Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7250 E. 2022/8101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mera vasfında kamu orta malı olarak tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle hava fotoğrafları incelemesindeki çelişkileri gidermeden, mera vasfı konusunda yeterli araştırma yapmadan ve davacılar yönünden belgesiz tespit sınırlamasını dikkate almadan karar vermesi, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/03/2019 tarihli ve 2014/1440 E., 2019/265 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Dairenin 01/03/2022 tarihli ve 2021/3732 E., 2022/1667 K. sayılı kararının düzeltilmesi süresinde davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin kardeş olduklarını, Diyarbakır Merkez ... köyüne bitişik .... köyü ile ... köyü sınırlarında tarla vasfında taşınmazları olduğunu, dilekçede sınırlarını belirttikleri bölümün 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında tapulama harici taşlık alan olarak bırakıldığını, müvekkillerinin bu taşlık alanı imar ihya ederek tarım arazisi haline getirdiklerini, 20 yılı aşkın bir süreden beri bu taşınmazı malik sıfatı ile kullandıklarını, taşınmazın arzda belirlenecek 100 dönümlük bir kısmının müvekkili ... adına, 50'şerden ayrı ayrı iki parçasının da müvekkilleri ... ve ... ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ayrı ayrı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 05/11/2013 tarihli ve 2004/228 E., 2013/1020 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda belirtilen 72.745,19 metrekare bölümün davacı ... ... adına, 79.433,53 metrekare bölümün davacı ... adına, 71.701,11 metrekare bölümün ise davacı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı .... köyü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2014/1850 E., 2014/5542 K. sayılı kararında; çekişmeli taşınmaza ait hava fotoğraflarının getirtilmesi, bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesinin yaptırılması, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi ... taşınmazın davacıların babası tarafından 1990-1991 yıllarında üçüncü bir kişiden satın aldığını belirttiğine göre, dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacılara gerçekten babalarından kalıp kalmadığı, öyle ise ne şekilde intikal ettiği, davacıların babasının başka mirasçısı olup olmadığı, aralarında paylaşma olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli, taşınmazlar paylaşma ya da başka bir yolla davacılara geçmemiş ise başka bir ifade ile dava konusu taşınmaz terekeye dahil ise mirasçıların bir kısmı tarafından sürdürülen zilyetliğin zilyet yararına hak kazandırmayacağının göz önünden bulundurulması, gerektiğinde 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde de öngörülen sınırlamalar yönünden davacıların babaları ve tüm mirasçılar adına belgesiz tespit edilen taşınmaz miktarlarının araştırılması, taşınmazın öncesinin mera olduğu ileri sürüldüğüne göre yöntemince mera araştırması yapılması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerekçesi de açıkca belirtilmek suretiyle bir karar verilmesinin gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25/03/2019 tarihli ve 2014/1440 E., 2019/265 K. sayılı kararıyla, toplanan tüm deliller, bozmadan sonra yapılan keşif, hava fotoğrafları, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ve dosya kapsamına göre; davacıların dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünü 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerini tamamlayarak tarıma elverişli hale getirdiği, babalarından irsen intikal etmediği, taşınmazın evvelinden beri davacılar tarafından kullanıldığı, belgesiz sınırının aşılmadığı, davacıların imar-ihya işlemlerinin bitiminden itibaren dava tarihine kadar 20 yılı aşkın malik sıfatıyla kesintisiz ve nizasız zilyetliklerinin olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 15/03/2019 havale tarihli raporunda ve kroki 2’de sınırları gösterilen M ve N harfleri dışında kalan 181.672,69 m2'lik kısmın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 69.066,55 m2'lik kısmın davacı ... ..., 69.176,14 m2'lik kısmın davacı ..., 69.417,09 m2'lik kısmın davacı ... .... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin kısmın iptaline, davalı .... köy Muhtarlığı, davalı ... ve dahili davalı ... Başkanlığına yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

4. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, davacılar yararına TMK'nın 713. maddesi ve 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddelerinde öngörülen zilyetlik ve imar-ihyanın koşulları oluşmadığından davanın reddi gerektiğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Onama Kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli ve 2021/3732 E., 2022/1667 K. sayılı kararıyla, dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesinde isabetsizlik bulunmaması nedeniyle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Yargıtayın onama kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar Düzeltme Nedenleri

Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, çekişmeli taşınmazın zilyetlik ile iktisabının mümkün olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tescil harici bırakılan, yargılama sırasında mera vasfıyla, kamu orta malı olarak tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, " Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrası, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. "

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinin birinci fıkrası, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Mahkemece; çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında davanın kısmen kabulüne 181.672,69 m2'lik kısmın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile hüküm yerinde gösterilen miktarlarda davacılar adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine davalı kamu tüzel kişiliklerine yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Çekişmeli taşınmaz kadastro çalışması sırasında tescil harici bırakılmış iken yargılama sırasında 133 ada 4 parsel numarası ile mera vasfıyla kamu orta malı olarak tapuya tescil edilmiştir. Meraların mülkiyeti Hazineye, kullanımı ise ilgili kamu tüzel kişiliklerine aittir.

Bu nedenle Mahkemece ilgili kamu tüzel kişilikleri yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Önce tarihli bozma kararında yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılması istenilmiş, Mahkeme tarafından her ne kadar hava fotoğrafı incelemesi yapılmış ise de bozma kararı öncesi hava fotoğrafında taşlık alan olarak gösterildiği bölümler bozma sonrasında tarım arazisi olarak, tarım arazisi olarak gösterilen bölüm ise taşlık alan olarak gösterilmiş, yine 1975 tarihli hava fotoğrafında taşlık alan olarak gösterilen bölüm 1984 tarihli hava fotoğrafında tarım arazisi olarak, tarım arazisi olan bölümün taşlık alan olarak gösterilmiş olmasına rağmen bu çelişkinin nereden kaynaklandığı açıklanmamış, 2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 4 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, sonraki ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın uzun yıllardır tarım arazisi olduğu belirtilmiş, raporlar arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki de giderilmemiştir. Bozma kararında yöntemince mera araştırması yapılması istenilmiştir. Yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar mera konusunda bir bilgilerinin olmadığını belirtmişler, davalı tanığı..., taşınmazın evvelinin mera olduğunu söylemesine rağmen, bu beyan kararda tartışılmamıştır. Bu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.3.2. Mahkemece öncelikle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları tarihleri belirlenmeli, dosyada bulunmayanlar ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirilmelidir.

3.3.3. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köy ve komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi ve 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve 1 fen bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

3.3.4. Yapılacak keşifte tanık ve bilirkişilerden taşınmaz bölümlerinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile bitişiğinde bulunan 35 parsel sayılı mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldıkları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır.

3.3.5. 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile komşu taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri hususunda fark bulunup bulunmadığı, mera parseli ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur olup olmadığı, meradan açma olup olmadıkları hususlarını irdeleyen, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliklerini, kullanım durumlarını ve zilyetlik sürelerini kesin olarak belirleyen rapor ve ekinde taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ve mera parseli ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarını eklenmek suretiyle ve özellikle önce tarihli bilirkişi raporlarını da irdeleyen ayrıntılı rapor alınmalıdır.

3.3.6. Jeodezi ve fotogrametri bilirkişi kurulundan hava fotoğrafı ve kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin konumlarının çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğunun ve davalı tarafça ne şekilde kullanıldıklarının belirlenmesine çalışılmalı, önce tarihli raporlar da irdelenmek suretiyle yukarıda açıklanan çelişkileri gideren rapor alınmalıdır.

3.3.7. Davacılar yönünden yöntemince belgesiz araştırması yapılarak 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen sınırlandırmalar da göz önüne alınarak, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

3.3.8. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği halde, sehven onandığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin açıklanan nedenle kabulüne karar vermek gerekmiştir.

VII. SONUÇ

Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01/03/2022 tarihli ve 2021/3732 E., 2022/1667 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/03/2019 tarihli ve 2014/1440 E. 2019/265 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 12/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.