Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7109 E. 2023/7482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve mülkiyet edinme koşullarını ispatlayamaması, daha önce aynı taşınmazın farklı bir bölümü için açılan davada da benzer gerekçelerle ret kararı verilmiş olması ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmaması değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/892 E., 2022/696 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/202 E., 2018/998 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; çekişmeli 102 ada 252 parselde kayıtlı bulunan tarla vasıflı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiğini, taşınmazın iddia konusu bölümlerinin irsen intikalen düzenli olarak ekilip biçildiğini, iddiaya konu taşınmazların davacı adına tespit gören ... köyü sınırlarındaki taşınmazların devamı niteliğinde olduğunu açıklayarak 102 ada 252 parselde dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacının taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmadığı gibi zilyetlikle edinme koşullarının da oluşmadığını, davacı tarafın taşınmazın dedesinden babasına, ondan davacıya intikal ettiğini ileri sürdüğünü, miras payına dayanılarak açılan davalarda elbirliği mülkiyeti hükümlerinin geçerli olup davacının taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf yetkisi olmadığını ve davayı tek başına takip yetkisi bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu 102 ada 252 parselde kayıtlı bulunan tarla vasıflı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edildiğini, yaklaşık 10 dönümlük olan dava konusu kısmın 102 ada 252 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını, ... adına tescil görmüş olup 229 parsel sayılı taşınmazla sınır olduğunu, taşınmazların dedesinden, dedesinden babasına, babasından da davacıya geçtiğini, adı geçenler tarafından düzenli olarak ekilip biçildiğini, bilirkişi raporunda 1973 tarihli hava fotoğrafında 102 ada 252 numaralı parsel içerisinde dava konusu yerlerden (A) ile gösterilen kısımda tarımsal alanın gözüktüğünü, (A) ile gösterilen yerin diğer kısımlarında, (B), (C), (D) ile gösterilen alanlarda tarımsal kullanımın gözükmediğinin belirlendiğini, bazı mahalli bilirkişi ifadelerinde de taşınmazın eskiden beri davacı ve ailesinin tarımsal amaçlı olarak kullanımında olduğunun bildirildiğini, yapılan keşifte tarlada buğday ve anızların tespit olunduğunu, çekişmeli taşınmazların davacı adına tespit gören ... köyü sınırlarındaki taşınmazın devam niteliğinde olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu açıklayarak kararın kaldırılmasını ve taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin mera vasfında olduğu, Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 17 inci maddeleri,

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi,

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda Sivas ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 252 parselde kayıtlı taşınmaz 3.986.939 metrekare yüz ölçümlü olarak 31.12.2004 tarihinde ... köyü kadim merası olduğu açıklanarak orta malı olarak sınırlandırılmış, tespite karşı dava dışı ... tarafından dava konusu taşınmazın bir bölümüne yönelik kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı sınırlandırmanın iptali ve tescil isteğinde bulunulmuş; Mahkemece, kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle taşınmazın 8.000 metrekarelik bölümü yönünden mera tespitinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, bakiye bölümler mera olarak sınırlandırılmış, karar derecattan geçmek suretiyle 26.01.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, Kadastro Mahkemesinde dava konusu edilmeyen bölümlere ilişkin olarak açılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılan bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.