Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7786 E. 2024/1110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğini ispat edip edemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı zilyetliğinin ispatı konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, özellikle de çelişkili bilirkişi raporlarına rağmen ek keşif ve delil toplama işlemlerine başvurmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/592 E., 2022/1745 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/199 E., 2018/613 K.

Taraflar arasında görülen istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu taşınmazın evvelinde babasına ait olup vefatı sonrasında kendisine intikal ettiğini, kadimden beri kendisinin kullandığını, kadastro tespitinin yanlış yapıldığını belirterek tapu kaydının iptali adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi 27.09.2018 tarih 2016/199 E., 2018/613 K. sayılı kararı ile, davanın kabulü ile 212 ada 153 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, baraj suları altında kalması nedeniyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 25.12.2020 tarih 2020/826 E., 2020/912 K. sayılı kararı ile; zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Dairenin 01.12.2021 tarihli 2021/6449E., 2021/7428K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın ...,... Baraj İnşaatı sahasında kaldığı, kamulaştırma alanında bulunduğu, taşınmazın Hazine adına olması nedeniyle DSİ Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği, davanın DSİ Genel Müdürlüğü’ne de yöneltilmesi ile taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 11.02.2022 tarih 2021/1553 E., 2022/1744 K. sayılı kararı ile; jeodezi ve fotogrametri bilirkişi tarafından hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede dava konusu taşınmazın boş ve hali arazi görünümünde olduğunun belirtildiği, buna göre aynı bilirkişilerce taşınmazın kültür arazisi olduğu kanaatine varılmasının dayanağı olmadığı, memleket haritasındaki çeşitli sebeplerle (çalı, çayır vs) yeşile boyalı gösterime, sular altında kalan taşınmazla ilgili varsayıma dayalı ziraat bilirkişi raporuna ve taşınmazın bağ olarak kullanıldığını belirten mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle iddianın ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; zilyetliğin tanık beyanları ile ispatlandığı, sadece hava fotoğraflarına göre karar verildiğini, bağın fotoğraf ile tespitinin zor olduğunu, yoruma dayalı karar verildiğini, davalının istinaf dilekçesinde sebep olmadığı halde resen esasa gidildiğini, davalı kendisini vekille temsil ettirmediği halde vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında 212 ada 53 parsel sayılı 1.087,62m2 bağ nitelikli taşınmazın senetsiz, vergi kaydı olmayan, zilyetlikle iktisabı mümkün olan taşınmazın mahalli vasıtada yapılan ada ve mevki ilanına rağmen zilyet veya zilyetleri tarafından tahdit ve tespit esnasında hak iddiasında bulunulmadığı, muhtar ve bilirkişilerin kime ait olduğunu bilmediklerinden Kadastro Kanunu 18 inci maddesi gereğince Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespitin dava açılmadığından 02.11.2006 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın ... Tünel Baraj İnşaatı sahasında kaldığı, kamulaştırma alanında bulunduğu, DSİ Genel Müdürlüğü'ne tahsis talebinde bulunulduğu, barajda 01.07.2012 tarihinde su tutmaya başlandığı, taşınmazın sular altında kalmadan önceki fotoğraflarına rastlanmadığı, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu yerin davacının babasına ceddinden intikal ettiği ve 40-50 yıl kullandığını, öldükten sonra davacıya kaldığını, taşınmaz sular altında kalana dek davacı tarafından kullanıldığını, baraj yapılamadan önce bağların 20-25 yaşlarında olduğunu bildirdikleri, davacının keşifte babasının taşınmazı...’dan satın aldığını 1993 yılında ölene kadar kullandığını, bağ olduğunu, boş alanlara ekin ektiklerini, baraj suları dolmadan önce 2008 yılında bağların 25 yaşlarında olduğunu, bağları babasının ektiğini, ölümünden sonra taksimde kendisine düştüğünü, 1997’den itibaren kendisinin kullandığını beyan ettiği, taşınmazın çevresinde bağ nitelikli taşınmazlar olduğu, alınan ziraat bilirkişi raporunda çevre araziler üzerinde yapılan değerlendirmeye göre sadece değer tespiti yapıldığı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi raporunda ise 1990, 1986 ve 1970 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın boş olduğu, etrafında diğer parsellerle birlikte değerlendirildiğinde komşu parsellerle zemin durumu itibariyle aynı karakterde kültür arazisi niteliğinde olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda; Mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın uzun yıllardır bağ niteliğinde kullanıldığı beyanı, kadastro tespitinde taşınmazın bağ nitelikli tescil edilmesi, jeodezi bilirkişi raporunda taşınmazın boş olduğu belirtilmesine rağmen kültür arazisi olduğunun da tespit edildiği, bu durumun çelişki oluşturduğu, davacı ve babası adına senetsizden tespit edilen taşınmazlara ilişkin araştırmanın usulüne uygun şekilde yapılmadığı açıktır.

Hal böyle olunca, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ile fen (teknik), jeodezi ve fotogrametri mühendisi, ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişilerden dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, özellikle jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde tüm çelişkileri gideren rapor alınması, bağın sökülüp sökülmediği, taşınmazın boş bırakılıp bırakılmadığının tespiti, davacıya ve davacının babası ...’a aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorularak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.