"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptal-tescil isteği yönünden asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ... yönünden davanın kabulüne, ecrimisil isteği yönünden davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davada davacı ... yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar; mirasbırakan anneleri ...’ın 728 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki payını vekili olan davalı kızı ... aracılığıyla davalı oğlu ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, ancak satış bedelinin mirasbırakana ödenmediğini, tapudaki satış değerinin çok düşük gösterildiğini, mirasbırakanın davalılar tarafından zararlandırıldığını, ayrıca temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek öncelikle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı olarak, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, ayrıca satış tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için şimdilik 5.000 TL ecrimisilin davalı ...'dan tahsilini istemişler, birleştirilen davada davacı ... İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 30.09.2020 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl ve birleştirilen davada davalı ...; iddiaların doğru olmadığını, satışın gerçek olduğunu, dava konusu taşınmazı 275.000 TL bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelini mirasbırakana nakit olarak ödediğini, mirasbırakanın satıştan elde ettiği parayla çeşitli kişi ve kurumlara yardımlarda bulunduğunu, ayrıca mirasbırakanın ve kendisinin davacı ...'e de birçok kez maddi yardımda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanıklar ve tüm dosya kapsamı ile; temlikin mirasbırakanın isteği ve iradesi doğrultusunda gerçekleştirildiği, dolayısıyla vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı, muris muvazaası iddiası yönünden ise maddi durumu iyi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, mirasbırakanın çocuklarıyla arasında küslük bulunmadığı ancak davalı ...'ye daha düşkün olduğu, davacı ...'e ise mal bırakmak istemediğini ifade etmesi karşısında temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada tapu iptali - tescil isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulü ile her bir davacı için 11.797,87 TL ecrimisil tazminatının asıl ve birleştirilen davada davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ek kararı ile; birleştirilen davada davacı ...'in karar tarihinden sonra davadan feragat ettiği, davalı ... vekilinin feragat doğrultusunda yeniden karar verilmesini istediği, birleştirilen davada davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, ek karar taraflara tebliğ edilmiş, temyiz edilmemiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı 275.000 TL karşılığında satın alındığını, satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş farkın muvazaa için yeterli olmadığını, davacıların davasını ispatlayamadığını, temlikin mal kaçırma kastıyla yapıldığının ispatlanması gerektiğini, davacı tanıklarından birinin, "murisin en çok davacıyı sevdiğini" söylediğini, davacılardan ...'in karardan sonra davadan feragat etmiş olmasının davacıların haksızlığına açık bir delil teşkil ettiğini, mirasbırakana ölene dek davalı kızı ...'ın baktığını, mirasbırakan diğer mirasçılardan mal kaçırmak istese payını ... üstüne yapmasının daha mantıklı bir eylem olacağını, oysa mirasbırakanın payın parasını ödeyebilecek davalı ...'ye satış yaptığını, ecrimisil şartlarının da bulunmadığını, eksik harçla yargılamaya devam edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın malvarlığının iyi olduğu, kira geliri ve emekli aylığının bulunduğu, çocukları ile arasında sorun yaşamadığı, ancak davalı oğlu ...'ı diğer çocuklarına göre üstün tuttuğu, resmi senetteki rakam ile rayiç değer arasında aşırı fark bulunması tek başına muvazaanın delili olmaz ise de tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemi yönünden asıl ve birleşen davanın kabulüne, ecrimisil talebi yönünden kısmen kabule karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi gereğince asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığını, muris hayattayken kendi rıza ve insiyatifiyle kendisine ait bir malı satıp bu bedeli kendi iradesiyle ihtiyaç sahiplerine dağıttığını, murisin yardımsever bir kişiliğe sahip olduğunu, kaldı ki satıştan elde ettiği para ile davacı ...'a maddi yardımlarda bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, mahkeme gerekçesinde davalı ...'yi üstün tuttuğu belirtilmişse de keşifte tanık olarak dinlenen Şerife'nin mirasbırakanın en çok davacıyı (...'ı) sevdiğini beyan ettiğini, mirasbırakanın çevresindekilere taşınmazı satacağını belirttiğini, taşınmazın tamamen murisin iradesi ve isteğiyle satıldığını, satış bedelinin mirasbırakana nakden ödendiğini, murisin almış olduğu bedelle de davacı da dahil olmak üzere yardıma muhtaç diğer kişi ve kurumlara yardım ve bağışta bulunduğunu, çeşitli harcamalarında kullandığını, taşınmazın sözleşmede belirlenen değeri ile gerçek değeri arasında fark bulunması halinin muvazaa için yeterli delil teşkil etmediğini, ayrıca dava konusu taşınmazın idaresinin murisin ve diğer mirasçıların onayıyla müvekkil ...'a verildiğini, tüm mirasçılara eksiksiz ve tam olarak paylarına düşen kira bedellerini ödediğinin dekontlarla sabit olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, beyan dilekçelerinin dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
2. Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
3. Değerlendirme
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali-tescil ve ecrimisil davalarında, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı, ayrıca tapu iptal-tescil ve ecrimisil davalarının ayrı davalar olması nedeniyle temyize esas dava değerinin ayrı ayrı değerlendirileceği açıktır.
A. Ecrimisil kararı yönünden; dava konusu taşınmaz için belirlenen ve her bir davacının miras payına karşılık hükmedilen 11.797,87 TL ecrimisil bedelinin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
B. Tapu iptali ve tescil kararı yönünden;
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle birleştirilen davada davacı ...'in feragatin hile nedeniyle iptalini istediği 14.06.2023 tarihli dilekçesinin bu aşamada incelenemeyeceği, ancak HMK'nın 311. maddesi gereğince ayrı bir dava açılabileceğine göre, asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin ecrimisil kararına yönelik temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,
2. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin tapu iptali ve tescil kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 15.007,25'er TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen dava davalı ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.