Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7229 E. 2023/6729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu harman yeri olarak sınırlandırılan taşınmazın tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacılar tarafından tespit tarihinden geriye doğru yirmi yıllık nizasız ve sürekli zilyetliğinin ispatlanamaması ve taşınmazın niteliğinin özel mülkiyete konu olabilecek harman yeri vasfında bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1323 E., 2022/768 K.

DAHİLİ DAVALI : Hazine

DAVA TARİHİ : 01.02.2019

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Selendi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/7 E., 2021/81 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ...’a vesayeten vasisi ... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 147 ada 43 parsel sayılı taşınmazın harman yeri olarak sınırlandırıldığını, oysa taşınmazın kısıtlının mirasbırakanı olan eşi Emin tarafından 31.01.1974 tarihli senetle Eşe ve ... Uğurlu’dan satın alındığını, taşınmazda davalının zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın yakınında kısıtlı adına kayıtlı 147 ada 42 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğunu, kısıtlının evinin hemen önünde bulunan bu yerin harman yeri olarak sınırlandırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek sınırlandırmanın iptali ile kısıtlı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacının yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçılarından ... ve müşterekleri 10.11.2020 tarihli duruşmada, anneleri tarafından açılan davaya devam etmek istediklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunduğunu, bu nedenle vekil edene husumet yöneltilemeyeceğini, öte yandan dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini ileri sürerek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, bunun kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; husumetin 6360 sayılı Kanun uyarınca ilçe belediyesine yöneltilmesi gerekirken vekil edene yöneltildiğini, öte yandan dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, bunun kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Dahili davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamu orta malı olması sebebiyle zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığını, kaldı ki dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın dayandığı satış senedi, 13.04.1995 tarihli “anlaşma senedidir” başlıklı senet içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan dava dışı 147 ada 39 ve 41 parsel sayılı taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü harman yeri okuduğu, keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazın özel harman yeri vasfında olduğunun ve davacıların taşınmazda tespit tarihinden geriye doğru 20 yıllık nizasız ve fasılasız zilyetliğinin bulunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın Emin Utangan tarafından 31.01.1974 tarihli senetle satın alındığını, zilyetlik kavramından yalnızca bir taşınmazın ekilip biçilmesinin anlaşılmaması gerektiğini, taşınmazı eşya koymak ve taşınmaza yapılan tecavüzleri engellemek suretiyle uzun yıllardır zilyet ettiklerini, mirasbırakanlarının dava konusu taşınmazın sınırında bulunan dava dışı 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazda evinin bulunduğunu, bu evin yola çıkan yeri olmadığı için dava konusu taşınmazın satın alındığını, keşif sırasında bir kısım tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesi şartlarının somut olayda oluşup oluşmadığının tartışılmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın köylünün ortak kullandığı harman yeri niteliğinde olduğu, davacı ve bayileri tarafından tarımsal amaçla kullanılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı ...'ın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip dava konusu taşınmazın köy halkı tarafından kullanılan genel harman yeri vasfında olmadığını ileri sürerek, istinaf dilekçesindeki sebepleri de tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 16/B maddeleri,

TMK'nun 702/4. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Manisa ili, Selendi ilçesi, Halılar köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 43 parsel sayılı 243,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, köy halkı tarafından kadimden beri harman yeri olarak kullanıldığından bahisle harman yeri olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.