"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/940 E., 2022/810 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/1271 E., 2018/83 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., çekişmeli 140 ada 35 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı Hazine davaya cevap vermemiştir.
Dava Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ise katıldığı oturumlarda iddiaya konu bölümün davacıya ait olduğunu, bu bölümün davacının kadastro sırasında taşınmaz başında bulunmaması nedeniyle mera parseline dahil edildiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın mera vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinilmesine dair yasada belirlenen koşulların davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 40 yıldan bu yana iddiaya konu taşınmaz bölümü üzerinde malik sıfatıyla nizasız fasılasız ve iyi niyetle zilyet olduğunu, kendisinin kullanmadığı dönemlerde taşınmazı kiraya verdiğini, verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazla sınır komşusu olan tarlaların özel şahıslara ait olduğunu ancak dava konusu taşınmazın ise mera olduğunu söylediklerini, yan yana olan taşınmazlardan birinin tarla diğerinin mera olmasının mümkün bulunmadığını, dava konusu taşınmaz bir bütün iken daha sonra taşınmazın ortasından yol geçtiğini ve yolun alt kısmında kalan taşınmazın müvekkiline ait iken başkasına sattığından bu şahıs adına tescil işlemi yapıldığını, müvekkiline ait evlerin enkazının zeminde mevcut olduğunu, yargılama sırasında davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinin beyanlarında dava |konusu taşınmazın müvekkiline ait olduğunun açıkça kabul edildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın mera olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü ve 16/B maddeleri,
2.4721 sayılı ... Medeni Kanununun 713/1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda Kars İli, ... İlçesi, ... Köyü, 140 ada 35 parsel sayılı taşınmaz ... Köyü merası olarak sınırlandırılmış, kadastro tutanağı 27.05.2008-25.06.2008 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılan bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.