Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7334 E. 2023/4240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalının kendisini kandırarak taşınmazdaki payını bedelsiz devraldığı iddiasıyla hileye dayalı tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıa mahkemesi hakiminin, davacının bedelsiz devir iddiasını ispatlayamadığı ve davalının tapu devrinden sonraki işlemlerde davacıya yardımcı olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmeleri usul ve yasaya uygun bulunarak, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2213 E., 2022/2278 K.

DAVA TARİHİ : 24.03.2021

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi - Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/125 E., 2022/537 K.

Taraflar arasındaki hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının kardeş olduğunu, dava konusu İlkadım İlçesi Kılıçdede Mahallesi 4125 ada 27 parsel sayılı taşınmazda davacının 1460,11/3090 paya sahip iken davalının dava konusu arsa üzerine bina inşa edeceğini ve davacıya da bir daire vereceğini teklif etmesi üzerine davacının 934,11/3090 payını 14.09.2015 tarihinde herhangi bir bedel almadan davalıya devrettiğini, aradan geçen zamanda arsa üzerindeki eski binanın yıkılmasına rağmen yeni binanın inşa edilmediğini ve davalının ortaklığın giderilmesi davası açtığını, davacının kandırıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalı devredilen 934,11/3090 payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın satış işlemi üzerinden 6 yıl sonra açılması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraflar arasında tapu iptali ve tescil talebine ilişkin 2012 tarihli başka bir dava bulunduğunu, bu nedenle güvene dayalı, bedelsiz taşınmaz devri yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın bedelinin davacıya ödendiğini, dava konusu taşınmazdaki inşaata ilişkin ruhsat işlemlerinin davacı tarafından yapılmasının davacının inşaata malik olacağını bilmesinden kaynaklandığını, davacı kendi payına düşen inşaat masrafını karşılayamadığından ortaklığın giderilmesi davası açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile güncel tapu kaydına göre halihazırda dava konusu taşınmazın 529/3090 hissesinin davacı adına, 2561/3090 hissesinin davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmazdaki eski binanın yıkılıp kentsel dönüşüme sokularak yeni bir bina inşa edileceği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacı, davalının tüm masrafları kendisine ait olmak üzere yeni yapacağı binadan bir daire vereceğini söyleyip kendisini kandırmak sureti ile 2015 yılında bir kısım hissesini bedelsiz aldığını iddia etmiş ise de, hisse devrinden sonraki aşamada eski evin yıkılması, taşınmazın kentsel dönüşüme sokulması, yapılacak binaya ilişkin ruhsat alınması ve süresinin uzatılması işlemlerinin davalının yurt dışında olması nedeniyle bizzat davacı tarafından takip edildiği, masrafların her iki tarafça karşılandığı, taşınmazın hali hazırda boş arsa olduğu, bina inşa edilmediği, dava konusu bir kısım hissesini bedelsiz devrettiği iddiasının davacı tarafından usulünce kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, davacı tanıklarının beyanlarında çelişki bulunmadığını ve samimi olduklarını, davacının dava konusu taşınmazdaki hisselerini kendisine bir daire verileceği sözüne karşılık davalıya devrettiğini, davalı tanıklarının ise gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacının devrettiği hisselerine karşılık hiçbir bedel almadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde dava ve istinaf dilekçelerindeki iddia ve itirazlarını tekrarlayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.