Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7853 E. 2024/124 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarının davalı kardeşler tarafından haksız olarak adlarına tescil ettirildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasında, yerel mahkemenin davayı reddetmesi üzerine davacılar tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların miras payları oranında dava açmalarına rağmen, mahkemece taşınmazların tamamının değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, vekalet ücretinin düzeltilmesi suretiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/475 E., 2021/521 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, ... Köyündeki 165 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarının mirasbırakan babaları...’ya ait olmasına rağmen davalı kardeşlerinin kendilerinin köyde olmamalarını fırsat bilerek kadastro tespitinde taşınmazları adlarına yazdırdıklarını, mirasbırakanın mallarının taksim edilmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile... mirasçıları adlarına miras payları oranında tescilini istemişler, 25.04.2013 havale tarihli dilekçe ile taleplerini paylarına hasretmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde, dava konusu taşınmazlar harabe halinde iken kendileri tarafından işlenmeye başlandığını ve ihya edildiğini, yaklaşık 30 yıldır zilyetliklerinde olduğunu, kadastro tespitinde babalarının sağ olduğunu ve durumdan haberdar olduğunu, taşınmazlara ev ve ahır yaptıklarını, ağaç diktiklerini, taşınmazların Hazine arazisi olduğunu ve kendilerinin işlemesi sonucunda özel mülkiyet haline geldiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.06.2014 tarihli ve 2012/26 Esas, 2014/123 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 165 ada 2 parsel ve 165 ada 4 parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan binaların davacı yanın kısmî feragati ile davalılara ait olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarındaki beyan ve şerhler aynı kalmak şartı ile binalar davalılar üzerinde bırakılarak bu yönden açılan davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tamamının üzerinde 1/3 hisseye tekabül eden kısım açısından açılan davanın kabulüne, taşınmazların 1/3 hissesinin ... ve ...'den olma... mirasçıları adına, 1/3 hissesinin davalı ... adına, 1/3 hissesinin davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Kapatılan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08.05.2017 tarihli ve 2015/8285 Esas, 2017/3195 Karar sayılı kararı ile usule ilişkin olarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28.12.2017 tarihli ve 2017/499 Esas, 2017/540 Karar sayılı kararı ile ilk hükümde olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Kapatılan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 26.10.2020 tarihli ve 2018/1381 Esas, 2020/4684 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak dava konusu taşınmazlarda bulunan yapılara ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, tapu iptali ve tescil talebi yönünden davaya konu taşınmazların taşlık alan olduğu, tarafların mirasbırakanının rızası ile davalılar tarafından bu yerin ihya edildiği ve yine mirasbırakanın rızası ile bu yerlerin davalılar adına tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, davalıların dava konusu taşınmazların Hazine'ye ait iken kendileri tarafından imar ihya edildiğini savunduklarını, taşınmazların mirasbırakan ...'den kaldığının sabit olduğunu, davalıların sonradan dinlettikleri tanığın aleyhe beyanlarını kabul etmediklerini, diğer tanıkların da taşınmazın mirasbırakana ait olduğunu bildirdiklerini, mirasın paylaşılmadığını, mirasbırakanın akli melekelerini kaybetmesinden faydalanan davalıların taşınmazları adlarına tespit ettirdiklerini, önceki iki kararda feragata ilişkin kısmın kesinleşmesine rağmen tekrar hüküm kurulmasının ve aleyhlerine hükmün 5 numaralı bendinde vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmün 6 numaralı bendinde tekrar vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, payları oranında talepte bulunmalarına rağmen taşınmazın tamamı üzerinden vekalet ücretine hükmedildiğini, tanık beyanlarından taşınmazın mirasbırakana ait olduğu, kendilerinin evlenip gitmeleri nedeniyle mirasbırakanın taşınmazları oğulları ile birlikte kullandığı sonucunun çıktığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. ... ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin 2010 yılında yapıldığı ve tespitin 01.02.2011 tarihinde kesinleştiği sabittir.

3. Somut olayda; eldeki davanın terekeye iade istemli açıldığı ancak 25.04.2013 havale tarihli dilekçe ile davacıların taleplerini paylarına hasrettikleri, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değerinin 1.388.542,18 TL olduğu, davacıların payları toplamının ise 6/20 olduğu ve bu paya isabet eden değerin ise 416.562,65 TL olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, harcı ikmal edilen davacıların pay değerleri gözetilerek kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ret kararı verilen 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tamamının değeri esas alınarak davacılar aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının değinilen yönden, kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan "68.634,92" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "37.609,39" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.