 tarihli devirden sonra kötüniyetli olarak 127 parsele ilişkin olarak dava açıldığını, 19.09.2011 tarihli ıslah dilekçesinde 113 ada 162 parsel sayılı taşınmaza yönelik taksim ve hile iddiasının 113 ada 163 parseli de kapsadığı, dava dilekçesini bu şekilde ıslah ettiklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; iddianın doğru olmadığını, kadastro tespiti sırasında davacının köyde bulunduğunu, dava dışı 113 ada 127 parseli de adına tespit ettirdiğini, aralarında anlaşarak Suşeri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/132 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, rızai taksime göre tescil talep ettiklerini, davacının iradi olarak satış işlemini gerçekleştirdiğini, takas iddiasının doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanından intikal ettiği, mirasçılar arasında usulüne uygun bir paylaşımın yapılmadığı gerekçesi ile dava konusu 113 ada 144 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının miras payı oranında davanın kabulüne; diğer talepler yönünden ise dava konusu 113 ada 163 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın mirasçıları adına miras payları oranında, 113 ada 162 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tespit edildiği, davacının 113 ada 163 parsel sayılı taşınmazdaki miras payını ve 113 ada 162 parsel sayılı taşınmazın tamamını 16.04.2010 tarihinde davalı ...'ya temlik ettiği, davacı vekilince devrin takasa dayalı olarak yapıldığının ve davalı tarafça taahhüde uyulmadığının iddia edildiği, ancak resmi işlemin aksini ispat niteliğinde herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, 113 ada 162 parsel sayılı taşınmazın geçerli bir taksim olmadan sadece davacı adına tespit edilmesinin haksız olduğu ancak bu hususun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanından kaldığını, mirasçılar arasında usulüne uygun bir paylaşımın yapılmadığını, davaya konu 162 ve 163 parsellerde hata ve hile sonucu takas yerine satış işlemi ile devir yapıldığını, davalı ... tarafından devir karşılığındaki taahhüde uyulmadığını, davalı ... ile 162 ve 163 parsellerdeki davacı payınna isabet eden kısmın 4 katı büyüklüğündeki yerin 127 parselden verilmesi konusunda anlaştıklarını, 162 ve 163 parseller yönünden hata ve hileye dayanmalarına rağmen bu hususun araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene ve hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile beyanlar hanene şerh düşülmesi isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 15 inci ve 19 uncu maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ıncı ve 39 uncu maddeleri, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;, mirasbırakan ...’nın 1997 yılında öldüğü, geride çocukları davacı ..., davalılar ...,...,... ve torunları ...,...,... ’nın mirasçı olarak kaldığı; ... köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 114 parselin senetsizden intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı ..., 113 ada 162 parselin senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davacı, 113 ada 163 parselin senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... mirasçıları adına miras payları oranında, dava dışı 113 ada 127 parselin senetsizden intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davacı adına tespit edildiği, tespitlerin 08.10.2007 tarihinde kesinleştiği, davacının 113 ada 162 parseli ve 113 ada 163 parseldeki 3/24 payını 16.04.2010 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle devrettiği; dava dışı 113 ada 127 parsel sayılı için davalılar ...,... ve ... tarafından davacıya karşı açılan davada dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edildiğini ancak taşınmazın aralarında taksim edildiğini, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil talebinde bulundukları, aşamada 17.04.2010 tarihli taksime ilişkin olarak aralarında düzenledikleri protokolü dosyaya sundukları, Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2013 tarih, 2011/117 Esas, 2013/40 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Somut olayda; dava konusu 113 ada 162 parselin tamamının, 113 ada 163 parselin de miras payı oranında davacı adına tespit ve tescil edildiği, anılan taşınmazların kadastro tespiti sonrasında satış suretiyle davacı tarafından davalı ...’ya devredildiği, dava dışı 113 ada 127 parselin de tamamının davacı adına tespit ve tescil edildiği, Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2013 tarih, 2011/117 Esas, 2013/40 Karar sayılı kararı ile 113 ada 127 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verildiği, iddianın HMK’nın 190 ıncı, TMK’nın 6 ıncı maddeleri uyarınca usulünce kanıtlanamadığı gözetildiğinde; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...