Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7389 E. 2023/584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalılara muvazaalı olarak satış yoluyla temlik ettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunup bulunmadığı, muvazaanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve terditli davada feragat edilen kısım üzerinden vekalet ücreti takdiri yapılıp yapılamayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında mirasçılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, davacının mirasbırakanın mal kaçırma kastını ispatladığı, davalıların ise paylaştırma savunmasını ispatlayamadığı, terditli davalarda feragat edilen kısım davanın reddi anlamına gelmediği için vekalet ücreti takdirine yer olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 31.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan ... vd. vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...’ın 435 ada 15 parsel sayılı taşınmazını oğulları olan davalılara mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak eşit paylarla satış suretiyle temlik ettiğini, 2013 yılında taşınmazda yapılan imar düzenlemesi sonucu dava konusu taşınmazın 6 farklı parsele ayrıldığını ileri sürerek halen davalılar adına kayıtlı 1970 ada 1 parsel, 1971 ada 1 parsel, 1977 ada 2 parsel ve 1897 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş; aşamada, terditli tenkis davasından feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, satışlarda muvazaanın bulunmadığını, mirasbırakanın taşınmazlarını paylaştırdığını, tenkis isteği bakımından zamanaşımı süresi ve hak düşürücü sürenin geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın dava konusu taşınmazı satmasını gerektirecek bir nedenin olmadığı, taşınmazın temlik tarihindeki değeri ile keşfen saptanan gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu, dava konusu taşınmazların mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde davalılara temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüyle tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili, mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı olup, davacının tek başına bu davayı açamayacağını, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, tüm çocuklarına eşit mal paylaşımı yaptığını, maddi durumu iyi olmayan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının bulunduğunu, davacının, mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin olduğuna yönelik olarak yemin edemediğini, aksine paylaştırmaya yönelik yemin ettiğini, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, tenkis davasının süresinde açılmadığını, davanın feragat edilen kısmı üzerinden davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, Kanun'un olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin yerinde görülen istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir mirasçı tek başına bu davayı açabilir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla davalılara temlik yaptığını ispatladığı, davalının ise paylaştırma savunmasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacı tarafından lüzumsuz olarak yapılan yemin sonuca etkili olmayacaktır. Öte yandan, terditli davalarda taleplerden birinden vazgeçilmesi sonucu verilen karar davanın reddi niteliğinde olmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine de yer yoktur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 24.921,65 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Davacı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.