"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/431 E., 2022/1374 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/39 E., 2021/279 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan ...’ün paydaşı olduğu 4721 (yeni 742 ada 2, 745 ada 8, 74 ada 9 ve 751 ada 4) parsel sayılı taşınmazını ara malik kullanarak davalılara devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaynın miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 20.12.2018 havale tarihli dilekçesi ile davalı ...’e sehven dava açıldığını, bu davalıya ilişkin davasından feragat ettiğini, bildirmiş; 09.08.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 4 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti kurulmakla oluşan 1, 6, 7 nolu bağımsız bölümlerin...adına, 2 nolu bağımsız bölümün...ve ... adına, 9 nolu bağımsız bölümün ... adına ve 3 nolu bağımsız bölümün ... ve ...adına, 742 ada 2, 745 ada 8 ve 743 ada 9 parsel sayılı taşınmazların da davalılar adına olan kayıtların miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın davacıya da taşımaz devrettiğini, halen mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğunu, mal kaçırma amacının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli ve 2018/39E., 2021/279K. sayılı kararıyla; davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden mirasbırakanın paylaştırma kastı ile hareket ettiği, mal kaçırma amacının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; temlikin mal kaçırmak amaçlı olduğu, kısa aralıklarla devir yapıldığı, mirasbırakanın tüm mirasçılarını kapsar bir paylaşımının söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/431E., 2022/1374K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190 ıncı, ... Medeni Kanunu 6 ıncı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Somut olayda, mirasbırakanın çocukları arasında fark gözetmediği, husumet bulunmadığı, davacıya ve dava dışı mirasçılarından bir kısmına da taşınmaz devrettiği, terekesinde başkaca malları olduğu, mirasçılardan mal kaçırmasını gerektiren olguların ortaya konulmadığı görülmektedir. Bu durumda ispat yükü kendisinde olan davacının temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığını usulünce ispat edemediği açıktır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 27,75TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
- MUHALEFET ŞERHİ -
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebi de Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
Dosya kapsamındaki tanık beyanlarından müteahhitlik yapan ve çok sayıda taşınmazı olan mirasbırakan Salih Akyüz'ün, bir kısmında ara malik kullanmak suretiyle, erkek çocuklarına ve kendisinden önce ölen oğlu Ramazan'dan olma erkek torunlarına bedelsiz temliklerde bulunduğu, bu kapsamda dava konusu taşınmazların da bedelsiz devredildiği anlaşılmaktadır. Davacıya da bedelsiz taşınmaz devredilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesince paylaştırmadan söz edilmiş ise de; kızı Fatma, eşi Elveda ve kendisinden önce ölen oğlu Ramazan'dan olma kız torunları Gülseren ve Güllü'ye ise hiç bir temlikte bulunmaması nedeniyle mirasbırakanın mirasçılara paylaştırma yaptığından söz edilemez.
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince muris muvazaası hukuki nedeninin varlığının kabulü için mirasbırakanın temliklerde mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin ortaya konulması gerektiğinde ve ispat yükünün davacıda olduğunda şüphe yoktur.
Ancak mal kaçırmanın illa da davacıdan olması gerekmez. Bir yada birkaç mirasçıdan yada terekeden mal kaçırma kastıyla hareket edildiğinde de muris muvazaasının varlığı kabul edilmelidir. Dinlenen tanıklar açıkça mirasbırakanın böyle bir kasıtla hareket ettiğini ifade etmiş olmasa da karşılıksız temliklerin yapılış şekli, tarihleri, erkek çocukların ve erkek torunların hepsine temlik yapıldığı halde, kadın olması nedeniyle eşe, kıza ve kız torunlarından hiç birine temlik yapılmamış olması mirasbırakanın erkek olmayan bütün mirasçılarından mal kaçırdığını göstermektedir. Bu durum maalesef ülkemizde sıklıkla görülen kız çocuklarından mal kaçırma uygulamasının bir yansımasından ibarettir ve dosya kapsamı itibariyle mirasbırakının mal kaçırma kastıyla hareket ettiği ispatlanmıştır.
Dava konusu temliklerin bazı mirasçılardan mal kaçırma kastıyla yapıldığı anlaşıldığına göre, 01.04.1974 tarihli İBK gereğince gerek görünürdeki satış işlemi, gerekse gizlenen bağış işlemi yapıldığı andan itibaren geçersizdir. Mirasçıların herhangi biri, birkaçı yada tamamı tarafından geçersizlik her zaman ileri sürülebilir. Davacıya da bedelsiz temlik yapılmış olması, davaya konu muvazaalı işlemi geçerli hale getirmeyeceğinden davacının dava açamayacağından da söz edilemez.
Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle verilen esastan ret kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum.10.10.2023