Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8098 E. 2023/6641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın eşine yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2006 E., 2021/1040 K.

DAVA TARİHİ : 13.02.2017

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulüne / Esastan Reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/139 E., 2019/326 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu 893 ada 1 parsel sayılı taşınmazını muvazaalı olarak eşine temlik ettiğini, mirasbırakanın dava dışı 894 ada 6 parsel sayılı taşınmazını da kızlarına devrettiğini, mirasbırakanın varlıklı biri olduğunu, mal satmaya ihtiyacı olmadığını, banka hesabında işlem tarihinde bir hareketlilik olmadığını, ev hanımı olan davalının alım gücü olmadığını, bedelin düşük gösterildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

Müdahale talebinde bulunan, ..., davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiklerini, yapacağı binada davayı kazanması halinde davacının da hak sahibi olacağını, sözleşme gereğince kendisine düşen taşınmazlardaki tedbirin kaldırılmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ev hanımı olduğu, alım gücünün olmadığı, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı, mirasçılar arasında herhangi bir mal paylaşımı yapılmadığı, tanık ...'in beyanları, mirasbırakanın davacı ile husumetli olması, davacının evliliğini baştan beri kabullenmemesi, davacıya bir yer devredilmemesi, mirasbırakanın paraya ihtiyacı olduğu dönemde davalının birikmiş parası karşılığında taşınmazın davalıya devredilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle, satışın gerçek bir satış olduğunu, muris muvazaasının oluşması için mutlaka aldatma kastının bulunması ve muvazaalı işlemin yapmadaki amacının mirasçılardan mal kaçırma olması gerektiğini, davacı tanıklarının taşınmaz satışının ne şekilde gerçekleştiğini bilebilecek durumda olmadıklarını, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri ile toplumsal eğilimler kapsamında mirasbırakanın 13 adet taşınmazından bir tanesini eşine satmasının mirasçılardan mal kaçırma kastı ve mirasçıları aldatma kastı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacının 20 senedir kira vermeden mirasbırakanın dükkanını kullandığını, mirasbırakanın, oğulları ... ve ...'a yeni yapılmış bir ev aldığını, paylaştırma yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, bilirkişi raporunda taşınmazın 1995 yılındaki değerinin bilimsellikten ve gerçek fiyattan uzak olarak değerlendirildiğini, iki rapor arasında çelişki bulunduğunu, satış tarihinde mirasbırakanın oğlunun düğün masrafları nedeniyle nakit ihtiyacı olduğunu, mirasbırakanın iradesinin hatalı olarak değerlendirildiğini, alım gücünün bulunduğunu, gerçek bedelden daha düşük bir bedel ile satışın yapılmasının tek başına muvazaayı kanıtlamadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle, ev hanımı olmasının alım gücü olmadığı anlamına gelmediğini, babasından kalan mirasın paylaşıldığını ve hakkını aldığını, 39 yıllık evliliği süresince de birikim yaptığını, tanıkların da babasının kendisine para verdiğini ve kendisinin de birikim yaptığını beyan ettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde oğlunu evlendirdiğini ve paraya ihtiyacı olduğunu, taşınmaz yabancıya satılmasın diye kendisinin aldığını, temlikin mal kaçırma kastı ile yapılıp yapılmadığının irdelenmediğini, paylaştırma veya denkleştirme kastı olup olmadığının da araştırılmadığını, geriye 13 parça taşınmaz kaldığını, birini eşine satmasının mal kaçırmayı göstermediğini, kendi tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, hükme dayanak edilen davacı tanıklarının olayları bilecek durumda olmadıklarını, taşınmazın 1995 yılındaki değerinin hatalı tespit edildiğini, 06.06.2018 tarihli ve 06.02.2019 tarihli bilirkişi raporları arasında 35 kat fark olduğunu, aradaki çelişkinin giderilmediğini, taşınmazı hayat arkadaşına düşük bedelden satmasının normal olduğunu, semenin sadece para olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...'ın 893 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 27.09.1995 tarihinde davalı eşi Seyyide'ye satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 06.02.2017 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi Seyyide ile çocukları ...,... ... ve ...'in kaldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nin 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.