"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 16/11/2017 tarih ve 2013/415 Esas, 2017/932 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20/04/2022 tarih, 2021/3396 Esas, 2022/3330 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde birleştirilen dava davacısı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacının kök murisi olan ... ...'nın malik olduğu, 5 ... 1291 tarih 320/4 numaralı 440 dönüm yüz ölçümlü tapu ile 1330 Temmuz tarih ve 1 sıra numaralı tapu kayıtlarına ve kadimden beri zilyet olmalarına rağmen tapulama tespitleri sırasında tapu kayıtlarının ibraz edilmemesinden dolayı 511-560-562-564 ve 603 parsel sayılı taşınmazların sehven Hazine adına ham toprak vasfı ile tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile kök murisi ... ... mirasçılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... ve ..., kök muris ... ...'nın mirasçısı oldukları ve Temmuz 1330, Nisan 1291 tarih 12 ve 13 sıra nolu tapu kaydı ile, Haziran 1298 tarihli tapu kaydına dayanarak davaya katılmışlardır.
Birleştirilen 1983/31 Esas sayılı dava dosyasında davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Hazine adına kayıtlı bulunan 603 parsel sayılı taşınmaza davalı ... tarafından sürülmek suretiyle müdahalede bulunulduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davalının hiç bir şekilde hak ve tasarrufunun bulunmadığını belirterek davalının taşınmaza müdahalesinin menini talep etmiştir.
Birleştirilen 1983/301 Esas sayılı dava dosyasında davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Hazine adına kayıtlı 603 parsel sayılı taşınmaza davalı ... tarafından müdahalede bulunulduğunu, davalı adına 1982 yılına ait 145.250.00 TL ecrimisil tahakkuk ettirildiğini belirterek toplam 290.500.00 TL ecrimisil bedelinin ...'dan tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen 1986/768 Esas sayılı dava dosyasında davacı ... köy tüzel kişiliği vekili dava dilekçesinde; 511-603-560-562-564 nolu parsellerin mera olup kadimden beri köy tüzel kişiliği tarafından mera olarak kullanıldığını, tapulama sırasında ham toprak vasfında kabul edilmek suretiyle davalı Hazine adına kaydedildiğini öne sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlarda davacı tarafın hiç bir şekilde ... ve tasarrufunun bulunmadığını, dava konusu taşınmazlarla ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/582 Esas 1971/398 Karar sayılı kesinleşmiş kararının bulunduğunu belirtip, kesin hüküm nedeni ile davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen dava dosyalarının davalıları, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılma sonunda Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/05/2012 tarihli ve 1982/97 Esas - 2012/294 Karar sayılı kararıyla; asıl davada tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, birleştirilen1983/31 Esas ve 1983/301 Esas sayılı davalarda ecrimisil ve meni müdahale taleplerinin reddine, birleştirilen 1986/368 Esas sayılı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B.Birinci Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26/02/2013 tarihli ve 2012/8897 Esas - 2013/1349 Karar sayılı kararı ile; tapu iptal ve tescil davalarında, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunup, davanın, mirasçılardan bir ya da birkaçı tarafından açılıp sürdürülebilme olanağının olmadığını, mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu hallerde, tüm mirasçıların davaya katılması veya davaya muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması zorunlu olup, somut olayda, son tereke temsilcisinin 2002 yılında vefat ettiği, ancak bundan sonra terekeye yeni temsilci atanmadığı gibi, tüm mirasçıların davaya katılımı ya da muvafakatlerinin de sağlanmadığının anlaşıldığı, açıklanan şekilde taraf teşkili sağlanmadan, sadece ölü ... mirasçılarının katılımı ile yargılamaya devam olunarak işin esasına dair hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de, Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının tercümesi ile yetinilip, sözü edilen tapu kayıtlarının tüm tesis ve tedavüllerinin mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığından istenmemesi doğru olmadığı gibi, 1293 tarihli tapu kaydı mahallinde uygulanmadığı halde, çekişmeli taşınmazlara uyduğunun kabul edilmesi ve tapu kayıtlarının sınırlarının niteliğine göre kapsamlarının yüz ölçümleri ile sınırlı olup olmadığının tartışılmamasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/11/2017 tarihli ve 2013/415 Esas - 2017/932 Karar sayılı kararıyla, 19/04/2007 tarihli ziraat bilirkişisi raporuna göre dava konusu taşınmazların tarım arazisi olup yaklaşık 50-60 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığı, killi toprak yapısına sahip kırmızı kahverengi topraklar grubunda kaba bünyeli su tutma kapasitesi yüksek %2-6 ile %4-6 arası eğime sahip olduğu, uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanılan mutlak kuru tarım arazisi vasfında olduğu, 11/10/2017 havale tarihli fen bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davacı ve asli müdahillerin dayandığı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyduğu, tapu kayıtlarının sınırlarına bakıldığında tapu kayıtlarının sabit sınırlar ihtiva etmemesi nedeniyle tapu kaydının miktarı ile geçerli olduğu, ayrıca keşifte dinlenen tanıkların beyanlarına göre; dava konusu taşınmazların ...'ın mirasçıları tarafından 70 yılı aşkın bir süredir ekip biçilmek sureti ile kullanıldığı, Hazinenin kesin hüküm itirazında bulunduğu 1966/582 Esas - 1971/398 Karar sayılı dosyada tarafların ve hukuki sebebin farklı olmasından dolayı kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 11/10/2017 havale tarihli fen bilirkişi raporunda 603 parsel sayılı taşınmazda (E) harfi ile gösterilen 40.000 m2'lik bölüm, 562 parsel sayılı taşınmazda (A) harfi ile gösterilen 10.000 m2'lik bölüm, 511 parsel sayılı taşınmazda (G) harfi ile gösterilen 30.000 m2'lik bölüm, 560 parsel sayılı taşınmazda (İ) harfi ile gösterilen 30.000 m2'lik bölümlerin Hazine adına olan tapu kayıtlarının kısmen iptali ile Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/11/1983 tarihli ve 1983/110 Esas - 1983/796 K. sayılı veraset ilamında belirtilen veraset oranlarına göre ... oğlu ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline; birleştirilen 1983/31 ve 1983/301 Esas sayılı davalarda davacı Hazinenin meni müdahale ve ecrimisil taleplerinin reddine, birleştirilen 1986/368 Esas sayılı davanın HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, ... ... tereke temsilcisi vekili ve davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. İkinci Bozma Kararı
Karar; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20/04/2022 tarih, 2021/3396 Esas, 2022/3330 Karar sayılı kararı ile dayanak tapu kayıtlarının, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı yöntemince belirlenmediği, tüm komşu taşınmazlara ait kadastro tutanak ve dayanak belgeler getirilmediği, öte yandan, davacı taraf tapu kaydının yanında zilyetliği de dayandığı halde taşınmazların davacıların dayanak tapu kaydının kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığı, davacıların ataları tarafından imar-ihya edilip edilmediği ve davacılar lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı da yöntemine uygun biçimde belirlenmediği, davacı taraf, tereke adına tescil istemesine rağmen kök muris ve mirasçıları adına belgesizden taşınmaz kaydı yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmediği vurgulanarak öncelikle, kök muris adına kayıtlı Temmuz 1330 tarih 1 sıra no.lu, Nisan 1291 tarih 12 ve 13 sıra no.lu tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm gitti kayıtları ile başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğünden sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tespit tutanakları Kadastro Müdürlüğünden, çekişmeli taşınmaza tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, başka davanın konusu olanlar bulunmakta ise ilgili dava dosyaları ile getirtilmesi, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili kurumlardan celp edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, üç kişilik kadastrocu/fen bilirkişi kurulu, ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve bu keşif sırasında, tapu kayıtlarının haritası uzman teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanarak kapsamı yöntemine uygun biçimde belirlenmesi, tapu kayıt uygulamasında varsa kaydın revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alınması, Nisan 1291 tarih 12 sıra numaralı tapu kaydının iki hududu ... Kahya ve ... olarak sabit kişi yerleri, diğer iki hududun ise isimsiz yol ve çukur şeklinde olması, Nisan 1291 tarih 13 sıra numaralı tapu kaydının sınırları Tepe, Öz, Bağdatlı Tariki ve Hali şeklinde, Temmuz 1330 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydının sınırları; Şarken; Memik Çeşmesi, Garben; Yasdı Pınar, Şimalen; Kör Pınar, Cenuben; Gökçe Öz okuması, pınar ve çeşme gibi sınırların nokta sınırlar olup taşınmazın o yönünü tamamen kapsamadığı, diğer sınırların da sabit sınır kabul edilemeyeceği gözetilerek kaydın miktarı ile geçerli olacağı düşünülmesi, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi hakka istinaden kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.
V.KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar:
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına karşı süresi içerisinde birleştirilen dava davacısı Hazine vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
B. Karar Düzeltme Nedenleri:
Birleştirilen dava davacısı Hazine vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, Hazine tarafından ... oğlu ... aleyhine açılan ve bağlantısı nedeniyle iş bu dava ile birleştirilen 1983/301 Esas nolu ecrimisil alacağı ve 1983/31 Esas nolu men-i müdahale davasında mahkemenin red kararını temyiz etmelerine rağmen temyiz incelemesinde ecrimisil ve men-i müdahale hususunda inceleme ve değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek talebin reddine dair verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydı ve kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/11/2017 tarihli ve 2013/415 Esas - 2017/932 Karar sayılı kararının davacılar vekili, ... ... tereke temsilcisi vekili ve asıl dava davalısı-birleştirilen dava davacısı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edildiği ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20/04/2022 tarih, 2021/3396 Esas, 2022/3330 Karar sayılı kararı ile araştırmaya yönelik bozulmasına karar verildiği; asıl dava davalısı-birleştirilen dava davacısı Hazine vekilinin 603 parsele yönelik ecrimisil ve meni müdahale taleplerinin reddine dair hüküm yönünden temyiz incelemesinin sehven yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
2. Hal böyle olunca süresinde yaptığı temyiz itirazı incelenmeyen birleştirilen dava davacısı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 20/04/2022 tarih, 2021/3396 Esas, 2022/3330 Karar sayılı ilamına ek olarak öncelikle 603 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet durumunun belirlenmesi gerektiği, müdahalenin men'i ve ecrimisil istemlerinin bu belirlemeye bağlı olarak değerlendirileceği hatırda tutulmalı, yapılacak keşifte 603 parsel sayılı taşınmazın ne zamandır kim tarafından ne kadarlık kısmının kullanıldığı netleştirilmeli, birleştirilen dava ile ilgili taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmedir. Bu hali ile 20.04.2022 tarihli bozma gerekçelerinin eksik kaldığı, hükmün bu gerekçe ile de doğru olmadığı anlaşılmıştır.
3.-Öte yandan kadastro sonucu, ... Kırkpınar köyü çalışma alanında bulunan 511, 560, 562, 564 ve 603 parsel sayılı 414.400, 184.800, 355.600, 1069.000 ve 184.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı lehine taşınmaz edinme koşullarının, tespit tarihi itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekirken Dairemiz bozma ilamında sehven bu tarihin 2011 dava tarihi olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın tespit tarihi olan 1976 tarihinden 15-20-25 yıl öncesinde çekilmiş ... fotoğrafları dosya içine getirtilerek ve bozma ilamında belirtilen araştırma ve incelemenin tespit tarihi olan 1976 yılına göre yapılması gerekirken bozma ilamına sehven dava tarihinin yazılmış olduğu anlaşılmakla birleştirilen dava davacısı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle de kabulü gerekir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleştirilen dava davacısı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20/04/2022 tarihli, 2021/3396 Esas, 2022/3330 Karar sayılı bozma ilamına kararın (V/2.2) paragrafında belirtilen hususunda eklenmesi suretiyle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA,
13/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.