Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7576 E. 2023/1656 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının tapu müdürlüğünce uygulanmasında yaşanan sorunlar nedeniyle davacıların yaptığı tavzih talebinin kabulünün hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih talebi ile kesinleşmiş hüküm fıkrasında değişiklik yapılmadığı, hükmün uygulanmasını mümkün kılacak eklemeler yapıldığı gözetilerek Hazine’nin temyiz isteminin reddine ve ek kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın süresi içinde temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiği, davalı ... vekilinin tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacılar; kadastro çalışmaları sırasında 54 ada 62 sayılı parsel ile tespit edilen ancak tespit dışı bırakılan 1676 m2 yüzölçümlü taşınmazın, Devrek Noterliğinde düzenlenen 19.08.1991, 04.10.1991 tarihli zilyetlik devir senetleriyle zilyet bulunan ... ve ... ...’dan satın alındığını, 40-50 yıldan fazla eklemeli zilyetlikleri bulunduğunu ileri sürerek adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.04.2009 tarih 2009/580 Esas ve 2009/1817 Karar sayılı bozma kararına uyarak 19.10.2010 tarihli 2010/90 Esas ve 2010/216 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile Zonguldak ili, Devrek ilçesi, İsmetpaşa Mahallesi 54 ada 62 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1527.174 m2’sinin ayrı bir parsel numarası vermek suretiyle davacılar adına tapuya eşit hisse olarak tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir

Tarafların temyiz etmemesi üzerine karar 04.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir.

1.Tavzih Talebi

Davacılar 21.01.2011 tarihli tavzih dilekçesinde; dava konusu taşınmazın arsa paylı olduğunu, tapuda bu şekliyle tescil işlemleri yapılamadığını, dava konusu 54 ada 62 nolu parselden 763587/4147200’er hissenin ayrı ayrı davacılar adına tavzihen düzeltilerek tapuya kayıt ve tescilne şeklinde karar verilmesini istemişlerdir.

2. Tavzih Talebi Üzerine Mahkeme Ek Kararı

Mahkemenin 06.05.2011 tarihli ek kararıyla; tavzih talebinin kabulü ile 19/10/2010 tarihli 2010/90 Esas, 2010/216 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının davanın kısmen kabulü ile Zonguldak ili, Devrek ilçesi İsmetpaşa Mahallesi 54 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 763587/4147200 hissesinin davacı ... oğlu ... adına 763587/4147200 hissesinin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline şeklinde karar verilmiştir.

3.Mahkeme ek kararına karşı temyize başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

4.Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.02.2012 tarihli ve 2011/5412 Esas, 2012/1164 Karar sayılı kararı ile tavzihe konu olan hükümde müphem ve açık olmayan bir husus bulunmadığı, birbirine zıt fıkralar taşımadığını, Mahkemece evvelce verilip kesinleşen kararın hüküm bölümünün tavzih kararı ile tamamen değiştirildiğini,hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tavzihe karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

5.Bozma kararı sonrası Tavzih Talebi

04.12.2020 tarihinde ..., 25.06.2021 tarihinde ... vekili tavzih dilekçesinde; kararın infaza elverişli olmaması nedeniyle tapuda uygulama yapılamadığını, davacılara yazılacak olan kısmın krokide ayrı bir alan olarak belirtmesi ve bu alanın davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken infaza uygun olarak karar ekinde kroki olmadığını, alanın krokide ayrı bir bölüm olarak gösterilmek suretiyle düzenlenecek rapor alınması ve bu bilirkişi raporunun kararın ek olarak gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle tavzih talebinde bulunmuştur.

6. Tavzih Talebi Üzerine Mahkeme Ek Kararı

Mahkemenin 09.03.2022 tarihli ek kararıyla; davacı vekilinin tavzih talebinin kabulü ile Zonguldak ili, Devrek ilçesi, İsmetpaşa Mahallesi 54 ada 62 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1527.174 m2'sinin ayrı bir parsel numarası vermek suretiyle davacılar adına tapuya eşit hisse olarak tesciline,'' şeklinde olan kararın ''Zonguldak ili, Devrek ilçesi, İsmetpaşa Mahallesi 54 ada 62 parsel sayılı taşınmazda 21.02.2022 tarihli fen bilirkişisinin hazırladığı bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1527,17 m2 kısmın ifrazı ile bulunduğu ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacılar ... ve ... adına yarı ayrı 1/2 hisseli olarak kayıt ve tesciline'' şeklinde düzeltilmesine, fen bilirkişisinin 16.02.2022 tarihli rapor ve ekindeki pay dağılımının kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.

IV. Temyiz Nedenleri

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili tavzih kararının temyizi dilekçesinde; dosyada mevcut 30.04.2002 tarihli fen raporuna göre dava konusu taşınmazın 1696,94 m2 yüz ölçümünde olduğunu, tavzih kararına dayanak 16.02.2022 tarihli fen raporunun ekinde yer alan krokiye göre taşınmazın ifraz edilecek 1527,17 m2'lik kısmı yola olan cepheden belirlendiğini, tescil harici kalacak kısmın ise 67 parsele sınır olan yerde bırakıldığını, dava konusu taşınmazın tam olarak neresinde zilyetlikte bulunulduğu çekişme konusu olduğunu, yargılama gerektirdiğini, tavzih yoluyla belirlenmesi hukuken mümkün olmadığını, mahkemece kesinleşen kararın hüküm bölümünün tavzih ile tamamen değiştirildiğini, hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tavzihe karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Hükmün tavzihi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesinde;

“(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” şeklinde düzenlemiştir.

Hâkim karar verdikten sonra kanun yollarına başvurulup bozulmadığı sürece kendiliğinden kararını değiştiremez. Bu kural, ilk derece mahkemeleri kadar üst derece mahkemeleri için de geçerlidir. Ancak bazı hâllerde hüküm açık olmayabilir, hükmün uygulanması aşamasında tereddütler ortaya çıkabilir ya da birbirine aykırı fıkralar içerebilir. İşte Kanun, açık olmayan, uygulama aşamasında tereddüt yaratan ya da çelişkili olan hükmün açıklanması, tereddüt ve çelişkilerin giderilmesi için "hükümlerin tavzihi" müessesini düzenlemiştir. Kesin hüküm ilkesi, mahkemenin verdiği karara geri dönüp değiştirmesine engeldir. Fakat, bir hükmün anlamının açık olmaması ya da çelişkili hüküm sonuçları içermesi nedeniyle hükmün gerçek anlamının saptanmasında güçlük çekildiği takdirde, tarafların hükmü veren mahkemeye başvurarak hükmün açıklığa kavuşturulmasını isteyebilecekleri genellikle kabul edilmektedir. Böylece, mahkeme verdiği hükmün gerçek anlamını ortaya koymaktan başka bir şey yapmayacağından, bundan kesin hükmün zarar görmesi söz konusu olmayacaktır. Genel ilkelerden çıkarılması mümkün olan bu tavzih olanağını HMK açık bir biçimde düzenlemiştir. HMK m. 305/1'e göre, hüküm yeterince açık değilse ya da icrasında kuşku uyandırıyor veya birbirine aykırı hüküm sonuçları içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını ya da duraksama veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (Postacıoğlu, ... E./Altay, Sümer: Medenî Usûl Hukuku Dersleri, İstanbul 2020, s.784).

3. Değerlendirme

Mahkemece verilen tavzih kararı ile hüküm fıkrasını genişletecek ve değiştirecek mahiyette bir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.

Bu nedenle; tavzih isteğinin kabulüne ilişkin verilen ek karar, dosya içeriğine toplanan bilgi ve belgelere ve kanuna uygun olduğundan davalının temyiz isteminin reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan mahkeme ek kararının ONANMASINA,

492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.