Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7459 E. 2023/4206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalı oğluna yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan taşınmaz devrinin mal kaçırma amacıyla yapıldığına dair HMK 190. madde ve TMK 6. madde anlamında delil bulunmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2186 E., 2022/1576 K.

DAVA TARİHİ : 15.10.2019

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/551 E., 2021/402 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili 01.06.2019 tarihinde vefat eden mirasbırakanı ...'ın İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Avcılar Mahallesindeki, 2193 nolu parselini 11.08.1988 tarihinde davalı oğluna satarak devrettiğini, yapılan devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde ise tenkis kararı verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalının Almanya'da çalıştığını, oradan elde ettiği kazançlar ile aldığı taşınmazın müteveffa annesi adına tescil edildiğini, yapılan devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12/07/2021 tarihli ve 2019/551 Esas, 2021/402 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın gerçekte mirasbırakana değil davalıya ait olduğu, şeklen mirasbırakan adına tapuda kayıtlı olduğu, mülkiyet hakkı mirasbırakana ait olmadığına göre tenkis talebinin de dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin soyut tanık ifadelerine itibar ettiğini, nüfus kayıtları uyarınca davalının 01.01.1960 doğumlu olduğunu, taşınmazın mirasbırakan anne adına 1982 yılında tescil edildiğini, davalının 22 yaşında taşınmaz edinmesinin mümkün bulunmadığını, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2021/2186 Esas, 2022/1576 Karar sayılı kararıyla; davalıya yapılan devirde davacının eşi Yaşar'ın tanık olduğu, mirasbırakanın erkek çocuklarının çocuk yaşta Almanya'da çalışmaya başladığı, eşi İmam'ın da Almanya'dan emekli olduğu, mirasbırakanın çocukları ile arasının iyi olduğu, son on yılında kendisine davacı kızının baktığı, erkek kız çocuğu ayrımı yapmadığı, dava konusu taşınmazın parasını davalının verdiği ancak, annesi adına tescil edildiği, daha sonra davalıya devredildiği, üzerindeki binanın davalı ve kardeşi Erol'un kazançları ile yapıldığı, mirasbırakanın kızı Sebahat'e maddi yardımda bulunduğu ve daire sahibi olmasını sağladığı davacı kızından mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin olmadığı, bu yönde bir ispatın bulunmadığı tenkis talebi yönünden yapılan incelemede ise, taşınmazın gerçek hak sahibinin davalı olduğu, yapılan devrin TMK'nın 565/4 üncü maddesi uyarınca saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçesindeki iddia ve itirazlarını tekrarlamış, davacının eşinin devir işleminde tanık olmasının muris muvazaası iddiasının ileri sürülemeyeceği anlamına gelmeyeceğini de belirterek usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvaazası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

- 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

- TMK'nın 706 ncı, TBK'nın 237 nci, Tapu K'nın 26 ncı maddeleri,

- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190. maddesi

- 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına özellikle temlikin mal kaçırma iradesi ile yapıldığının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı ve ... Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri gereğince ispatlanamamasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.