"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/238 E., 2021/867 K.
HÜKÜM/KARAR : Red/Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/125 E., 2020/419 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili; ..., Merkez,... Mahallesi’nde kain 438 ada 4, 5, 9 ve 8 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanı ... Bey ...'e ait olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında 4 parselin ..., 5 parselin ... Vilayeti, 8 parselin ..., 9 parselin İbrahim oğlu ... adına tespitinin yapıldığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi halde davalıların hisselerinin bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Müdürlüğüne izafeten Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili; davaya konu 438 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacının evladı olduğu mülkiyeti ... Bey ... Vakfına ait olduğunu, davacının halen gallesinden pay aldığı vakfa karşı dava açmış olduğunu, davanın zamanında açılmadığını belirteek reddini savunmuştur.
Davalı ..., ..., Sebahat İlek, ..., ... (...), ..., ..., ...,... (...), ...; davanın süresinde açılmadığını, kendileri adına yazılan taşınmazın dedelerinden intikal ettiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Davalı ... vekili; hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların kadastro tutanağının 16.02.1990 tarihinde kesinleştiği ve davanın 18.02.2016 tarihinde açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili özetle; kadastro tutanaklarının haksiz, hukuksuz ve yolsuz olarak tapuya tescillerinin yapıldığını, çekişmeli taşınmazların ... Bey ... mirasçısı müvekkili ...’e ait olduğunu, yolsuz olarak tescili yapılan taşınmazlar için hak düşürücü süreden bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazların 16.02.1990 tarihinde tutanaklarının kesinleştiği, dava tarihi olan 18.02.2016 tarihiyle arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.