Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7410 E. 2024/118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında davacının zilyetliğinin ispat edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazların kendisine miras yoluyla intisap ettiğini ispatlayamaması ve zilyetlik iddiasını destekleyecek yeterli delil sunamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/99 E., 2022/307 K.

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... Köyünde bulunan 105 ada 24, 28 ve 165 ada 9 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinde Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların babası ... ’ye annesi ...’ndan kaldığını, babasının ölümü üzerine de mirasçılarının paylaşımı ve muvafakatleri sonucunda taşınmazların kendisine kaldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, taşınmazların Hazine adına hükmen tescil edildiklerini, imar ihya ya da kazandırıcı zamanaşımı ile kazanılamayacağını, davacının dava konusu taşınmazlara zilyet olmadığını, davacının köy dışında uzun süre yaşadığını bildirdiğini, bunun zilyetliğinin kesintisiz olmadığını gösterdiğini, imar ihya şartlarının oluşmadığını, 165 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bahçe ve ziraat yapmak için işgal ettikleri için dava dışı ... ve ...’e ecrimisil çıkarıldığını, davacının taşınmazlara emek sarf etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2013/104 Esas, 2015/757 Karar sayılı kararı ile; ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2016/13585 Esas, 2019/7958 Karar sayılı kararı ile; davacı tanıklarının usulüne uygun olarak çağrılıp hazır edilmeden keşif yapıldığı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemece, yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; tanıkların ve mahalli bilirkişilerin ortak beyanından dava konusu taşınmazların öncesinde bir bütün olduğu ve ... ait olduğu, ...,... ve ...'nun evveliyatında bu tarlayı birlikte kullandıklarının ispatlandığı ancak adı geçenlerden dava konusu taşınmazların ne şekilde ...'na, ondan ...'ye ve ondan da ...'in mirasçılarının paylaşımı sonucunda davacı ...'a geçtiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların ... soyisimli şahıslara ait iken mirasçılarının paylaşımı ile ...'na, ondan oğlu ...'ye, ...'in mirasçılarının uzlaşması sonucunda da kendisine düştüğünü, 2000 li yılların başında Ankara'ya yerleştiğini, Kadirli'ye döndüğünde taşınmazların kadastro tespitinde Hazine adına tespit ve tescil edildiğini öğrendiğini, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının örtüştüğünü, Mahkemenin taşınmazların ...,... ve ...'ndan kaldığını kabul ettiğini, mahalli bilirkişi ve tanıkların tamamının taşınmaza sadece kendisinin ve eşinin sahip çıktığını beyan ettiklerini, dosyaya sunulan miras sözleşmesi ile ... mirasçılarının taşınmazları kendisine bıraktığını, taşınmazların aralarında üçüncü kişilere ait arsa ve yol bulunması nedeniyle tarım yapılmadığını, yaylalık olarak kullanılan yerler olduğunu, kadastro tespitine kadar fiilen tarım yapılan yerler olduğunu, zilyetliğinin tespitten önce eklemeli zilyetlik olduğunu, Ankara'dan döndükten sonra taşınmazları sahiplendiğini ve ağaç diktiğini, 6-15 yaşlarında ağaçların olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını veya düzeltilerek onanmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Dosya içeriğinden; Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2013/104 Esas, 2015/757 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ve davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği, anılan kararın sadece davacı tarafça temyiz edildiği anlaşılmakla; vekalet ücreti yönünden davacı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek yazılı olduğu şekilde vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine;

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...