Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8083 E. 2023/7437 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve davacılar lehine tapu iptali ve tescili gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir kısmı hakkında daha önce verilen ve kesinleşen Bölge Adliye Mahkemesi kararında hükmedilen vekalet ücretinin, davacı ...’nin miras payına isabet eden değeri düşülerek hesaplanması gerekirken, bu husus gözetilmeden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1165 E., 2022/1366 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/150 E., 2020/146 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... hariç davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...’ın 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, ..’ün taşınmazı davalı ...’e, ...’in dava dışı ...’e, ...’in de davalı ...’in eşi olan davalı ...’ya devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ayrıca 157 ada 31, 32, 33 ve 36, 102 ada 454 ve 455 parsel sayılı taşınmazlar mirasbırakana ait olmasına rağmen kadastro tespitleri sırasında gerçek dışı beyanlarla mirasbırakanın lehine mal kaçırmak istediği oğlu olan davalı ... ve yakınları adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumu mirasbırakanın ölümünden sonra öğrendiklerini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan taşınmazlar bakımından davalarını geri almışlardır.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ...; mirasbırakan tarafından dava dışı ...,...'ten de ...'e yapılan satışların gerçek olduğunu, taşınmazı bedelini ödeyerek satın alan ...'in taşınmazı dava dışı ...'e devretmesindeki amacın kredi temin edebilmek olduğunu, temin edilen kredi borcunun da ... tarafından ödendiğini, temliklerde muvazaanın bulunmadığını, mirasbırakanın sağlığında bir kısım taşınmazlarını mirasçıları arasında pay ettiğini, bir kısım taşınmazlarını ise çocuklarının zaruri ihtiyaçları için sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2.Diğer davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2018/150 Esas, 2020/146 Karar sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden ise geri alma nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli, 2021/455 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın kadastro öncesi taksim amacı ile hareket ettiği, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazı oğlu davacı ...'in borçlarından dolayı alacaklılara karşı taşınmazı korumak amacıyla dava dışı ...'e devrettiği, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile devredilmediği anlaşıldığından davanın kabulünün isabetsiz olduğu, davalı ...'in davacı sıfatı olmadığı halde sırf mirasçı diye davacı ... lehine de pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca HMK'nın 123 üncü maddesinde yapılan değişiklik gereği davacı tarafça geri alınan dava konusu parseller yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise geri alma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 16.02.2022 tarihli ve 2021/2117 Esas, 2022/1224 Karar sayılı kararı ile; davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz dilekçesinin değerden reddine, davacı ... yönünden ise mirasbırakanın tüm mirasçılarını kapsar ve hak dengesini gözetir şekilde bir paylaştırma amacının bulunduğunun ispatlanamadığı, ara maliklerden davalı ... dışındakilerin taşınmazı kullanmadığı, mirasbırakanın temlikteki asıl iradesinin oğlu ... ve gelini ...’ya mal kazandırmak olduğu, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 157 ada 31, 157 ada 32, 157 ada 33, 157 ada 36, 102 ada 454, 102 ada 455 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen karar bozma nedeni yapılmayıp kesinleştiğinden bu parseller hakkında ve bu parsellere yönelik ilamda belirtilen ücreti vekalet hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında esastan redde ilişkin verilen karara yönelik davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından yapılan temyiz talebinin değer yönünden Yargıtay tarafından reddedildiğinden esastan redde ilişkin bu davacılar yönünden verilen kararın kesinleştiği için bu davacılar yönünden yeniden bu parsel hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ...'ın davasının kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... hariç davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... hariç davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, kendileri hakkında verilen kararın kesinleşmiş olmasına rağmen aleyhlerine olacak şekilde vekalet ücretine hükmedildiğini, eski karardaki 43.455,25 TL vekalet ücretinin miras payları ile orantılı olacak şekide hükmedilmesi gerektiğini, temyiz taleplerinin değer yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, temlikin muvazaalı olduğunun kabul edildiğini, temyiz kesinlik sınırının dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemenin kanaat edinecek kadar tanık dinlediğini, ara maliklerden Halil'in de muvazaayı kabul ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını ve davalıların temyiz itirazlarının reddini istemişlerdir.

2.Davalı ... ve ... temyiz dilekçelerinde özetle; 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden taksim iddiası olmadığını, bedeli ile satın alındığını, dinlenilmeyen tanıkların da bu nedenle dinlenileceğini, özelikle tanık ...'ün taşınmazın bedelinin iki kez alındığı yönünde tanıklık yapacağını, bildirdikleri 9 tanıktan 6 tanesinin dinlenildiğni, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, ...'in kayıt maliki olmadığını, onun yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları; ... hariç davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli, 2021/455 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararıyla 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise geri alma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacıların tamamının aleyhine müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 43.455,25 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, Dairenin 16.02.2022 tarihli ve 2021/2117 Esas, 2022/1224 Karar sayılı kararı ile de davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'ın temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiş, Dairenin bozma kararı sonrası, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... yönünden 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince son kararda vekalet ücretine hükmedilirken davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden verildiği tarihte kesin olan Bölge Adliye Mahkemesi kararında hükmedilen vekalet ücretinden davacı ...'nin miras payına isabet eden değer düşülmek suretiyle davalı ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kararın o tarihte kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin anılan davacıların paylarına isabet eden değer üzerinden son karar tarihindeki Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi uygulanmak üzere fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.

3.Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2.... hariç davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

3.... hariç davacılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde yer alan " 55.810,52" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "34.855,26" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.