Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8080 E. 2023/7412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulü ile hükmedilen tazminat miktarına göre değil, tapu iptali ve tescil talebi için yatırılan harç miktarına göre yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davada asıl talep olan tapu iptali ve tescil talebinin reddine, talep edilen bedelin ödenmesine hükmedildiğinden, kısmi kabul değil, asıl talebin reddine karar verildiği, bu nedenle yargılama giderlerinin tapu iptali ve tescil talebi üzerinden hesaplanan harç miktarına göre belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/13 E., 2022/1762 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret - Kısmen Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/23 E., 2021/454 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptal-tescil ve ecrimisil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu 1009 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 1/2'şer paylı olarak davalıyla birlikte malik olduklarını, taşınmaz üzerine inşaat yapılması amacıyla 07.01.2014 ve 21.01.2014 tarihli vekaletnameler ile davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak inşaat konusunda fikir birliğine varamayınca davalıyı azlettiğini, davalının ise azilnameden haberi olmasına rağmen henüz azilname kendisine tebliğ edilmeden dava konusu taşınmazdaki 1/2 payını dava dışı ...'a, onun da dava dışı ...'a, ...'in de davalıya satış suretiyle devrettiğini, bilahare taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurularak bir kısım bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini, olmazsa şimdilik 4.000,00 TL tazminatın ve 250,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacıyla paydaşı oldukları dava konusu taşınmaz üzerine inşaat yapılması hususunda anlaştıklarını, bu doğrultuda davacının kendisine verdiği vekaletname uyarınca davacının taşınmazdaki payını dava dışı müteaahit ...'a devrettiğini, ancak müteahhit ...’ın iflas edip inşaatı yapacak gücü olmadığını öğrenince, ... üzerindeki 1/2 hissenin tekrar kendisine devri için ...’a toplamda 200.000 TL çek bedelini ödediği halde ...'ın payı dava dışı ...'a devrettiğini, bunun üzerine dava dışı ...'e de yeniden bir bedel ödeyerek taşınmazı geri aldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazda davacının payının karşılığı olarak 220.000 TL ödenmesi konusunda anlaştıklarını ve aralarındaki ihtilafın sadece 220.000 TL’nin davacıya ödenmesi noktasında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 1/2 payın satış bedelinin davacıya ödenmediği hususunun davalının da kabulünde olduğu, dolayısıyla vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle davalının sorumluluğunun bulunduğu, ancak taşınmazın devredilmesinden ve azilnameden sonra taraflar arasında düzenlenen 15.09.2014 tarihli borç sözleşmesiyle davalının davacıya 220.000 TL borcu olduğunun kararlaştırıldığı, davacı her ne kadar bu sözleşmenin müzayaka halinde imzalandığını iddia etmişse de bilirkişi raporunda borç sözleşmesinin yapıldığı tarihteki davacının 1/2 pay değerinin 253.885,50 TL olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla bedeller arasında fahiş bir farkın bulunmadığı, taraflar arasındaki borç sözleşmesi dikkate alınarak tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 220.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ecrimisil isteğinin ise davalının haksız işgalci olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hatalı olduğunu, davanın terditli dava olduğunu, yardımcı talebin kabulüne karar verildiğini, harcın terditli talep yönünden hesaplanıp davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, Mahkemece hatalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gibi yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre hesaplandığını belirterek vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı asıl talebinde davalı adına kayıtlı olan 2, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescil isteyerek bilirkişi raporunda anılan bağımsız bölümler için tespit edilen 385.000,00 TL üzerinden harcı ikmal ettiği, Mahkemece asıl talep yerinde görülmeyerek terditli talep olan bedel isteği bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilerek 220.000 TL alacağa hükmedildiği, dolayısıyla tam kabulün söz konusu olmadığı, davalı lehine reddedilen bedel üzerinden vekâlet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme yapıldığını, davada tapu iptali ve tescil talebi yönünden harcı tamamlanan 385.000 TL dava değerinin asıl talebin dava değeri olup yardımcı talebin dava değeri olmadığını, Mahkemece yardımcı talep bakımından taraflar arasındaki borç sözleşmesi gözetilerek hüküm altına aldığını, kısmen kabulün söz konusu olmadığını, oysa istinaf mahkemesince bu durumun gözetilmediğini, 220.000 TL alacak bakımından kısmen kabul kararı verilmiş gibi reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı TBK'nın 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

2. 6100 sayılı HMK’nın 326/1 inci ve 2 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.