Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7575 E. 2024/1579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu ölü bir kişinin adına tescil edilen taşınmazla ilgili tapu kaydının iptali ve tescil davasında pasif husumet itirazının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı olarak gösterilen kişinin dava tarihinden önce ölmüş olması ve davacıların bu durumu bilmelerinin mümkün olması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/411 E., 2022/835 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/618 E., 2018/423 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu kök mirasbırakan ...’dan babaları ...’a taksim sonucu kalan taşınmazların hataen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek çekişmeli 103 ada 111 parsel, 106 ada 281 parsel, 114 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının tamamının iptal edilerek davacılar adına miras payları oranında; 116 ada 1 parsel, 106 ada 94 parsel sayılı taşınmazların ise tapu kaydının 1/2 oranında iptal edilerek davacılar adlarına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... yargılama sırasında; dava konusu kimi yerler üzerinde davacıların babaları olan ...'nin yarı hisse oranında hakkı olduğunu, fakat dava konusu yerler üzerinde kendisinin de babasından gelen 1/2 hakkı olduğunu, dava konusu yerlerden bazısında ise davacıların hiçbir hakkı bulunmadığını, keşif yapıldığı taktirde her bir taşınmaza ilişkin açıklamada bulanacağını belirterek açılan davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2016 tarih ve 2014/105 Esas 2016/373 Karar sayılı kararı ile; 114 ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın feraagat nedeniyle reddine, 116 ada 1, 103 ada 111 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın esastan reddine, 106 ada 94 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin ve 106 ada 281 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile muris ... mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

Karara karşı 116 ada 1 ve 103 ada 111 parsellere yönelik davacılar vekili tarafından istinafa başvurulması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 116 ada 1 parsel sayalı taşınmaza yönelik açılan davanın reddine, 103 ada 111 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya tesciline, 106 ada 281, 106 ada 94 ve 114 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 103 ada 111 parselin yaklaşık 40 yıldır tarafınca kullanıldığını, öncesinde babasının kullandığını, taşınmaz üzerinde şahsı tarafından yapılan yeni bir ev ve ahır bulunduğunu, yapıların yaklaşık 20 yıl önceden şahsınca yapıldığını ve dönem dönem yeni yapılar eklendiğini, davalıların yapıların yapılmasına karşı çıkmadıklarını ve herhangi bir müdahalede bulunmadıklarını, taşınmazın maliki olarak hareket ettiğinin keşifte taraflarca ortaya konulduğunu, Kadastro Kanunu gereği tarafınca zilyetlik şartları oluştuğundan bu yerin kadastro çalışması sırasında adına tescil gördüğünü, davacıların söz kanusu taşınmaz üzerinde herhangi bir yasal hakları olmamalarına karşın Yerel Mahkemenin fiili taksim olduğunu kabul etttiğini, bu hususun gerçeğe aykırı olduğunu, yargılama giderleri ve istinaf giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava açılan ...'ın dava tarihi olan 14.10.2014 tarihinden çok önce 18.0.1992 tarihinde vefat ettiği, davanın taraflarının kök mirasbırakanı olan Fazlı (Fazıl)'nın mirasçıları olduğu, ortak mirasbırakana ait alınacak nüfus kayıt örneği veya mirasçılık belgesinden davalı olarak gösterilen ...'ın ölü olduğunu tespit edebileceği gibi akraba olmaları, ...'ın davacıların amcaları olması nazara alındığında davalı olarak gösterilen ...'ın ölü olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, davalının ölü olduğunun bilinmemesinin aradan geçen zaman ve akrabalık ilişkisi gözetildiğinde mazur görülebilir bir maddi hata niteliğinde olmadığı, HMK 124/3-4 maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı ve ölü kişi adına iptal ve tescile karar verilemeyeceği hususunun 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı ile getirilmiş bir ilke olduğu açıklanarak yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasına, 103 ada 111 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın pasif husumet yönünden usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; temyize konu taşınmaz ile ilgili olarak daha önce istinaf incelemesi yapıldığını ve Erzurum BAM 4. Hukuk Dairesinin 10.07.2017 tarihli 2017/348 esas 2017/577 karar sayılı kararında,103 ada 111 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisleri yani kök muris ...'a ait olduğu ve bu yolla mirasçılarına intikal ettiği, tanıkların yeniden dinlenmesi ve taşınmazın kök muristen intikal etmesi nedeniyle miras payları oranında davanın kabulü ile adlarına tesciline karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulduğu, bu kararın 103 ada 111 parsel sayılı taşınmaz açısından kesin kabul niteliğinde olduğunu ve davacılar açısından kazanılmış hak doğurduğunu, davalı ...’ın ölü olduğunun sonradan anlaşıldığını, ... mirasçısı ...'a da aynı anda dava açıldığını, bu sebeple davanın tümden ölü tapu malikine karşı açıldığı yönünde kanaate ulaşılmasının doğru ve hakkaniyetli olmadığını ayrıca Mahkemece ...'ın veraset ilamının dosyaya sunulması için kendilerine süre verilmiş olması ve işlemlere bu şekilde devam edilmiş olması, davanın açıldığı tarihten itibaren yaklaşık 8 yıllık sürenin geçmesi, davalı tarafın husumet ile ilgili herhangi bir itirazının olması, dava dilekçesindeki bir kısım ifade eksikliğinin maddi hatadan kaynaklanması karşısında usul kurallarının orantısız şekilde katı uygulanmasının hak kaybına yol açacağını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124 ve 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14,16, ve 17 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6, 28 inci ve 713 üncü maddesi

3. Değerlendirme

Ardahan ili, ... ilçesi, ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda çekişmeli 103 ada 111 parsel sayılı taşınmaz senetsizden yığma taş ev ve ahır ve arsa vasfıyla 519,59 m² yüz ölçümü ile ölü ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.,

.