Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7972 E. 2023/5511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ve mirasçılarının taşınmazın bir kısmı üzerinde 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğu ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki davacı adına tescil hükmünün, ölen davacı yerine mirasçıları adına miras payları oranında düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1051 E., 2022/785 K.

DAVA TARİHİ : 26.07.2012

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/151 E., 2017/513 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesi ile; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendisinin mülkiyetinde ve zilyetliğinde bulunan 106 ada 141 parsel taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazda kırk tanesi kırk yıllık ceviz ağacı olmak üzere toplam elli adet ağacının bulunduğunu, taşınmazın ecdat malı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; cevaba cevap dilekçesi ile babasından intikal edip taksim sonucu kendisine verilen dava konusu yerin etrafını çevirdiğini ve çeşitli meyve ağaçları diktiğini, yıllardır bahçe olarak kullandığını, öncesinde babasının da 70 - 80 yıl kullandığını ileri sürerek taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın niteliği gereği özel mülkiyete konu olmasının ve zilliyetlikte kazanılmasının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 106 ada 141 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline,14.08.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 269,39 m2'lik kısmının bu parselden ifraz edilerek adanın son parsel numarası verilmek sureti ile davacı adına tapuya tesciline, geriye kalan ve (E) harfi ile gösterilen 93.751,77 m2'lik kısmının tapudaki gibi Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili, jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, 1961, 1972 ve 2005 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelendiğini ve bu yıllar arasında taşınmazın tapu kaydında belirtilen ham topraktan farklı bir arazi dokusuna sahip olmadığının tespit edildiğini, somut verilere dayanan bilirkişi raporunun Mahkemece hükme esas alınmadığını, Mahkemenin bu sonuca hangi gerekçe ile vardığını açıklamadığını, davacının dava dilekçesinde taşınmazın tamamı yönünden iptal tescil isteğinde bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte Mahkemece taşınmazın bir kısmı bakımından iptal tescile karar verildiği halde davanın kabulüne karar verildiğini, oysa davanın kısmen kabul kısmen reddine ve reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün etrafının arsa vasfıyla şahıslar adına tespit ve tescil edilen özel mülkiyete tabi komşu taşınmazlarla çevrili bulunduğu, taşınmaz üzerinde davacı ve babası tarafından dikilen 30 yaş üzeri meyve ağaçlarının mevcut olduğu, dava konusu taşınmazın tarla olarak öncesinde davacının babasının , babasının ölümü ile de mirasçıları arasında yapılan taksim ile davacının kadastro tespitinden geriye 20 yılı aşkın zilyetliği altında olduğu, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği, ayrıca davalı Hazine vekili her ne kadar istinaf başvuru dilekçesinde davacının dava dilekçesinde parselin tamamını dava ettiğini, bu nedenle buna göre karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacının 25.06.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde tapu kaydının kısmen iptal edilmesi talebinde bulunarak talebini sınırlandırdığı, bu durumda Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Kadastro çalışmaları sonucunda; ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 106 ada 141 parsel sayılı 94.021,16 m2 alana sahip taşınmazın 10.04.2007 tarihinde senetsizden, Devletin hüküm tasarrufu altında olan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfı ile davalı ... adına tespit gördüğü, tespitin 07.06.2007 tarihinde kesinleştiği, davacı ...'in yargılama sırasında 09.11.2020 tarihinde öldüğü geriye mirasçıları olarak eşi ... ile çocukları ... ve ...'in kaldığı, Bölge Adliye Mahkemesince kararın mirasçılara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.

Ancak; taşınmazın kabulüne karar verilen çekişmeli kısmının ifrazı ile yargılama sırasında ölen davacının mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geriye kalan kısımlarının ise Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi ve Hazine üzerinde kalması gereken kısımlar yönünden de yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmadığı gibi ölü kişi adına tescil kararı verilmesi de doğru değildir.

3. Ne var ki anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı Hazine vekilinin işin esasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda değinilen yönler itibariyle kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan cümlenin tamamen hükümden çıkartılarak yerine "Davanın KABULÜNE, davalı Hazine adına kayıtlı ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 106 ada 141 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ...'un 14.08.2017 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen 269,39 m2'lik kısmının tapu kaydının ifrazen İPTALİ ile son parsel numarası verilmek suretiyle 2/8 payının...T.C. Kimlik numaralı ... adına, 3/8'er payının ... T.C. Kimlik numaralı ... ve ... T.C. Kimlik numaralı ... adlarına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, ifrazdan sonra kalan ve bilirkişi raporunda (E) harfiyle gösterilen 93.751,77 m2'lik kısmının davalı Hazine üzerinde bırakılmasına,'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.