Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7479 E. 2023/2715 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, iradesinin fesada uğratılması suretiyle devrettiğini iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin istemin reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı devretmesi sırasında iradesinin fesada uğratıldığına dair iddiasını kanıtlayamaması, davalı ...'nın diğer davalı ve dava dışı kişilerle çıkar ve menfaat birliği içinde hareket ettiğine dair delil bulunmaması ve terditli bedel istemi bakımından daha önce açılmış derdest bir dava bulunması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 07/03/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ...., davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava konusu 3201 parsel sayılı taşınmazdaki 24 no.lu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken, davacının davalılar tarafından tehdit edilmesi sonucunda, davalılara temlik ettiğini, davalıların el ve ... birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde taşınmazın bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, aynı konuya ilişkin derdest bir dava bulunduğunu, davalının TMK’nın 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili, aşamada sunduğu beyan dilekçesi ile davalıya husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; davacının, dava konusu taşınmazın iradesi fesada uğratılarak devredildiği iddiasını usulünce kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 2014 yılında annesi ile birlikte oturmak amacı ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, kendisini Bedirhan olarak tanıtan ancak asıl isminin ... olduğunu sonradan öğrendikleri kişinin önce bir müşteri gibi davacının hediyelik eşya dükkanına gelerek davacı ile tanıştığını, davacının aynı zamanda annesi ile de ilgilendiği için dükkandaki işlerin yürütülmesi amacıyla ortak aramaya başladığını, bunun üzerine ...’nın davacıya ortaklık teklif ettiğini, ortaklık için para yatıracağını söylediğini, davacının eşi ile boşanma davası olduğunu öğrenmesi üzerine davacıya yakınlık gösterdiğini, tüm bunların planlı olarak yapıldığını, bu aşamada davacının ayağından sakatlanması üzerine ...’nın dükkana ortak olacağı düşüncesi ile bir iki hafta dükkanla ilgilenmesini istediğini, bu şekilde davacının güvenini kazandığını ve davacının çevresine davacının eşi ve ortağı olduğunu söylemeye başladığını, daha sonra ...’nın el ve ... birliği içerisinde olduğu yeğenlerini davacının evine geçici olarak yerleştirdiğini, ancak hem kendisinin hem de yeğenlerinin davacıyı annesi üzerinden tehdit etmeye başladıklarını, davacıya şiddet uyguladıklarını, bu şekilde davacının iradesini fesada uğratarak davacının dükkanını, davacının arabasını ve en sonunda da dava konusu taşınmazını devraldıklarını, bu aşamada davacının annesinin öldüğünü ve ...’nın suç kaydı sebebiyle polis tarafından arandığının öğrenildiğini, ...’nın davacıyı kendisini ihbar etmesi halinde başına çok kötü şeyler getireceği yönünde de tehdit ettiğini, dava dışı İrfan ... ve davalı ...’nın da el ve ... birliği içerisinde hareket ettiklerini, davalı ...’nın satış bedeli ödemediğini, dava konusu taşınmazı devirden sonra dahi gelip görmediğini, site toplantılarına vs katılmadığını, taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün de bulunmadığını, davalı ...’nin diğer davalıları ve ...'ı tanımadığını, sadece protokol ve satış günü gördüğünü belirttiğini, HTS kayıtlarından davalı ...'nin; ..., Ekip ve diğer davalı ve ceza yargılamasındaki sanıkları tanıdığının anlaşıldığını, HTS kayıtları incelenmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, davalı ...'nin taşınmazı satın aldıktan sonra davacıya bir ihtarname göndermemesinin de devrin gerçek bir satış olmadığına gösterdiğini, terditli bedel taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile davacının, dava konusu taşınmazı devretmesi sırasında iradesinin fesada uğratıldığına dair iddiasını kanıtlayamadığı, davalı ...’nın diğer davalı ve dava dışı kişilerle çıkar ve ... birliği içinde hareket ettiğine dair delil de bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, korkutma (ikrah) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 37. maddesine göre, bir kimse, karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi veya yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz. TBK'nın 38 ... maddesinde belirtildiği üzere korkutmadan (ikrahtan) söz edilebilmesi için, tehdidin sözleşmeyi yapan kimsenin veya yakınlarının kişilik haklarına veya mal varlıklarına yönelik olması, korkutmaya maruz kalanın sübjektif durumuna göre ağır ve derhal meydana gelebilecek nitelik taşıması, haksız (hukuka aykırı) sayılması, illiyet bağının bulunması, yani sözleşmenin tehdidin yarattığı korku sonucu yapılması zorunludur. Bu koşulların varlığı halinde iradesi sakatlanan taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir.

İptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Korkunun kalktığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme karşı tarafa yöneltilecek tek taraflı sarih ve zımni bir irade açıklaması ile feshedilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. (TBK madde 39) Sözleşme iptal edilmekle yapıldığı andan itibaren ortadan kalkacağı için, yerine getirilen edim istihkak davası (tapulu taşınmazlarda iptal ve tescil davası), bunun mümkün olmadığı hallerde sebepsiz zenginleşme davası ile geri istenebilir.

2. İkrahın varlığı ve ikrah nedeniyle bir sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülebilmesi için, bazı koşulların gerçekleşmesi zorunludur.

Bu koşullar;

a.Tehdit (korkutma) ciddi olmalı ve korkutulan kişinin irade ve kararına etki yapmak amacına yönelmelidir.

b. Tehdit hukuka aykırı bulunmalıdır.

c. Tehdit, korkutulan kişinin karar vermesine esaslı biçimde etki yapmış olmalıdır.

d. Tehdit, karşı tarafta esaslı bir korku uyandırmalıdır. Korkunun esaslı sayılabilmesi için; korkutulan kişinin kendisinin yahut yakın akrabasından birinin hayat ya da namus yahut mallarına yönelik tehlikenin önemli (ağır) ve yakın olması gerekir şeklinde sıralanabilir.

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2 nci maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3 üncü maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

4. Bir davanın derdest olduğundan söz edebilmek için, aynı davanın iki kere açılması, birinci davanın görülmekte olması ve birinci dava ile ikinci davanın taraflarının, konusunun (müddeabihlerinin) ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararda tapu iptal ve tescil isteğinin reddine ilişkin hüküm, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Davacının terditli bedel isteğine gelince; davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ettiği, husumeti kayıt maliki ... ile dava konusu taşınmazı İrfan ...’dan devralıp, davalı ...’ya temlik eden ...’ya yönelttiği, eldeki davada davalı ...’nın kötüniyetli olduğu hususunun kanıtlanamadığı; davacının, 29/07/2016 tarihinde ... ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/319 Esas sayılı dosyasında da aynı iddialara dayanarak eldeki davanın davalısı ... ile dava dışı 5 kişiye karşı aynı taşınmaza ilişkin olarak tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli dava açtığı ve ... ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/319 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu, terditli bedel istemi bakımından daha önce açılmış derdest bir dava bulunduğu gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekilleri için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

18.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.