"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/204 E., 2022/852 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/269 E., 2020/594 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, harç ve vekalet ücreti bakımından düzeltilmiş haliyle yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalılar ile kardeş olduklarını, dava konusu 619 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kendisine babaannesinden kaldığını, bu taşınmazda kardeşlerinin hiçbir haklarının bulunmadığını, dava konusu 491 ada 9, 607 ada 11 ve 12, 608 ada 2, 609 ada 13, 24 ve 27, 611 ada 5 ve 8, 613 ada 10 ile 614 ada 3 parsel sayılı taşınmazların ise mirasbırakan babaları ... ...'den intikal eden taşınmazlar olup mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda kendisi ile davalılardan ... ve ...'e verildiğini, davalı ...'in bu taşınmazlardaki payı taksim uyarınca davalı ...'e geçtiğinden taşınmazlarda payının olmadığını, davalı ...'in de taşınmazlardaki paylarını 05.02.1996 ve 02.08.2000 tarihli harici satış sözleşmeleri ile kendisine sattığını, bu nedenle belirtilen taşınmazlarda davalı ...'in de bir hakkının kalmadığını ileri sürerek 619 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki tüm davalıların paylarının ve diğer dava konusu taşınmazlardaki davalılar ... ve ... adına kayıtlı payların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., ablası davacı ile yapılan sözleşmenin gerçek bir satış sözleşmesi olmadığını, davacıdan borç para aldığını ve buna karşılık teminat olması amacıyla sözkonusu sözleşmeleri yaptıklarını, aralarındaki anlaşma gereğince borcun ödenmesinin ardından dava konusu taşınmazların kendisine geri verileceğini, kendisinin de davacıya olan tüm borcunu ödediğini ve taşınmazlarını geri aldığını, esasen taşınmazların zilyetliğinin sürekli olarak kendisinde bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ..., davaya süresinde cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmediğini, davacının dava konusu taşınmazda hiçbir zaman zilyetliğinin olmadığını beyan etmiştir.
3.Davalı ..., savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 619 ada 21, 607 ada 12 ve 611 ada 8 parseller hariç diğer dava konusu taşınmazların taksim sonucu davalı ..., davacı ve davalı ...'e kaldığı, taşınmazların 05.02.1996 tarihli ve 02.08.2000 tarihli harici satış senetleri ile davacı tarafından iktisap edildiği, davalı ...'in senetler karşısında savunmasını kanıtlayamadığı, dava konusu 607 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... 'e ait olduğu ve 611 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise aile mezarlığı olarak kullanıldığı ve taksime tabi tutulmadığı, 619 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davacıya kendi babaannesinden kaldığı ve diğer davalılar ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 607 ada 12 ve 611 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine, diğer taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili, tanıkların hemen hemen tamamının davalı ile davacı arasında para alışverişi olduğunu ve davalının taşınmazları davacıdan geri aldığını beyan ettiklerini, nitekim davaya konu sözleşmenin ilk etapta davalının davacıdan almış olduğu borca ilişkin teminat olarak düzenlendiğini, en nihayetinde davalının davacıya yaptığı ödemeler ve davacının evinde yaptığı tadilatlarla söz konusu sözleşmenin hükümsüz kaldığını, davacının ablası olması nedeniyle kendisine güvenerek davalının senedi geri alma veya bu hususta hukuki bir işlem yapma gereği duymadığını, kaldı ki davalının daha önce de kardeşi ve amcasından aldığı borçlara ilişkin dava konusu taşınmazları teminat olarak gösterip daha sonra bu şahıslara yapmış olduğu ödemelerle taşınmazları geri aldığını, davalının dava konusu taşınmazları dava tarihinden önce nizasız ve fasılasız olarak 20 yılı aşkın süredir kullanmakta olduğunu, nitekim davaya konu harici satış sözleşmesi ve dava tarihi arasındaki 16 yılı aşkın süre zarfında da davacı tarafın herhangi bir itirazı olmadan taşınmazların davalı tarafından kullanıldığını, bu hususun da davalı tarafından taşınmazların davacıdan geri alındığını ispatladığını, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin hiçbir zaman davacıya devredilmediğini, ayrıca dosya kapsamında tespit edilen yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların fahiş olduğunu ve tekrar hesaplanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış sözleşmelerinin teminat amacıyla düzenlendiğinin davalı ... tarafından ispatlanamadığı, bu sözleşmelerin gerçek satış sözleşmesi olduğu, davaya konu taşınmazların satış sözleşmesinin kapsamında kalıp kalmadıkları noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, taşınmazların zilyetliğinin kısa elden teslim yoluyla teslim edildiği, davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ne var ki dava değeri hesaplanırken sadece dava konusu edilen paylar esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken davacı adına kayıtlı paylar da dahil edilmek suretiyle hesaplama yapılmasının ve buna göre fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, harç ve vekalet ücreti bakımından düzeltilmiş haliyle yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yinelemiş, Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilen kararda davalı lehine olan kısma herhangi bir itirazları olmamakla birlikte, kısmen kabul kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Rize ili, Fındıklı İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 491 ada 9, 607 ada 11, 607 ada 12, 608 ada 2, 609 ada 13, 609 ada 24, 609 ada 27, 611 ada 5, 611 ada 8, 613 ada 10, 614 ada 3 ve 619 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak ... ... ... çocukları olan davanın tarafları adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 12.08.2006 tarihinde kesinleştiği, 609 ada 13 ve 619 ada 21 parsel sayılı taşınmazların taraflar adına kayıtlı olduğu, davalı ...'in diğer taşınmazlardaki payını 25.11.2020 tarihinde davalı ...'e satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 11.022,11 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.