"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/205 E., 2021/1006 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/207 E., 2018/550 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 269 ada 1 parselde kayıtlı yaklaşık 4.000 m² yüzölçümüne sahip taşınmazın kadastro tespiti sırasında Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın davacıya miras yoluyla intikal ettiğini ve uzun süredir kullanıldığını ileri sürerek Hazine adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını, yapılan tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ve 2016/207 Esas, 2018/550 Karar sayılı kararıyla; yapılan yargılama sonucunda dinlenen kadastro tutanak bilirkişisi, mahalli bilirkişi ve tanıkların davacının o bölgede kuru tarla vasfında bir taşınmazı olduğunu beyan etmelerine rağmen taşınmazı ve sınırlarını gösteremedikleri, komşu parsel maliklerini bilemedikleri ayrıca farklı kimselerden bahsettikleri belirlenmek suretiyle davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; taşınmazın hali hazırda sular altında olduğunu, bu nedenlerle sınırların gösterilemediğini, tanıkların ve mahalli bilirkişilerin alınan beyanları ile davanın kanıtlandığını, keşfin usule aykırı olarak yapıldığını, davacının savunma hakkının kısıtlandığını, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve 2019/205 E., 2021/1006 K. sayılı kararıyla; Mahkemece delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafın kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde iptal ve tescil isteğine ilişkin olarak bu davayı açtığı, kadastro tespiti sırasında 269 ada 1 parselin tapu ve vergi kaydına rastlanmayıp Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, hiç kimsenin zilyet ve tasarrufunda bulunmadığı gerekçeleriyle Hazine adına tespit edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf sebeplerini tekrarlayarak Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu 269 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ham toprak niteliğiyle 51.362,04 m² yüzölçümlü olarak 02.11.2006 tarihinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; kadastro tutanağında ise taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olduğu, ekonomik yarar sağlanmasının mümkün bulunduğu, ancak kimsenin mülkiyet iddiası ileri sürmediğinden Hazine adına tespitinin yapıldığı açıklanmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gerekli bakiye 189,15 TL harcın temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.