"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tescil harici bırakılan yerin tesciline ilişkin açılan davada verilen 28/03/2019 tarihli ve 2013/32 E., 2019/52 K. sayılı hükmün onanmasına dair Dairenin 03/03/2022 tarihli ve 2021/3815 E., 2022/1738 K. sayılı kararının düzeltilmesi süresinde davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., yörede 1970 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı mülga Tapulama Kanunu uyarınca tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın 30 yılı aşkın süredir zilyedi olduğunu, 1970 tarihli, 326 tahrir numaralı vergi kaydının taşınmaza ait olduğunu, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerlerden olduğunu, bu nitelikte bir yerin ancak imar ve ihya edilmesi ve kanunda aranan şartlara uygun zilyetliğin bulunması halinde tescil edilebileceğini, bu nedenle davacı yararına mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini, davacının iddiasını ispat külfeti altında olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Köy tüzel kişiliği aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarında dava konusu taşınmazın kamu orta malı mera niteliğinde olduğunu, davacının taşınmazdan 3091 sayılı Yasa uyarınca el çektirildiğini, nizasız malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen toplam 20.750 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.11.2006 tarihli ve 2006/6331 E., 2006/6807 K. sayılı kararıyla; taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığının sorulması, dava konusu yer yönünden davacı hakkında Besni Sulh Ceza Mahkemesine açılan 1996/94, 1997/177, 1998/55 Esas numaralı dava dosyaları kesinleşmiş ise dosya arasına alınması, Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi hükmü uyarınca bu davaya etkisinin göz önünde tutulması, mahallinde yeniden keşif yapılması, yöntemince mera araştırması yapılması, davacı hakkında açılan kamu davasına ait dosyalarda el attığı yerlerle tescil konusu yerlerin aynı olup olmadığının araştırılması, Yargıtay denetimi sırasında göz önünde tutulmak üzere bu hususun teknik bilirkişi tarafından krokisine işaret edilmesi, tescil konusu taşınmazın daha önce Kaymakamlıkça davalı Köy tüzel kişiliğine teslim edilmiş olmasının davacının malik sıfatıyla geçen zilyetliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığının tartışılıp değerlendirilmesi, dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, bu tür davalarda Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri yasal hasım durumunda olup, hiçbir halde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacaklarının göz önünde bulundurulması, bundan ayrı, dava konusu edilen ve krokide A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.03.2019 tarihli ve 2013/32 E., 2019/52 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplam 22.095,84 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerlerden olduğunu, böyle bir yerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki davacının imar ve ihya iddiasına dayanmadığını, davacının taşınmazın ne kadar kısmına hangi şekilde zilyet olduğunun da tam olarak belirlenmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V. YARGITAY KARARI
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03/03/2022 tarihli ve 2021/3815 E., 2022/1738 K. sayılı kararıyla, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Yargıtay kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar Düzeltme Nedenleri
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığın belirterek onama kararının kaldırılmasını, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair karar düzeltme talepleri yerinde değildir.
3.3.2. Ancak; bozma kararına uyan Mahkemece, bozma kararı doğrultusunda yapılan tahkikat sonucunda verilen kararda lehine bozma kararı verilen tarafın durumu ağırlaştırılamaz. Mahkemece verilen ilk kararda bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 20.750 metrekare bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve verilen karar sadece davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği halde, bozma kararı sonrasında temyiz eden Hazine aleyhine olacak şekilde 22.095,84 metrekare bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi aleyhe hüküm verme yasağına aykırıdır. İlk karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalı ... yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
3.3.3. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği halde, sehven onandığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin açıklanan nedenle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
VII. SONUÇ
Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03/03/2022 tarihli ve 2021/3815 E. 2022/1738 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Besni 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2013/32 E. 2019/52 K sayılı kararının yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, sair karar düzeltme taleplerinin REDDİNE, 12/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.