Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7471 E. 2023/4939 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1225 E., 2022/1412 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekman Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/184 E., 2021/76 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kadastro işlemleri sırasında 103 ada 48 parsel ile 199 ada 8 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespit işleminin hatalı olduğunu, davalı adına tescil edilen yerlerin de kendi zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğunu, özel mülke konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2018/184 Esas, 2021/76 Karar sayılı kararıyla; 103 ada 48 parsel sayılı taşınmaz yönünden tefrik kararı verilmiş, 199 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise kadastro tespitinin 18.08.2000 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 17.07.2018 tarihinde hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 2010 yılında yenileme çalışmaları yapıldığını, dava konusu taşınmazın ... Mahallesi sınırlarından çıkartılarak, ... Mahallesi sınırlarına dahil edildiğini, bu işlemin 2020 yılında kesinleştiğini, davanın ise hak düşürücü süre dolmadan 2018 yılında açıldığını ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/1225 Esas, 2022/1412 Karar sayılı kararıyla; dava konusu Erzurum İli, Tekman ilçesi, Hürriyet Mahallesi 199 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mera vasıflı, kamu orta malı olarak özel siciline kaydedildiği, 18.07.2000 ila 17.08.2000 tarihleri arasında askı ilana çıkarıldığı, 18.08.2000 tarihinde itirazsız kesinleşerek tapu siciline tescil edildiği, bu durumda 3402 sayılı Kanun′un 12/3 üncü maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda; ... İli, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 199 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 07.02.2000 tarihinde senetsizden mera vasfı ile davalı ... adına tespit gördüğü, tespitin 18.08.2000 tarihinde kesinleştiği davanın ise 17.07.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.