"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Harran Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süreden reddi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, kadastro tespitinde 15.000 m2 olarak davalıların mirasbırakanı adına tescil edilen 130 parsel(toplulaştırma ile 155 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın sonradan yapılan miktar düzeltimi ile 17.753,15 m2. ye çıkarıldığını ileri sürerek miktar fazlası 2753,15 m2.′nin tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/563 Esas, 2021/1260 Karar sayılı kararıyla davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Dava dilekçesindeki iddia tekrarlanıp hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı belirtilerek verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2022/936 Esas, 2022/1223 Karar sayılı kararında; kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Dava ve istinaf dilekçesindeki iddialar tekrarlanmış, hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
3. Değerlendirme
Her ne kadar Hazine ve kamu kurumları bakımından Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar için hak düşürücü sürenin uygulanması mümkün değil ise de, dava konusu taşınmazın niteliği itibariyle özel mülk olmakla hak düşürücü süreye tâbi olduğu istikrarlı Yargıtay uygulamasıdır. (Bkz.: 1.HD-12.07.2007 tarih, 2007/4172-7997 sayılı; 1.HD-20.10.2011 tarih, 2011/8052-10609 sayılı; 1.HD-13.12.2022 tarih, 2021/10344-2022/8107 sayılı; 16.HD-27.06.2013 tarih, 2013/7034-7423 sayılı; 16.HD-13.11.2019 tarih, 2016/15314-2019/7324 sayılı kararlar)
Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 15.04.1975 tarihi ile davanın açıldığı 10.06.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle;
Davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
16.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.