Logo

1. Hukuk Dairesi2022/778 E. 2022/4369 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatife ait taşınmazların vakfa devrinin yolsuz tescil olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif ana sözleşmesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59/8. maddesi uyarınca genel kurulun taşınmaz devri konusunda yönetim kuruluna yetki devredemeyeceği ve taşınmazların devrine ilişkin genel kurul kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: SİVAS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2017/332 Esas - 2018/823 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 04/11/2021 tarihli ve 2019/636 Esas - 2021/2011 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 01/06/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilhare dosya incelenerek gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı Kooperatif vekili, Kooperatif'in eski yöneticileri olan ...ve ...'in yönetici oldukları dönemde Kooperatif adına kayıtlı 2162 ada 1, 1975 ada 4 ve 1930 ada 4 parsel sayılı taşınmazları kendilerinin yöneticisi olduğu davalı Vakfa bağış yolu ile usulsüz olarak devrettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Vakıf vekili, davacının tüzel kişiliğinin 02/12/2016 tarihi itibariyle sona erdiğini, bu nedenle dava açmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazların emlak vergi beyannamelerine göre değerinin 1.311,000,00 TL olduğunu, davacı Kooperatifin 09/06/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında dava konusu taşınmazların davalı Vakfa devrine yönelik karar alındığını, genel kurul kararından itibaren 4 yıl geçtiğini, 1163 sayılı Kanun'un 53. maddesine göre genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede dava açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2017/332 Esas - 2018/823 Karar sayılı kararıyla, davacı Kooperatif tarafından Kooperatif Kanunu'nun 42/6. madde hükmüne ve nisaba uygun alınmış karar gereğince taşınmazların davalı Vakfa devredildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı, dava dilekçesinin içeriğini yineleyerek İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazların davalı Vakfa bedelsiz olarak devrinin Türk Borçlar Kanunu'nun emredici hükümlerine aykırı olan bağış işleminin kesin olarak hükümsüz olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 04/11/2021 tarihli ve 2019/636 Esas - 2021/2011 Karar sayılı kararıyla, her ne kadar dava konusu taşınmazların devrine dayanak yapılan 09/06/2013 tarihli genel kurul toplantısında, genel kurul gündeminin 8. maddesinin 4. fıkrası ile taşınmazların davalı Vakfa bedelsiz devri konusunda yönetim kuruluna yetki devredilmiş ise de, ana sözleşme ve Kooperatif Kanunu hükümleri karşısında genel kurul tarafından taşınmaz devri konusunda yönetim kuruluna yetki devrinin hukuken geçerli olmadığı, davalı Vakıf adına gerçekleştirilen tescilin yolsuz olduğu, davalının TMK'nın 1024. maddesi kapsamında mülkiyet hakkının korunamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, davaya konu taşınmazların davalıya devrinin davacı Kooperatif'in ana sözleşmesine, amacına aykırı olmadığını, bağış işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 716. maddesinin 1. fıkrasında, "Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukuki sebebe dayanarak malikten, mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse, malikin kaçınması halinde, hâkimden, mülkiyetin hükmen geçirilmesini isteyebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise bir taşınmazın mülkiyetini işgal, miras, kamulaştırma, cebri icra veya mahkeme kararına dayanarak kazanan kişinin tescili doğrudan doğruya yaptırabileceği belirtilmiştir.

3.2.2. TMK'nın 1024. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse tescilin yolsuz olduğunu, iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir." hükmüne yer verilmiştir.

3.2.3. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'un 59/8. fıkrası, "... yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili kişilerin genel kurulun devredemeyeceği yetkileri kullanamayacağı..." hükmünü amirdir.

3.2.4. Kooperatif Ana Sözleşmesinin 65. maddesinde, idari binası, eğitim merkezi ve diğer tesislerin üzerinde bulunduğu arsa vasıflı taşınmazların kooperatif malı olduğu, devredilemeyeceği, satışının yapılamayacağı, kooperatif tarafından işletilerek gelir getirebilecek genel hizmetlerde kullanılacağı, eğitim merkezinin yönetiminin Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülmesi halinde tahsis edilen yerden kira alınmayacağı, eğitim binası bağımsız yapılmış ise yönetim kurulu kararıyla adı geçen bakanlığa bedelsiz devredilebileceği, kooperatif tasfiye edildikten sonra bu tesislerin Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre işletilmek üzere site yönetimine devredileceği düzenlemelerine yer verilmiştir. Diğer taraftan Kooperatif Ana Sözleşmesinin "Amaç ve Faaliyet Konuları" başlıklı 6/3. maddesinde, "Taşınır, taşınmaz mallar ve haklar edinir, bunları satar, ipotek eder, kiraya verir, işletir, kullandırır. Ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığından kredi alan kooperatifler bu konu Bakanlıktan izin alır. " hükmüne yer verilmiştir.

Kooperatif Ana Sözleşmesinin 23. maddesinin 9. bendinde ise "...taşınmaz alım satımında takip edilecek usul ve esas, taşınmazın niteliği, fiyatını belirlemek konusunda genel kurulun görevli olduğu", 31. maddesinde "...gündemde olmayan hususların görüşülemeyeceği, gündeme üyelerin onda birinin yazılı teklifiyle gündeme alınacak hususları tadadi olarak belirleyeceği" öngörülmüştür.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 634.445,67 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.