Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7712 E. 2023/298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işlemlerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacı mirasçının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan tereke temsilcisi atandığı ve temyiz hakkı tereke temsilcisine geçtiği, ancak tereke temsilcisinin temyiz yoluna başvurmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakan ... ...’nın maliki olduğu 120, 106, 17, 20, 21, 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazlardaki payını iki ayrı zamanda davalı ... ...’a satış suretiyle devrettiğini, satış işleminin taşınmazları murisin torunu ...’ya devretmek amacıyla yapıldığını ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, satış işlemlerinin muvazaa nedeniyle iptal edilerek öncelikle muris ... ... adına, daha sonra da mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, satışların gerçek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Somut olayda elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine MK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "...Somut olayda; davacı tanıklarından ... Kısa, ... Kısa, ... ... ve ... ...’ın satış işlemlerinin gerçek olduğu yönünde beyanda bulundukları, davanın kabulü halinde ileride hak sahibi olacak mirasçılardan davacı tanığı ...’ın temliklerin muvazaalı olduğu yönündeki beyanının tek başına davanın ispatı açısından yeterli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, HMK’nın 190. ve TMK’nın 6. maddeleri gereği kanıtlayamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz ... miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğundan, tereke temsilcisi atanmış, gerekçeli karar tereke temsilcisi vekiline 09.08.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tereke temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmamıştır.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.