Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7953 E. 2023/7414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tarıma elverişsiz olarak tescil harici bırakılan taşınmazın, sonradan imar ve ihya edildiği iddiasıyla davacı ve asli müdahil tarafından açılan tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, taşınmazın imar ve ihya edildiğine dair iddiaların ispatlanamadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/545 E., 2022/1040 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1164 E., 2019/16 K.

Taraflar arasında görülen tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacının ve asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı; Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, ... köyünde bulunan 83.892,82 m2’lik taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda tarıma elverişsiz olarak tescil harici bırakıldığını, ancak taşınmazı kadastro tarihinden bir kaç yıl sonra imar-ihya ederek tarıma elverişli hale getirdiğini ve o tarihten beri kullandığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

2.Asli müdahil, dava konusu taşınmazı davacının değil kendisinin imar-ihya ettiğini ve yaklaşık 20 yılı aşkın zamandan beri malik sıfatıyla zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazın bir kısmında imar-ihya işlemlerinin hiç olmadığının, bir kısmında henüz iki yıl önce tarımsal faaliyetlere başlandığının, bir kısmının ise kuru dere yatağı olduğunun tespit edildiği, davacının ve asli müdahilin iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, aynı köyde tescil harici bırakılan başka taşınmazlar yönünden de dava açtığını, kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların lehine oluştuğunu, asli müdahilin dava konusu taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığını, ekilen yeri dahi bilmediğini, taşınmazı kendisi ve çocuklarıyla birlikte temizleyip imar-ihya ederek aralıksız ve nizasız 20-30 yıldır malik sıfatıyla kullandığını, mahalli bilirkişilerden ... ile aileler arasında husumet olduğunu, yine mahalli bilirkişilerden Cemal Yılmazcan ile babası arasında da bir dava bulunduğundan beyanlarının esas alınmaması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Asli müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tanık beyanlarıyla dava konusu taşınmazın 20 yıldır zilyetliğinde olduğunun sabit olduğunu, Mahkemece eksik araştırma sonucunda karar verildiğini, hava fotoğraflarının eksiksiz şekilde dosya arasına alınmadığını, davacının dava konusu yerde hakkının bulunmadığını, zilyetlikle kazanma koşullarının lehine gerçekleştiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 83.892,82 m2'lik dava konusu taşınmaza uygulanan 1992 yılına ait hava fotoğraflarında taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet ve imar ihyanın bulunmadığının belirlendiği, yine taşınmazın (C), (G), (L), (N) harfleriyle gösterilen kısımlarının kuru dere yatağı olduğunun, (K) harfiyle gösterilen kısımda imar-ihya bulunmadığının, (B), (D), (M) harfleriyle gösterilen kısımlarında 2016-2018 yılları arası olmak üzere 2 yıllık imar-ihyanın bulunduğunun, (H) harfiyle gösterilen kısmında ise imar-ihyanın 2010 yılında başladığının ve halen devam ettiğinin belirlendiği, bu belirlemelerin aksine olan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz iktisabına ilişkin koşulları davacı ... asli müdahil lehine gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı ... asli müdahil vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.1977 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu taşınmaz tarıma elverişli olmayan yerlerden olduğundan tescil harici bırakılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15'er TL bakiye onama harcının davacı ... asli müdahilden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.