"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/234 E., 2022/931 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/211 E., 2021/202 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; kök mirasbırakan ...'nın kızı olan ...'nın mirasçıları olduklarını, Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, Çamlıbel (...) Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kök mirasbırakanları ...’ya ait 110 ada 9, 111 ada 28, 29 ve 42, 113 ada 12 ve 13, 115 ada 12, 16, 27 ve 37 parsel sayılı taşınmazların mirasçılar arasında yapılmış bir taksim olmamasına rağmen sadece erkek çocukları olan ... ve ...'nin oğulları ve erkek torunları arasında paylaşıldığını, kız çocuğu ...’ye miras haklarının verilmediğini, davalılar adına yapılan tescillerin haksız ve yolsuz olduğunu, erkek kardeşlerinin ...'nin ölümüne dek ona taşınmazlardan çıkan mahsullerden payına karşılık geleni verdiklerini, ...'nin ölümünden sonra mirasçıları olarak kendilerine haklarının verilmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davacı ...'nin yargılama sırasında ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; 113 ada 13 ile 115 ada 27 parsel sayılı taşınmazların başkalarına devredildiğini bu taşınmazlar yönünden taraf sıfatının bulunmadığını, diğer taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan intikal etmediğini, ... ve ... tarafından satın alınan taşınmazlar olup zilyetliklerinin yıllardır kendilerinde bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılar tarafından dayanılan ve onlar adına kayıt gören tahrir kayıtlarının
110 ada 9, 111 ada 28, 29 ve 42, 113 ada 12 ve 13 ile 115 ada 37 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, 115 ada 27 parsel sayılı taşınmaz malikinin davada taraf olmadığı, kadastro tutanaklarının aksini ispat yükü kendilerinde olan davacıların 115 ada 12 ve 16 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...’dan intikal ettiğini ispat edemedikleri gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, taşınmazların kök mirasbırakan ...'ya ait olduğunu ve mirasçıları tarafından zilyetliğinin devam ettirildiğini, Yargıtay'ın emsal kararları uyarınca taksim olmadığı sürece bir mirasçısının zilyetliğinin diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağını ve mirasçılar arasında zamanaşımı hükümlerinin işlemeyeceğini, Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1988/69 Esas sayılı dosyasındaki, ... ve ...'nin beyanlarının dikkate alınmadığını, anılan davada dinlenen şahitlerin beyanlarının otuz yıl öncesine ait olması sebebiyle Mahkemece daha muteber kabul edilmesi gerekirken eldeki davada 2020 yılında yapılan keşifteki şahit beyanlarına itibar edilerek eksik inceleme ile kanuna ve usule aykırı karar verildiğini, ispat külfetinin sadece davacılara bırakılamayacağını, davalılar tarafından sunulan tahrir kayıtlarının 1937 yılına ait olduklarını, mahalli bilirkişi ve tanıkların da sözkonusu tahrir kayıtlarının dava konusu taşınmazlarla örtüştüğünü beyan ettiklerini, ne var ki dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerine göre tahrir kayıtlarının oluşturulduğu yılda davalıların mirasbırakanı ...'in 24, ...'nin ise 22 yaşında olduğunu, her ikisinin askerlik sürelerinin ne olduğunun da bilinmediğini, bu yaşta sözkonusu arazileri satın alabilmelerinin ve tüm taşınmazları ikisi adına kayıt altına aldırabilmelerinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 111 ada 29 ve 42 parsel sayılı taşınmazlar ile 110 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı 1/2 payı yönünden taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan kaldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, 1917 yılında ölen mirasbırakan ...'nın ölüm tarihi ile dava ve karar tarihi arasında yüz yılı aşkın bir sürenin geçtiği, tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin bu taşınmazlara yönelik istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, davacıların, çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan kaldığını ileri sürerek miras paylarına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtıkları, dava konusu 115 ada 12, 16, 27 ve 37, 111 ada 28 ile 113 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin mirasbırakanın terekesine göre 3. kişi konumunda bulunduklarından davacıların miras payları oranında iptal - tescil isteğinde bulunamayacakları, anılan taşınmazlar bakımından davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, öte yandan dava konusu 115 ada 27 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle ve halen dava dışı Sevda Diricanlı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın önceki maliki olan davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle de usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer taraftan harç iadesine ilişkin hüküm kurulurken yargılama sırasında yatırılan tamamlama harçlarının dikkate alınmamış olmasının da isabetsiz olduğu gerekçeleriyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 111 ada 29 ve 42 parsel sayılı taşınmazlar ile 110 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı yönünden davanın esastan reddine, diğer taşınmazlar bakımından ise davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, davalarının hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden reddedildiğini belirtip davanın hukuki yönden temyizen değerlendirilerek kabul edilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 28, 115 ada 12 ve 115 ada 37 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına; 113 ada 12 ve 115 ada 16 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 113 ada 13 ve 115 ada 27 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 110 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/2'şer paylarla davalılar ... ve Ahmet adlarına, 111 ada 29 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına, 111 ada 42 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına tespit gördüğü, kadastro tutanaklarının edinme sebeplerinde taşınmazların cedlerinden intikalen, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edildiklerinin belirtildiği, kadastro tespitlerinin itiraza uğramadan 25.10.2008 tarihinde kesinleştiği, 113 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 22.07.2013 tarihinde davalı ...'e, 115 ada 27 parsel sayılı taşınmazın ise 20.08.2014 tarihinde dava dışı ...'ya satış yoluyla devredildiği; kök mirasbırakan ...'nın 1917 yılında öldüğü geriye mirasçıları olarak davacılar ile davalılar ..., ..., ..., ... ve dava dışı kişilerin kaldıkları, diğer davalılar ..., ... ve ...'nın mirasçılardan davalı ...'in oğulları oldukları anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.