"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/938 E., 2022/1150 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/112 E., 2018/396 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... Köyünde yer alan 135 ada 7, 139 ada 14-16, 113 ada 1 ve 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazların büyükbabasına ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını, mirasçıları arasında taksim edilmediğini ancak kadastro tespitinde davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 23.06.2016 tarihli celsede dava konusu taşınmazların esasen kök mirasbırakana ait olduğunu ve mirasçıları adına tescili gerektiğini belirterek mirasbırakan terekesine temsilci atanması için süre verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve ... cevap dilekçelerinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların davacının zilyetliğinde olmadığını, onun şehir dışında yaşadığını, davacının büyükbabasından kalan yerlerin zaten adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazlarda hakkı olmadığını, ayrıca büyükbabasına ait olduğunu iddia ettiği taşınmazların adına tescilini istemesinin hukuken dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve esası belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların öncesinde tapusuz iken ilk defa 2009 tarihinde kadastro çalışmaları sonrasında tapulu hale geldikleri, kök mirasbırakan ...'in sağlığında dava konusu taşınmazları hibe ederek zilyetliğini oğullarına devrettiği, davacı tarafın taşınmazlarda terekeden gelen bir hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, dinlenilen mahalli bilirkişilerin keşif mahallindeki beyanlarının geçerli olduğunu belirttiklerini, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...'e ait olduğunun bilirkişilerce ve tanıklarca kabul edildiğini, ...'in ...,...,... isimli üç oğlu bulunduğunu, taşınmazların ...'in sağlığında üç oğlu arasında pay edildiğini, bir kısım paylaşımlarının ise ...'in vefatından sonra kendi aralarında yapıldığının iddia edildiğini, mirasçılar arasında yapılan paylaşımın senedi bulunmadığını, yazılı bir belge ile kanıtlaması gerektiğini, mirasçılar arasında sözlü bir paylaşım yapıldığı konusunda kanıt olarak kabul edilebilecek somut bir beyan veya belge bulunmadığını, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, bir taşınmazın ... oğlu ...'e verildiğini, ...'un diğer mirasçılarına bir pay verilmediği gibi ...'in kız çocuklarına da bir pay verilmediğini, dava konusu iki parselde ...'in çocuklarına değil ... oğlu ...'e verildiğini, adil bir paylaşım yapılmadığını, kök mirasbırakan tarafından çocuklarına yapılan bir bağışın söz konusu olmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... yönünden, terekeye dahil bir taşınmaz hakkında diğer mirasçılar aleyhine tek başına ancak miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabileceğinden davanın miras hissesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescili olarak kabulü gerektiği, kök mirasbırakan ...’in sağlığında taşınmazlarını mirasçıları arasında taksim ederek hibe ile zilyetliğini devrettiği, diğer davalılar yönünden, davalıların kök mirasbırakan ... mirasçısı olmadıkları, ... terekesine göre üçüncü kişi konumunda bulundukları, taşınmazların kök mirasbırakan ...’ten intikal ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacının miras payına dayalı olarak üçüncü kişilere karşı tek başına dava açamayacağı, yargılama sırasında kök mirasbırakan adına tescil talep ederek talebini değiştirmesinin davacı sıfatında değişikliğe neden olduğu, bu talebin ıslah niteliğinde olmadığı, kaldı ki ıslah ile dahi tarafta değişiklik yapılamayacağı ve HMK’nın 124 üncü maddesi uyarınca kabul edilebilir bir yanılgı da bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kararın gerekçesiz olduğunu, aktif husumet ehliyeti bulunduğunu, taşınmazların kök mirasbırakana ait olduğunu bilirkişilerin ve tanıkların kabul ettiğini, mahalli bilirkişilerin bir kısmının paylaşım olduğunu, bir kısmını ise olmadığını beyan ettiğini, paylaşımı kanıtlayacak somut bir beyan ya da belge olmadığını, yeterli araştırma yapılmadığını, ne mirasbırakanın ne de mirasçıların paylaşım yapmadığını, paylaşım kabul edilirse bunun adil bir paylaşım olmadığını, kendisine bir tane taşınmaz verildiğini, babasının diğer mirasçılarına ise hiç taşınmaz verilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. ... ada 7 parsel, 113 ada 1 parsel, 139 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin 2009 yılında yapıldığı ve tespitin 02.07.2009 tarihinde kesinleştiği, dava açıldığı tarihte kök mirasbırakan ...'in davacı ve davalı ... dışında da mirasçıları olduğu görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.
...