Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7991 E. 2023/3 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ait olduğu iddia edilen taşınmazın davalılar adına tespit ve tescili işleminin iptali ve Hazine adına tescili talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde yirmi yıllık zilyetlik şartlarını sağladıkları, taşınmazın evveliyatından beri kültür arazisi olarak kullanıldığı, mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı ve Hazinenin mülkiyetini ispatlayacak yeterli delil sunmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Yüksekova ilçesi, Gürdere köyünde bulunan 102 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 1963 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları neticesinde Hazine adına oluşturulan Kasım 1963 tarihli 75 sıra numaralı tapu kaydı sınırları içerisinde kaldığını, kadastro tespiti çalışmalarında bu taşınmazın davalılar adına tespit ve tescilinin yanlış olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2010 tarihli ve 2009/492 E. 2010/244 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde belirtilen kazanma koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

1

IV. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.05.2012 tarihli 2011/5170 E., 2012/3212 K. sayılı kararıyla; yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, toprak tevzi evrakının ve haritalarının getirtilmesi, davalıların dayanak tapu kaydının tüm tedavülleri getirtilerek revizyon durumunun araştırılması, mahallinde yeniden keşif yapılarak belgelerin uygulanması, taşınmazın geçmişi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan görgüye dayalı bilgi alınması, davalılar ve murisleri yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğinde araştırma yapılması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen karar

İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2012/256 E., 2020/169 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddelerinde belirtilen 20 yıllık zilyetlikle kazanma koşullarının davalılar yararına oluştuğu, dava konusu taşınmazın evveliyatından itibaren kültür arazisi olarak kullanıldığı, dava konusu yerin mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, davacı Hazinenin 53 no.lu Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarına dayanan belirtmelik tutanakları haricinde bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 53 no.lu Toprak Tevzi Komisyonu çalışması neticesinde 81 parsel olarak Hazine adına kaydının yapıldığını, taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olup 1936 yılından bu yana nizasız olarak Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, Mahkemenin hatalı değerlendirmesi sonucunda davanın reddine karar verildiğini belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik

2

sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir"

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46. maddesi, “Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre ... iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.