Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7177 E. 2023/4962 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, korkutma yoluyla taşınmazını devretmeye zorlandığı iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dava dışı kişiyle işbirliği içinde olduklarına ve davacının korkutma yoluyla taşınmazını devrettiğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1199 E., 2022/1412 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/397 E., 2022/146 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının şiddetli baş ağrıları nedeniyle bioenerji ile uğraşan ve gerçek isminin daha sonra ... olduğu öğrenilen dava dışı ... ile telefon üzerinden iletişim kurduğunu, bu şahsın davacı ve eşinden çeşitli sebeplerle sürekli para talep ettiğini, talepleri reddedildiği takdirde “eviniz yanar, otomobiliniz yanar” şeklinde tehditlerde bulunduğunu, nitekim davacının otomobilinin yandığını, evini de su bastığını, davacının telefonunun casus yazılımlar ile ele geçirildiğini, bu tehditler nedeniyle davacının 29657 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini ... 'ın belirlediği fiyata ve onun belirlediği alıcı olan davalı ...’e devrettiğini, bu şahsın da taşınmazı 4 gün sonra diğer davalı ...’ya devrettiğini, satış bedelinin alıcı tarafından doğrudan ...’in kız kardeşi olan ...’ın hesabına gönderildiğini, aynı yöntemin davacının eşinin taşınmazı için de izlendiğini, buna ilişkin tapu iptali ve tescil davası görülürken taşınmazın iade edildiğini, taşınmazın devir bedellerinin düşük olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davalının iyiniyetli olup dava dışı ...’i tanımadığını, taşınmazı 3-4 arkadaşının birikimleri ile aldıklarını daha sonra parada ihtilaf olunca bulduğu ilk müşteriye satmak zorunda kaldığını, satış bedelinin davacıya ödendiğini, davalının davacı ile Mahmut adlı şahsın arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davalının Gayrimenkul Borsası isimli emlak ofisi ile işlemden 2 sene önce tanışarak alım satım işlemleri yaptığını, taşınmazın bulunduğu bölgede taşınmaz arayışında olduğunu ve bu hususu emlak ofisine bildirdiğini, daha sonra emlak ofisinin teklifi üzerine taşınmazı 75.000 Euro karşılığında satın aldığını, taşınmazın satışının irade fesadı ile gerçekleştiğine dair dosya içerisinde delil bulunmadığını, bahsedilen irade fesadının taşınmaz satışına ilişkin değil para teminine ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı yargılama sırasında ölünce, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın emlakçılar vasıtasıyla satıldığı, davalıların dava dışı ... Aslan ile işbirliği içerisinde bulunduklarının ve iyiniyetli olmadıklarının kanıtlanamadığı, ayrıca davacının savcılıkta verdiği beyanında davaya konu taşınmazın zorla sattırıldığı yönünde iddiada bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrarla davalının davacıyı ait uygunsuz görüntülerini iş arkadaşları ve akrabalarına göndermekle tehdit ettiğini, bu nedenle davaya konu taşınmazın satışını kabullenmek zorunda kaldığını, tanık beyanları ile davalı ...’in savunmalarının örtüşmediğini, tanıkların da işlemden şüphe duyduklarını beyan ettiklerini, devrin kısa aralıklarla ve düşük bedelle yapıldığını, terditli olarak tazminat taleplerinin de bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararı benimsenerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, korkutma hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 37 nci, 38 inci ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı fazla yatırılan miktarın talep halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.