"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/378 E., 2022/292 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyünde kain tarla vasfındaki taşınmazın 14/560 hissesi ile 33/2904 hissesini 02.05.2002 tarihinde dava dışı ...'dan satın aldığını, satıcının kardeşleri ile yaptığı taksim gereğince taşınmazın devredildiğini, ancak 177 ada 25 ve 26 parsel olmak üzere iki farklı parsel şeklinde ve başka kişilerin adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek 177 ada 26 parselde kayıtlı 46.363,68 metrekare yüz ölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında dava Hazineye yöneltilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kayıt maliki olan ... adında bir şahsın olmadığının yapılan araştırma ile belirlendiği ve taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu belirlenerek davanın kabulü ile Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 177 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan kaydının iptali ile davacı adına tarla vasfıyla tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/665 Esas, 2021/2316 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın kayıt maliki ...’in kim olduğu tespit edilemediği ve bu hali ile taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği, Mahkemece davacıya, çekişmeli taşınmazın kayıt maliki davalı ...’e 3561 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kayyım tayin edilmesi hususunda vesayet makamından talepte bulunulması için süre ve imkan tanınması ve vesayet makamınca atanacak kayyımın yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirlenerek sair hususlar incelenmeksizin karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 177 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında ... adına tespiti yapıldığı ancak ... adında bir kişinin olmadığının kolluk araştırması ve ilçe nüfus müdürlüğü cevaplarından anlaşıldığı, tapu kaydında malik olarak kişinin namı mevhuf olduğu, davacının dava konusu taşınmazı 15 sene önce ...'tan satın aldığı, ...'ın ise alacağı karşılığında taşınmazı ...'da satın aldığı, ...'ın taşınmazı 5-6 yıl boyunca buğday, arpa, yonca ekmek suretiyle kullandığı, ...'ın ise taşınmazı ...'ndan satın aldığı belirlenerek davacının eklemeli zilyetlikle birlikte taşınmazı 20 yıldan fazla fasılasız ve nizasız zilyet olduğu belirlenerek davanın kabulü ile 177 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan kaydının iptali ile davacı adına tarla vasfıyla tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, mülkiyetlerinin Hazineye, kullanım hakkının köy tüzel kişiliklerine ait olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ve zilyetlik yolu ile iktisapları mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığını ve eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen kararın usul ve yasa hükümlerine uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 20 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 177 ada 26 parsel sayılı 46.363,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve tespiti yapılan ve kimlik bilgisine rastlanılmadığı belirlenen Sait kızı ... adına tespit edilmiş; davacı, dava konusu taşınmazın 02.05.2002 tarih 3 ve 4 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını, tapu kayıtlarının paydaşları arasında yapılan taksimle taşınmazın ...’a isabet ettiğini, taşınmazı Muzaffer’den 2002 tarihinde satın aldığını ve satın aldığı tarihten bu yana zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı zeminde yöntemince uygulanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
O halde Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı 02.05.2002 tarih, 3 ve 4 sıra numaralı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtlar (eksiksiz ve tedavülleri birbiriyle bağlantılı olacak ve bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritaları getirtilerek tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ve komşu parsellerin tutanaklarının örnekleri ve varsa dayanakları getirtilmeli, dosya bu şekilde tamamlandıktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişileri ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşifte, davacının dayandığı tapu kaydının haritası mevcutsa 3402 sayılı Yasa'nın 20/A maddesi uyarınca kaydın kapsamı haritasına göre belirlenmelidir.
Haritasının olmaması halinde yerel bilirkişilerden kaydın mevkii ve sınırları hakkında tek tek bilgi alınmalı, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı tanınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli; uzman fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı gösterir, gerekçeli ve krokili rapor alınmalı ve dayanak kayıtların sınırlarının raporda işaretlenmesi istenilmeli; söz konusu tapu kayıtlarının kısmen veya tamamen çekişmeli taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde ise ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak dinlenilecek bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın kimlerin zilyet ve tasarrufu altında bulunduğu maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanıklar ile bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı ve bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki miktar sınırlamaları dikkate alınmak suretiyle, toplanan delillerin sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.